Nöbetçi Eczaneler
Trump’ın Skandal Gazze Açıklamaları ve Olası Amaçları
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi’ni devralarak buraya “uzun vadeli” bir sahiplik iddiasında bulunduğunu ve “güvenlik amacıyla” gerektiğinde Amerikan askerlerinin buraya konuşlandırılabileceğini ifade etti. Peki, Trump’ın Gazze’ye yönelik bu açıklamaları ne kadar gerçekçi? Hedefi gerçekten Gazze’yi devralmak mı? Gazeteci Nevzat Çiçek ve Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, bu konuyu Haber7 Dış Haberler editörü Fatih Yoncalık’a değerlendirdi.
Trump’ın Gazze ile İlgili Açıklamalarının Arka Planı
Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, Trump’ın Mısır ve Ürdün üzerinde baskı kurduğunu hatırlatarak, “Mısır ve Ürdün, kendi toplumsal, siyasal ve ekonomik koşulları dolayısıyla bu duruma hayır demek zorundaydı ve hayır dediler” dedi. Bilgin, Trump’ın şimdi farklı bir yöntem denemek istediğini belirterek şu iki senaryoyu öne sürdü:
- Birinci senaryo: Trump’ın gerçekten ciddi olduğu ve Gazze’de yeni bir katliamın, hatta ABD’nin de dahil olduğu bir katliamın olabileceği ihtimali. Ancak bu durumun gerçekleşmemesini umuyoruz.
- İkinci senaryo: Trump’ın, Arap rejimlerini, özellikle Suudi Arabistan’ı, yeni bir İbrahim Anlaşmaları sürecine zorlamak için Gazze’yi bir tehdit unsuru olarak kullanma çabası. Bu senaryonun daha olası olduğunu düşünüyorum.”
Trump’ın Hedefleri ve İbrahim Anlaşmaları
Bilgin, açıklamalarına devam ederken, “Yani, Mısır ve Ürdün gibi ülkeleri istikrarsızlaştırıcı bir faktör olarak Gazze’yi kullanmak istiyor. Bu sayede onlardan elde edeceği ekonomik kazançları maksimize etmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı ve ikinci senaryonun daha yüksek bir ihtimal olduğunu belirtti.
Çiçek: “Trump Gazze’ye Çökmek İstiyor!”
Gazeteci Nevzat Çiçek, Trump’ın Gazze ile ilgili açıklamalarına dikkat çekerek, “Bunu argo bir tabirle ifade etmek gerekirse, Trump Gazze’ye çökmek istiyor” dedi. Çiçek, bazı kişilerin Trump’ın bu ifadelerinin geçici olabileceğini düşündüğünü hatırlatarak, Trump’ın aslında kafasının karışık olmadığını ve İsrail konusundaki tutumunun net olduğunu vurguladı.
Çiçek, Trump’ın Gazze söylemini evanjelizm ve Yahudi kardeşliği üzerinden değerlendirdiğini belirterek, yaşananların yalnızca politik bir manevra olmadığını, aynı zamanda teolojik bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini ifade etti: “Dolayısıyla Gazze’nin insansızlaştırılması, Filistinler’in bu topraklardan sürülmesi, Filistin tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu süreç, Nekbe ile başlayarak Filistinlilerin yerinden edilmesi ve onların yerine İsraillilerin yerleştirilmesi meselesidir.”
1982 Yinon Planı ve İlgili Gelişmeler
Çiçek, 7 Ekim olaylarının bu mücadelenin yeni bir başkaldırışı olduğunu belirterek, “Bölgenin normalleşmesi beklenirken, Suriye’de İsrail’in alan genişlettiğini ve İran’ın direniş hatlarının kesildiğini gözlemliyoruz. Trump ve Netanyahu bu süreci daha da tırmandıracak ve İsrail’in güvenlik politikalarını uygulamaya devam edecekler.” dedi. Ayrıca, “İsrail’in 1982’deki Yinon Planı çerçevesinde hareket ettiğini” ifade etti ve Irak, Suriye ve Sina Yarımadası’nın istikrarsızlaştırılması gibi meselelerin tekrar gündeme geleceğini kaydetti.
Gözler Ürdün Kralı Abdullah’ın Ziyaretinde
Çiçek, Mısır ve Ürdün’ün Gazze meselesi ile ilgili tutumlarını değerlendirirken, “Anladığım kadarıyla şu ana kadar Mısır ve Ürdün, Filistinlerin gitmesi noktasında çok konuşuluyor. Özellikle Kuneytra ve Süveyda bölgesinde İsrail’in orada bir hakimiyet sağlaması ve Filistinlilerin bir kısmını oraya sürme ihtimali gündemde.” dedi. Ayrıca, Ürdün Kralı Abdullah’ın Trump’ı ziyaretinin yaklaşmakta olduğunu ve bu görüşmenin içeriğinin önemine dikkat çekerek, “Arapların ve dünya kamuoyunun vicdan sahibi insanların bunu kabul etme şansı yok. Ancak ne yapabilecekleri sorusu önem kazanıyor.” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: HABER7