Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Yükseköğretim Kurulu’ndan Akreditasyon ve Kalite Vurgusu

    Yükseköğretim Kurulu, akreditasyon ve kalite konularında önemli adımlar atarak eğitim standartlarını artırmayı hedefliyor. Bu içerikte, yükseköğretimde kalite vurgusunun neden bu kadar kritik olduğunu keşfedin.

    Yükseköğretim Kurulu, akreditasyon ve kalite konularında önemli adımlar atarak eğitim

    Yükseköğretim Kurulu’ndan Önemli Açıklama

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, doktora programı açmak isteyen üniversiteler için akredite program sahibi olma şartı getirildiğini duyurdu. Bu gelişme, YÖK’ün eğitim kalitesini artırma hedefinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.

    Türkiye’nin Yükseköğretim Alanındaki Durumu

    YÖK tarafından yayımlanan 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’na göre Türkiye, 208 üniversitesi, 185 bin akademisyeni ve 350 bini uluslararası olmak üzere 7 milyonu aşkın öğrenciyle yükseköğretim alanında önemli bir konuma sahiptir. Bu rapor, Türkiye’nin eğitim alanındaki potansiyelinin ve gelişim sürecinin altını çizmektedir.

    Akreditasyon Verileri

    Raporda yer alan verilere göre, 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda en az bir akredite lisans programına sahip üniversite sayısı 116 olarak belirlenmiştir. Toplamda akredite olan program sayısı ise 1209’a ulaşmıştır. Özellikle 42 üniversitenin 10 ve üzeri akredite lisans programına sahip olduğu tespit edilmiştir.

    Üniversitelerin 2018 yılında yüzde 6,89 olan akredite lisans program sayısı ortalaması, 2023 yılı itibarıyla 10,42’ye çıkmıştır. Bu artış, yükseköğretim sisteminin kalitesini artırma yönünde atılan adımları göstermektedir.

    Akredite Lisans Programı Sayısının En Yüksek Olduğu Üniversiteler

    • İstanbul Gelişim Üniversitesi: 56 program
    • Sakarya Üniversitesi: 55 program
    • Hacettepe Üniversitesi: 42 program
    • Atatürk Üniversitesi: 41 program
    • Ege Üniversitesi: 39 program
    • Erciyes Üniversitesi: 35 program
    • İstanbul Teknik Üniversitesi: 34 program
    • Başkent Üniversitesi: 33 program
    • Yıldız Teknik Üniversitesi: 31 program
    • İstanbul Medipol Üniversitesi: 29 program

    Yükseköğretimde Kalite Vurgusu

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretim sisteminin merkezine kalite odaklı bir anlayışı yerleştirme çabalarının kararlılıkla sürdüğünü belirtti. Özvar, şu şekilde ifade etti:

    “Kurumsal vizyonumuzu oluşturan bütün hususlar, uygulamakta olduğumuz kalite odaklı anlayışın birer sonucudur. Üniversitelerimizde de benzer anlayışın hakim olmasına özel önem veriyoruz. Bu anlayışla üniversitelerimizi kalite süreçlerine uyum sağlamaları yönünde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürekli olarak teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz.”

    Yeni Akreditasyon Şartları

    Özvar, doktora programı açmak isteyen üniversitelere akredite program sahibi olma şartının getirildiğini ve benzer şekilde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi akademik birimler kurmak için de akreditasyon şartının önümüzdeki dönemde devreye alınacağını duyurdu. Bu durum, yükseköğretimde kaliteyi önceliklendiren bir anlayışın yansıması olarak değerlendirilmiştir.

    2027 yılına kadar üniversitelerin tamamının akreditasyon süreçlerini tamamlamasının beklendiğini vurguladı.

    Uluslararası Öğrenciler ve Kalite

    Prof. Dr. Özvar, Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda büyük rakipleri olacağını ve bu rekabete şimdiden hazırlanılması gerektiğini de belirtti. Özvar, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar, uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek, Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir.”