Seçimlerde Sandık Görevlilerine Sağlanan Yeme İçme Hizmetleri ve Kamu Zararına İlişkin Görüşler

Kararın Gerekçesi

Seçimlerin düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi, ilçe sınırları içinde sandık başında görevli olanların kendi görev yerlerinden ayrılmadan kesintisiz bir biçimde çalışmalarını sürdürmelerinin sağlanması ve sandık bölgelerinde oluşabilecek her türlü aksaklık ve olumsuzluğun önlenmesine katkı sağlamak amacıyla, sandık kurulu başkanları, üyeleri ve diğer görevlilerin yeme içme ihtiyaçları Belediye tarafından karşılanmıştır. Bu durum, seçimle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içinde alınması gereken tedbirler kapsamında yapılmış olup, halkın tercihlerini sandığa sağlıklı bir şekilde yansıtmayı hedefleyen mahalli müşterek nitelikte sosyal bir hizmet olarak değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, yapılan harcamanın, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde tanımlanan anlamda kamu zararı olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Karşı Oy Gerekçesi

5393 sayılı Belediye Kanunu’nda, sandık kurullarında görevli olanların yeme içme ihtiyaçlarının Belediye bütçesinden karşılanmasına izin veren bir hüküm bulunmamaktadır. Belediye bütçesinden yapılacak harcamaların, öncelikle mahalli müşterek bir ihtiyaca yönelik olması, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde belirtilen görev ve sorumluluklar arasında yer alması ve aynı Kanun’un 60’ıncı maddesinde yer alan giderler arasında bulunması gerekmektedir. Ancak söz konusu harcama, Belediyenin görev ve sorumlulukları içinde yer almamaktadır. Bahsi geçen gider, Belediyenin giderleri arasında yer almamaktadır.

5393 sayılı Kanun’un “Belediyenin giderleri” başlıklı 60’ıncı maddesinde yer alan, “i) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.” şeklindeki hükümde, belediye tarafından sosyal hizmetin kime yapılacağı ve yardımın kime verileceği açıkça belirtilmiştir. Bu durum, sandık kurulu görevlilerine sosyal hizmet kapsamında bir harcama yapılamayacağını göstermektedir. Yapılan ödemelerin mahiyeti incelendiğinde, harcamaların 03.6.1.01 Temsil, Ağırlama, Tören, Fuar, Organizasyon Giderleri kaleminden gerçekleştirildiği görülmektedir. Ancak 5393 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinde yer alan, “k) Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri.” biçimindeki hüküm, Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesi’nde de belirlenmiştir.

Yönerge’de temsil giderleri ve ağırlama giderleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan Yönerge’nin; “Temsil Giderleri” başlıklı 4’üncü maddesinde, “Temsil giderleri görevle ilgili olmak şartıyla; Beldede başarılı çalışmaları görülenler için toplantılar düzenlemek, kupa ve benzeri teşvik uygulamalarında bulunmak, gerçek ve tüzel kişilere plaket, ödül ve hediye vermek, çiçek göndermek, beldede göreve başlayan veya ayrılan protokole dahil kişiler için toplantılar düzenlemek ve hediye verme için yapılır.” denmektedir. “Ağırlama Giderleri” başlıklı 5’inci maddesinde ise, “Ağırlama, beldenin misafiri durumunda olan; Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri, Hükümet Merkezi veya diğer illerin protokolüne dahil kişiler, yabancı ülke temsilcileri veya konuklar, sanat, bilim, kültür ve spor dallarında temayüz etmiş kişiler, basın mensupları, beldenin kalkınmasında katkısı olanlar veya olacağı anlaşılanlar ile bu kişilerin eşleri ve refakatindeki görevliler için geleneklere ve davetin şumulüne göre, ağırlama, konuklama, konutlandırma ve bu işlerle ilgili olarak hazırlıkların gerektirdiği giderlerle ziyafet, kokteyl, hediye, çiçek, bahşiş ve taşıma giderleri şeklinde yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu çerçevede, Yönerge kapsamında sandık kurulu görevlilerine temsil ve ağırlama gideri kapsamında harcama yapılması mümkün değildir. Ayrıca, . İlçesinin, il merkezinde bulunan gelişmiş bir alan olduğu ve yeme içme ihtiyaçlarının paket servis ağlarıyla kolayca karşılanabileceği göz önünde bulundurulduğunda, harcamanın sandık görevlilerinin görev yerlerini bırakmalarının oluşturacağı muhtemel aksaklık ve olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla yapıldığı iddia edilemez. 5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesinde, kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanmıştır. Anılan maddenin (g) bendinde, kamu zararının belirlenmesinde mevzuatta öngörülmediği halde ödeme yapılmasının esas alınacağı belirtilmiştir.

Belediyesince bahsi geçen seçimlerde görevli olanların yeme içme ihtiyaçlarının mevzuatta öngörülmediği halde Belediye bütçesinden karşılanması sonucu kamu zararına neden olunmuştur. Açıklanan nedenlerle, kamu zararı tutarı .-TL’nin sorumlularından tazminine hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.