Yükseköğretimde Kadınların Yükselişi
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına kayıtlı öğrenci sayısında kadınların oranının %53’e ulaştığını duyurdu. Bu gelişme, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ilerlemeleri göstermesi açısından son derece önemli bir veri olarak öne çıkıyor.
11 Şubat günü, Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü” olarak kutlanmaktadır. Türkiye’deki üniversitelerde, kadın öğrenci ve öğretim elemanı sayısının artışı, akademik araştırmaları ve kadın ile cinsiyet eşitliği konularındaki çalışmaları destekleyerek eğitimde fırsat eşitliğine katkı sunmaktadır.
2024 yılı verilerine göre, Türkiye’deki üniversitelerde toplam 3 milyon 873 bin 437 kadın ve 3 milyon 457 bin 495 erkek öğrenci öğrenim görmektedir. Toplam öğrenci sayısı ise 7 milyon 330 bin 932‘dir. Kadınların yükseköğretime kayıtlı öğrenci sayısındaki oranı %53 olarak belirlenmiştir.
Üniversitelerdeki kadın oranları, farklı eğitim düzeylerinde de dikkat çekmektedir:
- Ön lisans düzeyinde öğrenim görenlerin %54’ü kadın.
- Lisans düzeyinde öğrenim görenlerin %52’si kadın.
- Yüksek lisans düzeyinde öğrenim görenlerin %50’si kadın.
- Doktora düzeyinde öğrenim görenlerin ise %51’i kadınlardan oluşmaktadır.
Ayrıca, YÖK’ün 2023 yılından itibaren aldığı bir karar ile 34 yaş ve üzeri kadınlar için Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na ek kontenjan tanımlanmıştır. Bu durum, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık sağlamakta ve çeşitli nedenlerle eğitimlerini yarıda bırakmış kadınların yükseköğrenime yeniden başlamalarına olanak tanımaktadır.
Akademide Kadın Sayısının Artışı
Türkiye’deki üniversitelerde toplam 184 bin 21 öğretim elemanı görev yapmaktadır. Bu öğretim elemanlarının 97 bin 532‘si erkek, 86 bin 489‘u kadındır. Dolayısıyla, kadın akademisyenlerin oranı %47’ye ulaşarak akademideki kadın varlığının en yüksek seviyeye çıktığını göstermektedir.
Akademik kadrolarda kadınların sayısının artmasıyla birlikte, kadın araştırma görevlileri ve kadın öğretim görevlileri sayısı da erkekleri geride bırakmıştır. Aşağıdaki veriler bu durumu ortaya koymaktadır:
- Toplam araştırma görevlilerinin %55’i kadınlardan oluşmaktadır.
- Öğretim görevlisi kadrosunun %52’si kadınlardan oluşmaktadır.
Türkiye’deki üniversitelerde kadın profesörlerin oranı %35, doçentlerin %43 ve doktor öğretim üyelerinin %48’ini kadınlar oluşturmaktadır. Yükseköğretim kurumlarında hayata geçirilen sosyal sorumluluk projeleri, bilimsel araştırmaların yanı sıra fırsat eşitliği, insan hakları, kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konularında yapılan yayınlar da dikkat çekmektedir.
2024 yılı itibarıyla, üniversitelerde akademik çalışmalar kapsamında yapılan yayın ve tez sayıları şu şekildedir:
- Fırsat eşitliği konusunda 12 tez, 192 yayın.
- Kadın hakları çerçevesinde 25 tez, 675 yayın.
- Kadına yönelik şiddet alanında ise 148 tez, 4 bin 142 yayın.
Toplamda, fırsat eşitliği, insan hakları, kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konularında 10 bin 336 tez ve yayın bulunmaktadır. Bu veriler, yükseköğretimde kadınların rolünün ve katkısının her geçen gün daha da arttığını göstermektedir.