TEPAV, 6 Şubat Depremleri Sonrası Ekonomik ve Kurumsal Değerlendirme
TEPAV, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin ardından, deprem bölgesinin iki yıllık ekonomik ve kurumsal gelişimini kapsamlı bir şekilde analiz etti.
TEPAV’ın çalışmasında şu ifadelere yer verildi: “6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük deprem, Türkiye’nin güney ve güneydoğusunda yer alan 11 ili (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Elazığ ve Şanlıurfa) ciddi şekilde etkilemiş, büyük can kayıplarına ve ekonomik kayıplara yol açmıştır. Deprem sonrasında, özellikle bölgenin üretim ve ticaret kapasitesini hızla yeniden inşa etmek amacıyla birçok kamu ve özel sektör girişimi hayata geçirilmiştir.
Ancak, iki yıllık süreçte atılan adımlara rağmen, bölgenin hâlâ deprem öncesi ekonomik seviyeye tam olarak ulaşıp ulaşamadığı konusunda çeşitli tartışmalar devam etmektedir. Bu durum, yalnızca ekonomik alanla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bölgenin demografik yapısını da önemli ölçüde etkilemiştir.
TÜİK ADNKS verilerine göre, 2022 yılında 14 milyon olan bölge nüfusu, 2023 yılında 13,8 milyona gerilemiştir. Depremden etkilenen illerin verdiği göç, başta 164 bin kişi ile Hatay olmak üzere, yaklaşık 740 bin kişiyi bulmaktadır. Bu nüfus kaybı, göç hareketleri, istihdamda yaşanan değişiklikler ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle toparlanma sürecinin önündeki en büyük zorluklardan biri olarak öne çıkmaktadır.
Bu değerlendirme notu, güncel verilerin yanı sıra, depremin hemen ardından kaleme alınan makaledeki bulguları da dikkate alarak, kapsamlı bir ekonomik ve kurumsal dayanıklılık analizi sunmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, aşağıdaki unsurlar ele alınmaktadır:
- Deprem sonrası ekonomik toparlanmanın mevcut durumu,
- Bölgedeki iş dünyasının talep ve beklentileri,
- Afetlere karşı kurumsal ve ekonomik dayanıklılık,
- Sanayi ve ticaretteki eğilimler,
- Sigorta mekanizmalarının etkinliği.
Ayrıca, Sağlam KOBİ Projesi gibi afet sonrası uygulanan girişimlerin etkileri ve bölgenin uzun vadeli yeniden yapılanma sürecine yönelik politika önerileri de bu çalışma kapsamında ele alınmaktadır.