Sıla Bebeğin Ölümü ve Yargı Süreci

Sıla Bebeğin Ölümü ve Yargılama Süreci

DHA’nın haberine göre, Türkiye’de milyonlarca kişi, cinsel istismar ve şiddet mağduru olan Sıla bebek için harekete geçmişti. İçler acısı olayda, 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri, cinsel istismar ve annesinin ihmalinden dolayı hastaneye kaldırıldı. Maalesef, tedavi sürecinde günler süren yaşam mücadelesini kaybederek hayata veda etti.

1 Aylık Yaşam Mücadelesini Kaybetti

Sıla bebeğin trajik ölümüne neden olan olayın yargı süreci, Sıla’nın annesi, birlikte yaşadığı kişi ve suça sürüklenen çocukların babası ile birlikte iki çocuğun yargılanmasıyla başladı. Soruşturma kapsamında, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, anne Bakiye Yeniçeri’nin de aralarında bulunduğu 5 şüpheliyi gözaltına aldı.

• Bakiye Yeniçeri
• Sanlı Ö.
• Kani A. (Çocuklardan K.A.’nın babası)
• G.K. ve K.A. (Bebeğin komşusunun çocukları)

Bu kişiler tutuklandı. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, 11 Eylül’de yaptığı açıklamada, Sıla’nın cinsel istismara uğradığını adli tıp raporlarıyla kesinleştirdiğini duyurdu.

İddianameler Birleştirildi

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin hazırladığı iki ayrı iddianame ile Bakiye Yeniçeri, Sanlı Ö., Kani A., G.K. ve K.A. hakkında çeşitli suçlamalarla dava açtı. Bakiye Yeniçeri için, ‘İhmali davranışla kasten öldürme’, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ ve ‘Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali’ suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi. Sanlı Ö. için ‘Suçu bildirmeme, gizleme’ suçundan 1 yıl 6 ay, Kani A. için ise ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası istendi.

Sıla’nın Katillerine Ağırlaştırılmış Müebbet İsteniyor

Suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için hazırlanan iddianame Tekirdağ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. G.K. için ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplam 66 yıl, K.A. için ise ‘Nitelikli cinsel istismar’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘Kasten öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İki ayrı iddianame, Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirildi.

Sıla’nın Ölümü: Kafa Travmasına Bağlı İç Kanama

İddianamede, İstanbul 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Sıla’nın ölümünün kafa travmasına bağlı kafa içi kanama sonucu gerçekleştiği belirtildi. Ayrıca, Tekirdağ Şehir Hastanesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda Sıla’nın cinsel istismara uğradığı ifade edildi. Bebeğin vücudunda bulunan ısırık izlerinin K.A.’nın DNA profilini içerdiği bilgisi yer aldı.

‘Kesinlikle Bakım Yükümlülüğünü İhmal Etmedim’

Dava sürecine bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, başka bir dosya kapsamında ‘Müstehcenlik’ suçundan tutuklu bulunan Sanlı Ö. ile tutuksuz sanık Kani A. katıldı. Anne Bakiye Yeniçeri ve suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. ise duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada, anne Bakiye Yeniçeri’nin akıl sağlığının yerinde olduğu yönünde bir rapor okundu. Bakiye Yeniçeri, “Parkta düştüğünü biliyorum. Kesinlikle bakım yükümlülüğünü ihmal etmedim” şeklinde savunma yaptı.

Babaannenin Durumu

K.A’nın babaannesi Melahat Ç., tanık olarak dinlenmek üzere SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Ancak, mahkeme heyetinin sorularını anlamakta zorlanan Melahat Ç., sağlıklı yanıt veremedi ve sorulara “Tanımıyorum, bilmiyorum” şeklinde cevap verdi. Bu durum, tutanaklara ‘algılama yeteneği olmadığı’ şeklinde kaydedildi. Duruşmadan sonra mahkeme heyeti, duruşmayı 7 Şubat’a erteledi.

‘En Ağır Cezayı Alsınlar’

Duruşma öncesinde Sıla bebeğin teyzesi Aslı Güler, gazetecilere açıklamalarda bulundu. “Bugün ikinci duruşma görülecek, öncelikle adaletimize güveniyorum. Sıla’nın mezarında rahat uyuyacağını biliyorum, içeridekiler en ağır cezaları alacak. Acımız zaten bize yetiyor, canımız yanıyor. Türk adaletine güveniyorum. Dilerim Rabb’imden en ağır cezaları alırlar. Kelimelerin bittiği yerdeyiz. Kız kardeşimi de yeni kaybettik, acımız çok büyük, ailemiz paramparça oldu. Bizi bu hale getirenler, en ağır cezayı alsınlar.”