Suriye’de ABD’nin Çekilmesi: Silahların Geleceği ve Bölgesel Dengesizlikler

Suriye’de ABD’nin Çekilmesi ve Silahların Geleceği

Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte Suriye’deki dengelerin tamamen değiştiği bir döneme girildi. Özellikle ABD’nin bölgede askerlerini çekme kararı, pek çok soruyu gündeme getirdi. Bu bağlamda en çok merak edilen soru, “2015-2025 döneminde terör örgütüne karadan ve havadan taşınan binlerce ton silah ve mühimmatın akıbeti ne olacak?” şeklinde öne çıkıyor. Bir zamanlar terör örgütü PKK/PYD’nin sözcülüğünü yapan Suriyeli Albay Talel Sülo, 35 bini aşkın TIR ve yüzlerce kargo uçağıyla örgüte aktarılan silahların önemli bir kısmının Kandil’e taşındığını, son dönemde ise bu nakil trafiğinin daha da yoğunlaştığını ifade etti.

Diğer yandan, Suriye’deki değişim ve özellikle Menbiç, Tel Rıfat, Halsa, Ebu Galgal, Set Tişrin ve Karakozak gibi işgal bölgelerinin terörden arındırılması veya cephe hattına dönüşmesi ile birlikte bazı silah depolarının daha iç noktalara taşındığına dair raporlar bulunmaktadır.

ABD ÜSLERİNE PAY EDİLECEK

Bölge kaynaklarından elde edilen bilgilere göre, Suriye’deki ABD silahlarının önemli bir kısmı Erbil-Harir Üssü’ne sevk edilecek. ABD, Barzani ve KYB yönetimini bu konuda bilgilendirmiştir. Binlerce ton silahın geri kalan kısmı ise Katar, Ürdün ve Tenef ABD askeri üsleri arasında dağıtılacaktır. Kamışlı, Şeddadi, Rimeylan, Hak el Omar ve Koniko, Amerikan silah ve mühimmat depolarının en yoğun olduğu bölgeler arasında yer almaktadır. Set Tişrin, Karakozak ve Tabka baraj bölgeleri, geçmişte önemli silah temin ve saklama alanları olarak kullanılırken, 8 Aralık devrimi ve SMO-TSK operasyonlarının gelişimi ile birlikte bu durum değişmiştir.

FRANSA VE İSRAİL’İN DE VAR

Suriye sahasında yalnızca ABD’nin değil, Fransa ve İsrail’in de bağımsız karargah ve silah depoları bulunmaktadır. Elde edilen verilere göre, İsrail’in üç, Fransa’nın ise iki farklı silah-mühimmat deposu mevcuttur. Özellikle İsrail’in karargah ve silah deposu seçimi, Türk sınırına paralel bir şekilde konumlanmıştır. İsrail, PKK’ya sağladığı destekle birlikte, Türkiye’ye bakan koridorda dinleme ve gözetleme istasyonları kurmuştur. PYD eski sözcüsü Talel Sülo, İsrail’in askeri faaliyetlerinin gizli ama etkili olduğunu belirtmiştir. Fransa’nın ise askeri teçhizat yanında sağlık ve tünel faaliyetleri ile dikkat çektiği ifade edilmiştir.

TSK’YA KARŞI KULLANILDI, SİLAHLARIN BİR KISMİ KANDİL’E TAŞINIYOR

Albay Talel Sülo, Suriye PKK’sı içerisinde bazı bağlantıları olduğunu ve gelişmeleri dikkatle izlediğini belirtti. “Özellikle Arap kanadı ciddi bir çözülme sürecinde. PKK yönetiminde bazı kesimler, ABD’nin kendilerini yalnız bırakmayacağına dair umut besliyor. Ancak, bölünmüş ve PKK’ya tahsis edilmiş Suriye toprakları üzerindeki beklentiler en alt seviyede. Bu nedenle, Amerika’nın sağladığı silahların stratejik değeri olan önemli bir kısmı Kandil’e sevk ediliyor.” dedi. Sülo, Kandil’e gönderilen silahların teslim alımını gerçekleştiren Hewal Safgan isimli bir terörist olduğunu ve bu süreçte ABD temsilcisi Brett McGurk’ın bilgi ve gözetiminin devrede olduğunu aktardı. Ayrıca, bu silahların Türk ordusuna karşı kullanıldığını kaydetti.

ŞAM’A DEVREDİLEBİLİR

Binlerce ton silah ve cephanenin, Şam, PYD ve YPG arasında yapılan görüşmelerde gündeme geldiği ve Şam yönetiminin bu silahları istemesi durumu söz konusu. Özellikle taşınması güç zırhlı personel taşıyıcılar, tanklar ve benzeri askeri araçların devrinin gerçekleşme ihtimali yüksektir. Muhtemel bir çekilme kararı doğrultusunda, silahların devri ile ilgili ABD ve Şam arasında müzakere sürecinin yürütüleceği beklenmektedir.

KAYNAK: Türkiye Gazetesi / Yılmaz Bilgen