Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Gökhan Uçar, Türkiye’nin insansız hava araçlarının motor geliştirme süreçlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Uçar, “Halihazırda insansız hava uçaklarımızın motorlarını geliştiriyoruz. F-16’nın gerçekleştirdiği hemen hemen tüm görevleri yerine getirebilecek olan KIZILELMA ve ANKA-3‘ün motorlarını yerleştiriyoruz. Ayrıca, KAAN ve ALTAY tanklarımızın motorlarını da entegre ediyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bu sistemlerin motorları tamamen yerlileşecek ve dışa bağımlılığımız sona erecek” dedi.
Türkiye savunma sanayiinin milli ve yerli yapısının güçlenmesine katkı sunmak amacıyla SAHA İstanbul‘un desteğiyle düzenlenen Savunma Sanayii Buluşmalarının 6’ıncısı gerçekleştirildi. Etkinliğe İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ev sahipliği yaptı. İstanbul Vali Yardımcısı Yücel Gemici, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Gökhan Uçar ile İSO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri ve savunma sanayi ana tedarikçi firmalarının yöneticileri de etkinliğe katıldılar.
Etkinlikte 18 ana yüklenici firmanın 70 masa ile katıldığı programda, 500’den fazla firma hazır bulundu ve 2 binden fazla ikili görüşme gerçekleştirildi. Programın bir parçası olarak “Teknoloji, Gelişim ve İş birliği Perspektifinden Türk Savunma Sanayisine Bakış” başlıklı bir panel de yapıldı.
Gökhan Uçar, programda yaptığı konuşmada, “Bizim sürecimizi şöyle anlatabilirim: İhtiyaç duyulan kurumlar, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Emniyet, Sahil Güvenlik veya Jandarma olabilir. Bize ihtiyaçlarını bildiriyorlar ve hemen bir ortak çalışma grubu oluşturuyoruz. Bu ekip, ihtiyaçların şartname haline getirilmesi, ihale süreçleri ve ürün teslimatı aşamalarında birlikte çalışıyor. Bu süreci yaklaşık 1500 çalışanımız ve 5-10 bin arası devlet personeli ile yönetiyoruz. Şirketlerimiz ve başkanlığın desteği ile yılda 3 milyar dolar Ar-Ge yatırımı yapıyoruz. Geçen yıl sektörün cirosu 15 milyar dolara ulaştı. İhracatımızın ise bu yılı 6-7 milyar dolar arasında kapatmayı planlıyoruz. Savunma sanayinde 3 bin 500’den fazla şirketimiz ve 100 binin üzerinde çalışanımız bulunuyor. Şimdiye kadar 85’ten fazla ülkeye 250’den fazla farklı kalemde ürün ihracatı gerçekleştirdik” dedi.
Uçar, “Verdiğimiz her 100 liranın yaklaşık 50 lirası özel sektöre ödeniyor. Örneğin, KAAN projesinde ana yüklenicimiz TUSAŞ‘tır. Burada ödenen her 100 liranın 30 lirası TUSAŞ’ta kalırken, 30 lirası ASELSAN‘a gidiyor. ASELSAN, KAAN’ın radar gibi gelişmiş elektronik cihazlarını üretiyor ve bu 30 liranın 15 lirasını kendi alt yüklenicilerine, yani özel sektöre dağıtıyor. Geri kalan 20 lira TÜBİTAK’a, diğer 20 lira ise TAİ tarafından diğer alt yüklenicilere yönlendiriliyor” şeklinde konuştu.
Uçar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük destekleriyle özgün tasarım ve yerli üretim projelerimiz hayata geçti. Hava araçlarında TB2, ANKA, HÜRKUŞ ve GÖKBEY gibi önemli projeleri tamamladık. Deniz araçlarında kendi fırkateynimizi üretmeye başladık. Kara araçlarında ise personel taşıyıcılarımızı ve nihayetinde kendi tankımızı geliştirdik. Geçtiğimiz yıl Güney Kore’nin Savunma Sanayii Fuarı’na katıldım ve Kore, bizim rakiplerimizden biri. Önümüzdeki yıl ihracatımızı 7-8 milyar dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Umarım bu hedefe ulaşacağız. 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirdikten sonra 1. lig seviyesine çıkmayı ve oranın güçlü bir üyesi olmayı planlıyoruz. Kore’nin güçlü bir savunma sanayisi var, ancak ABD tarafından çok büyük destekler alıyor” ifadelerini kullandı.
Uçar, “Projemizin adını söylediğimizde, alt bileşenlerin nereden geldiğini soruyorlar, biz de Türkiye’den geliyor diyoruz. Sistemin seviyesi tamamen yerli, alt bileşenlerin çoğu da yerli. Şu an insansız hava uçaklarımızın motorlarını geliştiriyoruz ve F-16’nın yaptığı hemen hemen tüm görevleri yerine getirecek olan KIZILELMA ve ANKA-3‘ün motorlarını yerleştiriyoruz. KAAN ve ALTAY tanklarımızın motorlarını da yerleştiriyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bu motorlar tamamen yerlileşecek ve dışa bağımlılığımız ortadan kalkacak. Geçtiğimiz Azerbaycan-Ermenistan savaşında gördük ki, bize en basit malzemeleri bile vermiyorlar. Önceliğimiz hakkaniyetli olmak; çünkü hakkaniyetsiz hiçbir iş sürdürülebilir olamaz” dedi.
– İSTANBUL