Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Suriye Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera’nın Türkiye Ziyareti

    Suriye Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera’nın Türkiye ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği ve iş birliği fırsatları hakkında önemli tartışmalara sahne oluyor. Detaylar için makalemizi okuyun.

    Suriye Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera'nın Türkiye ziyareti, iki

    Suriye’nin Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera’nın Türkiye Ziyareti

    Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak bugün Ankara’ya gidiyor. Bu ziyaret, eş-Şera’nın Suudi Arabistan’dan sonraki ilk yurt dışı gezisi olup, Türkiye ile ilişkilerine verdiği önemi bir kez daha vurguluyor. İki ülke arasında gerçekleştirilecek bu üst düzey temaslarda, Suriye’deki yeni siyasi dönemin şekillendirilmesi ve güvenlik işbirliği gibi önemli konuların masaya yatırılması bekleniyor.

    Bu ziyareti İletişim Başkanı Fahrettin Altun duyurdu. Altun, Erdoğan ve eş-Şera’nın Suriye’deki son gelişmeleri ele alacaklarını belirterek, ekonomik toparlanma, sürdürülebilir istikrar ve güvenliğin sağlanması için iki ülke tarafından atılacak ortak adımların değerlendirileceğini kaydetti. Ayrıca, Suriye geçiş dönemi yönetimine ve halkına Türkiye’nin sağlayabileceği desteklerin de görüşmelere dahil edileceği ifade edildi.

    Ahmed eş-Şera, daha önce Heyet Tahrir eş-Şam (HTS) lideri olarak muhalif gruplara öncülük eden bir figürdür. 26 Kasım 2024’te başlayan ve 8 Aralık 2024’te Beşar Esad’ın Suriye’den kaçmasıyla sonuçlanan saldırıyı yöneten eş-Şera, 29 Ocak’ta ülkenin geçiş dönemi Devlet Başkanı olarak atanmıştır. Eş-Şera’nın, resmi unvanıyla gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyareti 2 Şubat’ta Suudi Arabistan’a olmuştur. Türkiye’yi ikinci ziyaret olarak seçmesi ise sembolik ve tarihi bir anlam taşıyor.

    Türkiye, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında muhalif gruplara en fazla destek veren ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Esad yönetiminin devrilmesinin ardından, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Şam’a ziyaretler gerçekleştirmiş ve geçiş döneminde Türkiye’nin destek vereceği alanlara dair görüşmeler yapmışlardır.

    Ankara’dan Uzman Desteği

    Ankara’daki görüşmelerde, yeni kurulacak siyasi sistemin ana unsurlarının ele alınması ve Türkiye’nin bu süreçte verebileceği desteklerin tartışılması bekleniyor. Suriye Arap Cumhuriyeti adı altında varlığını sürdürecek olan ülkenin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve üniter yapısının korunması gibi konular da gündemde. Eş-Şera daha önce yaptığı açıklamalarda, siyasi sürecin 4-5 yıl sürebileceğini ve tüm grupların katılımıyla ilerleyeceğini belirtmişti. Ankara da bu sürecin tamamen Suriyeliler tarafından yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

    Anayasa yazımı ve siyasi süreçle ilgili yasal düzenlemeler gibi konularda uzman desteği sunabileceğini kaydeden Ankara, bu konular dışında da Şam’a olan desteğini sürdürme niyetinde olduğunu belirtiyor.

    Güvenlik İşbirliği ve Yeni Orduya TSK Desteği

    Siyasi sürece paralel olarak güvenlik işbirliği konusu da büyük önem taşıyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye tarafının talebi olması durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkede yeni bir ordunun oluşturulmasına destek olabileceğini ifade etti. Bu kapsamda, Ocak ayı sonunda Türkiye’den Suriye’ye giden üst düzey askeri heyet ilk adımı atmıştı. Eş-Şera’nın Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşmelerde bu konunun detaylarının ele alınması bekleniyor.

    Askeri işbirliği, Suriye’de Fırat’ın doğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) açısından da kritik bir öneme sahip. Türkiye, SDG’nin ana omurgasını oluşturan Halk Savunma Kuvvetleri (YPG)‘ni “terör örgütü” olarak tanımlamakta ve silah bırakmaları çağrısında bulunmaktadır. Bu noktada, Erdoğan ve eş-Şera’nın görüşmesinde SDG’nin durumu ve bölgedeki olası gelişmelerin değerlendirilmesi öngörülüyor.

    IŞİD ile Mücadelede Hangi Formüller Masada?

    Eş-Şera’nın ziyareti, ABD’nin Suriye’deki askerlerini çekme senaryolarının konuşulduğu bir dönemde gerçekleşiyor. Washington’un bu konuda henüz resmi bir karar almadığı ifade ediliyor. Diplomatic kaynaklar, ABD’nin bölgeden çekilmesinin iki önemli koşulu olduğunu vurguluyor:

    • IŞİD ile mücadelenin kesintiye uğramaması, IŞİD mensupları ve ailelerinin kaldığı cezaevleri ve kamplarının kontrol altında tutulması.
    • ABD’nin çekilmesinin ardından YPG’nin hedef alınmaması.

    Türkiye, IŞİD ile mücadelenin önde gelen Arap ülkelerinin katılımıyla sürdürülmesi planının olduğunu belirtirken, Dışişleri Bakanı Fidan’ın son dönemde Ürdün, Irak ve Katarlı muhataplarıyla bu konuları ele aldığı iddia ediliyor. YPG konusunda ise Türkiye’nin sorunu “kan dökmeden” çözme niyetinde olduğu ifade ediliyor. Bu bağlamda, Ankara, eş-Şera ile yapılacak görüşmelerde YPG’nin silahlarını bırakıp yeni güvenlik mimarisine katılım sürecindeki gelişmeleri öğrenme fırsatı bulacak.

    Ekonomi, Ticaret, Enerji ve Ulaştırma İşbirlikleri

    Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkisi yalnızca güvenlik ve siyasi konularla sınırlı kalmıyor; ekonomik işbirliği ve ticaretin geliştirilmesi de büyük önem taşıyor. Suriye’nin kalkınması için ekonomik ilişkilerin artırılması kritik bir noktada. Suriye’de hayatın normale dönmesi ve ekonomik faaliyetlerin yeniden başlaması, Türkiye’deki Suriyelilerin ve yurtdışındaki diğer Suriyelilerin geri dönüşleri açısından da önem arz ediyor.

    Erdoğan ile eş-Şera’nın, ekonomik ilişkileri masaya yatırmaları ve izleyecekleri yol haritasını ele almaları bekleniyor. Türkiye’nin kısa vadede vereceği destek alanları arasında ulaştırma ve enerji projeleri de bulunmaktadır. Ülkenin altyapısında gerekli iyileştirmelerin yapılması için Erdoğan’ın ulaştırma ve enerji bakanlarına talimat verdiği biliniyor. Ankara’daki temaslarda bu konuların da değerlendirilmesi ve gelecekte atılacak adımlara dair görüşmelerin yapılması öngörülüyor.