Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nden Önemli Açıklamalar
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, ülke genelinde faiz oranlarının düşmeye başlamasıyla birlikte yatırım ortamında bir hareketlilik beklediklerini ifade etti. Narin, “Yatırımların ivme kazanmaya başlaması 2025’te gerçekleşecek, 2026’da ise daha iyi sonuçlar elde edeceğiz.” dedi.
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Narin, 2024 yılında Türkiye’nin turizm açısından oldukça başarılı bir performans sergileyeceğini belirtti. Narin, “Büyük şampiyonaların olduğu dönemlerde turizm hareketlerinde hafif düşüşler yaşanabiliyor. Ancak 2024’te ülkemiz, turiste gelen ziyaret sayısında 5’inci, turizm gelirlerinde ise 7’inci sırada yer aldı.” ifadelerini kullandı.
2025 yılının da aynı performansla devam edeceğine inandığını vurgulayan Narin, Türkiye’nin genel turist girişlerinde oldukça iyi bir konumda olduğunu aktardı. Gelirleri artırmak için yeni stratejilere ihtiyaç duyduklarını belirten Narin, “Kalıcı olabilmek için önümüzdeki dönemde daha farklı çalışmalar yapmak istiyoruz. Orta vadeli planların hedefleri doğrultusunda ilerleyerek, 2027-2028 yıllarında cari açığa katkı sağlayacak seviyelere ulaşmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Yatırımlarla ilgili planların önemine değinen Narin, yeni ekonomik politikaların etkilerini beklediklerini ifade etti. Yüksek enflasyon ve faiz oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini belirten Narin, “Ancak faizlerin düşmeye başlamasıyla birlikte 2025 ve 2026 sonrası bir hareketlilik bekliyoruz. Bu ivme 2025’te başlayacak ve 2026’da daha iyi sonuçlar elde edeceğiz.” dedi.
İstanbul ve Antalya’daki Yatırım Eğilimleri
Narin, İstanbul’un dünya genelindeki destinasyonlar arasında sürekli bir yükseliş gösterdiğine dikkat çekerek, bu şehrin hem yerli hem de uluslararası yatırımcılar açısından değerli olduğunu ve dolayısıyla talebin her zaman devam edeceğini vurguladı. Antalya bölgesinde de yatırımların artacağını belirten Narin, “Antalya’da markalaşma konusunda yeni bir eğilim ortaya çıkıyor. Şu anda daha münferit markaların bulunduğu yapıdan, zincir otellere doğru bir dönüşüm göreceğiz. Ege bölgesinde de büyük oteller açısından benzer bir gelişme yaşanacak.” dedi.
Yabancı yatırımcıların ilgisini çekmek için markalaşmanın artırılması gerektiğini söyleyen Narin, “Yabancı yatırımcılar, markaların bulunduğu destinasyonlara yöneliyor. Markalı tesislerin satış fiyatları, markasız tesislere göre %25-30 daha yüksek olabiliyor. Türkiye, hem Türk hem de yabancı markalar açısından daha yaygın hale geldikçe, yabancı yatırımcıların ilgisi artacaktır.” şeklinde konuştu.
Günümüzde yatırım cazibesinin daha çok Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölgelerde yoğunlaştığını belirten Narin, “Bu ülkeler, turizmi çekebilmek için çok cazip teşvikler sunuyor. Biz de bu konuda çalışıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği içinde ilerleyerek, 2033’e kadar yeni planlar yapmalıyız.” dedi.
Sağlık Turizmi ve Gelecek Hedefleri
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, sağlık turizminin Türkiye’deki yükselen bir yıldız olduğunu belirtti. Bağlıkaya, “Sağlık turizmi, kişi başı ortalama gelirde önemli bir fark yaratıyor; kitle turizminde elde edilen gelirleri neredeyse iki katına çıkartma potansiyeline sahip.” dedi.
Sağlık turizmi pazarlaması için seyahat acenteleriyle iş birliği yaptıklarını ve sağlık turizmi alanında 1000’den fazla acenteleri bulunduğunu söyleyen Bağlıkaya, bu acenteleri kamu ile bir araya getirerek yönetmelik ve teşvik konularını çözme yoluna gittiklerini ifade etti.
Türkiye’nin sağlık turizmi alanında 1,5 milyon hasta kabul ettiğini ve bu süreçte yaklaşık 3 milyar dolar gelir elde ettiğini belirten Bağlıkaya, “Kısa bir süre içinde bu rakamların 12 milyar dolara ulaşacağına inanıyoruz.” dedi. 2025 yılında sağlık turist sayısının 2,5 milyona ulaşmasını bekleyen Bağlıkaya, “Üç ila beş yıl içinde bu rakamın 5 milyon seviyelerini geçeceğini düşünüyoruz.” diye ekledi.
Bağlıkaya, sağlık turizminin Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için çeşitlendirilmesi gereken bir alan olduğunu belirterek, “Türkiye her türlü turizmi yapacak kapasiteye sahip bir ülke.” ifadelerini kullandı.