Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Yeniden Refah Partisi, Türkiye’nin 3. Büyük Partisi Olma Hedefini Açıkladı

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Diyarbakır Yenişehir ilçesindeki Selahaddin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nde …

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Diyarbakır Yenişehir

    Yeniden Refah Partisi, Türkiye’nin 3. Büyük Partisi Olmuştur

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Diyarbakır Yenişehir ilçesindeki Selahaddin Eyyubi Camii ve Külliyesi’nde düzenlenen 3. İl Kongresi’ne katıldı. Kongrede mevcut başkan Ali Erdem tekrar başkan seçilirken, Erbakan, partisinin Türkiye’deki üye sayısı bakımından 3. büyük parti olduğunu vurguladı. Erbakan, “6 yıl önce Yeniden Refah Partimizi kurarken milletimize bir müjde vermiştik. ‘Artık umut var, artık çare var, artık Yeniden Refah var’ demiştik. Milletimiz de bu çağrımıza kulak verdi. Bugüne kadar girmiş olduğumuz iki seçimde elde ettiğimiz başarı bunun en önemli göstergesidir. Yeniden Refah Partimiz, yalnızca 10 ay arayla gerçekleşen iki seçimde oylarını yüzde 100’ün üzerinde bir oranla artırarak çıkmıştır. Şu anda Türkiye’nin 3. büyük partisi konumundadır. Üye sayısı bakımından da hızla büyüyen partimiz, 610 bin üye sayısına ulaşarak Türkiye’nin üye sayısı bakımından da 3. büyük partisi haline gelmiştir.” dedi.

    Çalışanları Değil, Patronları Düşünüyorlar

    Erbakan, açıklanan asgari ücretin 35 bin TL olması gerektiğini ifade ederek, “Asgari ücret tam bir felaket, daha şimdiden açlık sınırı altındadır. Açlık ve sefalet ücreti, açlık sınırı şu anda 22 bin lira oldu bile. Bu, millete verecek bir şeyleri kalmadığının ispatıdır. Türk-İş Başkanı da bu adaletsizliğe haklı olarak isyan etti. Çalışanları değil, patronları düşünüyorlar. Ezilenlere değil, imtiyazlılara öncelik veriyorlar. Asgari ücret 35 bin TL olmalıydı. Sayın Cumhurbaşkanı, bunu söylediğimizde, ‘Oh ne güzel, kim ne veriyorsa 5 bin lira fazlası benden’ muhalefeti yapıyorsunuz diyor ama gerçek öyle değil. Biz Yeniden Refah Partisi olarak 35 bin lira derken, bir hesaba dayalı olarak söylüyoruz. Enflasyon oranını hesaba katalım. Vergi, harç ve cezalara yapılan zam oranı yüzde 44. 2025’te bunlara zam yaptınız. Demek ki enflasyon yüzde 44 seviyesinde olacak. Bunu eklediğinizde asgari ücret 24 bin küsur oluyor. Bu yetmez, neden? Adaletin yerine gelmesi için büyümeden pay vermeniz lazım ücretli kesime. Türkiye 2022’den bu yana büyüyor. Türkiye büyüdü, işveren büyüdü, ekonomi büyüdü ama enflasyonun yanında bir de bu büyümeden olan pay asgari ücretliye verilmedi. Bu pay da ilave edildiğinde 24 bin lira oluyor. Peki, neden 35 bin diyoruz? Yoksulluk sınırının 70 bin lira olduğu bir ülkede, asgari ücret 35 bin lira olmalıdır. Bir eve iki asgari ücret girerse, en azından yoksulluk sınırında bir gelirleri olsun. Temel ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılayabilsinler, yoksul olmaktan kurtulsunlar. İşte bu hesaba dayanarak 35 bin lira olmalı diyoruz. Ancak nerde? Onlar imkanlarını özel uçak ve helikopter kiralarına vermekle meşguller. 2018’de kamu kesiminin özel uçak ve helikopter kirasına verdiği para 280 milyon liraydı. Peki, 2023’e gelince ne oldu? 5.6 milyar liraya fırladı. Makam araçlarından, eskort araçlarından, koruma araçlarından bahsetmiyorum. Kara araçlarından bahsetmiyorum. Artık onları aştılar. Özel uçaklarla, helikopterlerle geziyorlar. Bunlara kamunun ödediği para 5 senede 20 misli arttı. Yıllık neredeyse 6 milyar lira özel uçaklara, özel helikopterlere kira bedeli ödüyorlar. Ama millete gelince, maalesef millet umurlarında değil.” şeklinde konuştu.

    Milyonlarca Genç İşsizlikle Mücadele Ediyor

    Erbakan, Almanya’ya iltica başvurularında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının birinci sırada olduğunu belirterek, “Yıllar önce iktidara gelirken ‘herkese iş, herkese AŞ sağlayacağız’ dediler. Ancak kendilerine yakın olanlar dışında kimseye iş ve AŞ sağlamadılar. Diyarbakırlı kardeşlerim bunun çok iyi farkındalar. Bugün 15-20 yaş arası gençlerimizden 4’ü ne okuyor ne de çalışıyor. Neden böyle? İşe yaramayan diplomalar ve kalitesiz bir eğitim. ‘Okulu bitirsem, diploma alsam bir istihdam imkanı yok. İstihdam imkanı olsa bile aldığı para açlık sınırının altında’ diyorlar. Böyle olunca bu gençler ne okuyor ne çalışıyor. ‘Okusam ne olacak, diplomam olsa ne olacak, yeterliliğim olsa ne olacak’ diyor. ‘Mülakatta eleneceğim’ diyor. ‘İktidara yakın bir dayım, amcam olmazsa, imtiyazlılara yakın olmazsam, iktidara yakın olmazsam, torpilim olmazsa hiçbir yere gelemem, hiçbir şey olamam. Öyleyse boşuna okumayım, boşuna çalışmayayım’ diyor. Bugün mühendislerimiz, mimarlarımız, öğretmenlerimiz benzinliklerde pompacılık yapıyor veya süpermarketlerde çalışıyor. Milyonlarca gencimizin mülakatlarla, torpille, çifte standartla, adam kayırmayla hakkına girdiler. Akrabacılıkla, hemşericilikle milyonlarca zeki, başarılı, donanımlı gencimizin hayallerini yıktılar, bunalıma sürüklediler. Şimdi o gençlerimiz de akın akın yurt dışına gitmenin peşindeler. Almanya’ya iltica başvuruları bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları birinci sıraya geldi. Bu bile başlı başına bizler açısından ne kadar acı bir tablodur.” dedi.