Nöbetçi Eczaneler
TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan Dikkat Çeken Açıklamalar
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Meslek odalarının iktidar tarafından hedef alınmasının yalnızca muhalefete gözdağı vermek amacıyla değil, aynı zamanda yağma, talan ve denetimsizlik ortamının sürdürülebilir hale getirilmesi için olduğunu vurguladı. Baş, Bolu’da yaşanan yangın faciasının Gezi olaylarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.
Bolu Yangını Üzerine Açıklamalar
Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baş, çeşitli afetlerin yaşanabileceğini ancak bunların felakete dönüşmesinin ardında iktidarın siyasi politikalarının bulunduğunu belirtti.
Baş, “Bolu’da yaşanan acı olaydan utanarak söz ediyorum. Kendi parti kongrelerini ertelemeye tenezzül etmediği bir ortamda, bakanlar olay yerine hareket ettiler. Sadece geçmişte muhalif olan bir milletvekilinin kendilerine katılmasını beklediler. Bu, yaşadığımız felaketin boyutlarını kamuoyundan gizlemek üzere gerçekleştirilen bir kötülük. İlk saatlerde birçok siyasi çevreye ulaşan bilgiler varken, bakanlar felaketi küçümseyerek kendi kongrelerine devam ettiler. Sonrasında bakan, yaşananları izlerken ne kadar utanılabiliyorsa o kadar utanılacak bir açıklama yaptı. İnsan, acıyı hissettiğini karşısındakilere hissettirmelidir. Ancak konuşmasının tamamı, kendisinin sorumsuz olduğu ve suçsuz olduğu üzerine kurulu bir anlatımdı” şeklinde konuştu.
Soruşturma Süreci Üzerine Eleştiriler
Yangının yaşandığı otelin turizm işletme belgesinin doğrudan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlendiğine dikkat çeken Baş, bu durumun esas sorumluluğun bakanlıkta olduğunu ifade etti. Baş, “Yapı sahibi ve otelin yöneticilerinin de sorumlulukları var elbette. Ancak, bu kadar açık hükümler varken ve İçişleri Bakanı, ’10 günde buluruz’ diyorsa, bu durum sorgulanmalıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin her şeyi hızlı hale getireceğini söyleyen siz değil miydiniz? İşinize geldiğinde insanlar hakkında hemen soruşturma açıyorsunuz, ama işinize gelmediğinde 10 günde ne yapacaklar? İletişim Başkanlığı stratejisini belirleyecekler, medyaya ve trollerine talimat verecekler” dedi.
Denetimsizlik ve Sorumluluklar
Erkan Baş, “Burası turizm belgesi almış mı? Evet. Bakan, bunu kendi sitesine reklam yapabilmek için koymuş mu? Evet. Doğrudan bakan satıyor. Bakan bu işletmeden para kazanıyor. O zaman burası, turizm yatırım ve işletme yönetmeliğine tabi mi? Evet. Bakanlık, belge verdiği anda yurttaşa karşı sorumludur. Yeterli değil, bakanın sahibi olduğu şirket buranın yataklarını satıyor. Bakanlık koltuğundaki şahıs buradan kişisel olarak para kazanıyor. İşte bu yüzden biz ölüyoruz. İtfaiye denetimi sürecinin hızlandırılması, otellerin rahat çalışabilmesi ve daha çok para kazanabilmeleri için kaldırılmıştır. Nerede bir katliam varsa, orada iktidarın doğrudan ve çok güçlü ilişkileri söz konusudur” dedi.
Gezi ile Bağlantı ve Meslek Odaları
Baş, denetimsizlik ve ihmallerin, her geçen gün yeni bir katliamla yüzleşmemizi getirdiğini belirterek, “Buralar, madenler, oteller kamu denetiminden kaçırılıyor, böylece daha fazla sömürü olabiliyor. Meslek odalarının şeytanlaştırılması, muhalefete gözdağı vermek için değil, denetimsizlik ortamını sürdürmek içindir. İstanbul Barosunun yönetim kurulu üyesi Fırat Öpözdemir’in tutuklanması bir tesadüf değil. Mimarlar Odası’nın avukatlığını yapan Can Atalay hala tutuklu. Bu tablo, Bolu’da yaşadıklarımızın Gezi ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Şimdi de Gezi’yi şeytanlaştırmak için yeni hamleler yapıyorlar” ifadelerini kullandı.