Yatırımlarda Umut Verici Gelişmeler
Basın mensuplarıyla bir araya gelen YASED Başkanı Engin Aksoy, Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımların (UDY) 2024 yılı itibarıyla gösterdiği gelişim ve bu yıla ilişkin öngörüleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Aksoy, ilk tahminlere göre 2024’te küresel çapta uluslararası doğrudan yatırımların toplamda 1,38 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşeceğini belirtti. Türkiye’deki 11 aylık rakamlara baktıklarında geçen yıl ile aynı düzeyde, yani 9,6 milyar dolarlık bir UDY akışının mevcut olduğunu ifade eden Aksoy, “2024’ü de tahminen 11 milyar dolar düzeyinde kapatacağız. Küresel UDY piyasasından şu an yüzde 0,8’lik pay alıyoruz. Hedefimiz olan yüzde 1,5’lik paya ulaşmak için, bugünün şartlarında yaklaşık 20 milyar dolara ihtiyaç duyduğumuzu unutmamalıyız.” dedi.
Aksoy, daha iyi bir düzenleyici çerçevenin daha fazla yatırım çekmek için gereklilik olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin düzenleyici performansını ve risk göstergelerini iyileştirmesi, daha öngörülebilir bir yatırım ortamı oluşturması durumunda, yıllık UDY girişlerine dair umut verici büyüklükler elde edilecektir.” diye konuştu.
2024’teki UDY Akışının Kaynağı
Engin Aksoy, Türkiye’nin 2024’ün 11 ayında UDY akışlarının büyük bir bölümünün Avrupa Birliği’nden (AB) geldiğini aktardı. “Ülke paylarında en fazla yatırım, yüzde 20 ile Hollanda’dan sağlandı. Onu sırasıyla yüzde 13 ile Almanya, yüzde 11 ile ABD takip ederken, Körfez ülkelerinden ise yüzde 6’lık bir yatırım aldık.” dedi. Aksoy, ayrıca kişisel verilerin yurt dışına aktarımını düzenleyen KVKK yasasında Avrupa Birliği ile uyumu gözetecek ve şirket operasyonunu kolaylaştıracak şekilde mart ayında önemli bir değişiklik yapıldığını hatırlattı. “Haziran ayındaki değişiklikle yeni mevduat çerçevesinde 1545 adet standart sözleşme imzalandı. 2023 ile kıyasladığımızda, ülkemiz daha liberal ve rekabetçi bir veri paylaşım sistematiğine kavuşarak, ticareti kolaylaştıracak şekilde şirketlere önemli avantajlar sağladı.” ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeyle Türkiye’nin küresel veri ekonomisindeki yerinin güçlendiğini vurgulayan Aksoy, “YASED olarak yaptığımız analizlerde bu değişimin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) üzerinde yıllık 4 milyar avroluk bir etkisi olacağını düşünüyoruz.” diye ekledi.
Yeşil Dönüşüm ve 2025 Beklentileri
Aksoy, dünya çapında şirketlerin yeşil dönüşümü ve ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelesi konusunda finansman tarafında sorunlar yaşadığını belirterek, “Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte petrol tabanlı bir yaklaşımı benimsemesi ve yeşil araçlara geçiş hedeflerinden vazgeçmesi, bu alandaki motivasyonu olumsuz etkiliyor.” dedi.
YASED Başkanı Engin Aksoy, 275 üye şirketin CEO’larının katılımıyla tamamladıkları YASED PULSE anketine de değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:
- Üyelerimize önümüzdeki yıl ile ilgili beklentilerini sorduk.
- Anket sonuçlarına göre, 2025 yılı için şirketlerimizin genel olarak ılımlı bir büyüme beklentisi var.
- Döviz kurlarıyla ilgili kaygılar bir miktar azalmışken, vergi yükü gibi konular hala gündemimizde önemli bir yer tutuyor.
- Mevcut koşullarda yatırım kararlarını hızlandırma yerine, daha çok stabil tutma eğilimi gözlemliyoruz.
Ancak, makro ekonomik istikrarın sağlanması ve öngörülebilirliğin artması durumunda yatırımcı güveninin artacağı aşikar. Ülkemize 13,5 milyar dolarlık yatırım gelebileceği üyelerimiz tarafından ifade ediliyor. Katılımcı şirketlerin yüzde 48’i önümüzdeki 6 aylık dönemde büyümeye devam edeceklerini öngörüyor. İhracat verileri ve iş gücü büyüklüğüne kadar pek çok parametrede olumlu bir görüntü mevcut. Üyeler, 2024’te Türkiye’nin büyümesinin biraz daha az olacağını beklerken, 2025’te CEO’larımız küresel ekonomiden daha hızlı büyüme beklediklerini belirttiler. Yani dünya genelinden fazla ama geçmiş yıla göre daha düşük bir beklenti hakim.”
Aksoy, Türkiye’nin uluslararası yatırımları alabilecek potansiyeli olduğunu hatırlatarak, “Geçtiğimiz 6 ayda dünyadaki yatırımlara baktığımızda, Polonya, Romanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Mısır, Hindistan ve İspanya gibi ülkelere verilen bir kısım uluslararası yatırımı ülkemiz de alabilirdi.” şeklinde konuştu. Geçmiş yıllarda diğer ülkelere göre rekabetçilikte maliyet avantajı olduğunu belirten Aksoy, “Ancak maliyet avantajında bir gerileme yaşadık. Uluslararası doğrudan yatırımları maliyet avantajıyla çekmek, çok doğru bir yaklaşım değil.” ifadesini kullandı.
Güven Endeksi Üzerine Çalışmalar
YASED Başkanı Aksoy, Türkiye’nin küresel anlamda rekabetçilik açısından nerede olduğunu ve ön plana nasıl çıkacağına dair bir kıyaslamanın yapılacağı uluslararası doğrudan yatırımcılar için ‘Güven Endeksi’ oluşturulmak üzere çalıştıklarını da kaydetti. Dünya genelinde seçimlerin yoğun olduğu bir yıl olduğunu hatırlatan Aksoy, sözlerine şöyle devam etti:
- ABD ekonomisindeki güçlü seyir; Çin ekonomisindeki yapısal sorunların derinleştiği görülüyor.
- Japon ekonomisinin geleneksel yöntemlerden farklılaşma eğilimi dikkat çekici.
- Avrupa ekonomisinin zayıf performansı yılın önemli gelişmeleri arasında yer alıyor.
“Trump’ın göreve gelmesiyle uluslararası tarifelerin başlaması ve AB başta olmak üzere birçok ülkenin korumacı politikalara geçiş endişesi de oldukça hakim. Ancak bu yıl, ABD’nin farklı ülkelere uygulayacağı tarifeler, bizim ABD pazarındaki payımızı artırmamıza fırsat sağlayabilirken, özellikle Çin’e gelecek tarifeler, Çin’in alternatif pazar arayışını artırabilir.” diyerek konuşmasını tamamladı.
KAYNAK: AA