Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova’da düzenlenen 8’inci Olağan İl Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, “Geçmişte, konuşmalarımıza zor günlerden geçtiğimizi ifade ederek başlardık. İlerleyen zamanlarda sıkıntılı günlerden bahsetmeye başladık. Bugün ise hem zor hem de sıkıntılı günlerden geçiyoruz,” diyerek Türkiye’nin gündeminin iki ana başlıktan oluştuğunu vurguladı: adalet ve ekonomi.
“Dünyanın dört bir yanındaki gelişmeleri ele alacağız, fakat bir Saadet Partili olarak dış politika değerlendirmelerine başlarken ilk olarak Filistin meselesini, Gazze’deki katliamları gündeme almamız gerektiğini düşünüyorum,” diyen Arıkan, son günlerde yaşanan trajik olaylara dikkat çekti.
Arıkan, “Geçtiğimiz hafta 78 canımızı kaybettik. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. O gün yaşanan görüntüler hepimizi derinden etkiledi. Ancak sonrasında yaşananlar bizleri daha da dehşete düşürdü. Yangın sönmeden bir kavga başladı: ‘Kabahatli sensin, kabahatli ben değilim’ tartışmalarıyla karşı karşıya kaldık,” şeklinde konuştu.
Arıkan, “O gün, saat 05.30’da otuzdan fazla insanımızın cenazesi otelin belli bir noktasında toplanmıştı. Biz kalktığımızda, haberlerde yalnızca 10 insanın vefat ettiği bilgisi veriliyordu. Neden bu kadar cenaze varken sadece 10 cenaze haberi paylaşıldı? Çünkü o gün iktidar partisinin başkentte bir kongresi vardı ve katılımların gölgede kalmaması için cenaze sayısını bizlerden gizlediler. Daha sonra 78 insanımızın hayatını kaybettiğini öğrendik,” ifadelerini kullandı.
Arıkan, “Bakanlık, valilik, belediye, il özel idaresi gibi kurumlar bu süreçte sınıfta kalmışlardır. İçişleri Bakanı’nın ‘Rahat olun, tüm sorunları tespit edeceğiz ve adalet önünde hesap vermelerini sağlayacağız’ açıklaması üzerinden 11 gün geçti ve bu kurumların hiçbirinde üst düzey yönetici gözaltına alınmadı ya da ifade vermeye çağrılmadı,” diye ekledi.
Arıkan, Türkiye’deki genel boş vermişlik, ihmalkarlık ve sahtecilik sorunlarına da değindi. “Dövizcilerdeki sahte dolarlardan, kavanozlarda satılan sahte ballara, tenekelerdeki sahte yağlara kadar birçok sahtekarlıkla karşılaştık. Bu memlekette yangın tüplerinin bile sahte olduğunu gördük. Verilen sözlerin tamamının sahte olduğunu görmekteyiz. Allah’ın izniyle, Türkiye’deki bu sahtekar döngüye, sahtekar düzene Saadet Partisi olarak yapılacak ilk seçimlerde son vereceğiz,” dedi.
Gazze ve Dış Politika Üzerine Değerlendirmeler
Arıkan, “Bugün Türkiye’nin dört bir tarafında gıyabi cenaze namazları kılındı. Allah, mekanlarını cennet eylesin. Ateşkes ilan edildi ama bu süreçte 50 binden fazla insanımızı kaybettik. 100 binden fazla insan yaralandı ve 1.5 milyon insan bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, yaşanan olayların ne kadar vahim olduğunu gösteriyor,” dedi.
Arıkan, “Sadece harfiyatı kaldırmak için 20 yıla yakın bir zaman dilimi gerektiğini biliyoruz. Fakat son günlerde dikkatlerden kaçan bir husus var: Amerika’nın yeni başkanı Trump’ın açıklamaları. Trump, ‘Gazze’deki insanlar artık Mısır’da ve Ürdün’de yaşamalı, Gazze boşaltılmalı’ dedi. Böyle bir açıklama karşısında Türkiye’nin ayağa kalkmasını beklerken, bunu gündeme taşıyan kimse olmadı. Bu durum, Büyük Orta Doğu Projesi’nin tıkır tıkır işlediğini gösteriyor,” şeklinde konuştu.
Arıkan, “Suriye’deki duruma da dikkat çekmek istiyorum. 60 yıllık bir Baas Rejimi gitti. Halkına zulmeden Esad rejimi de gitti. Ancak İsrail, Golan Tepeleri’nde ilerlemeye devam ediyor. Gazze’yi insansızlaştıramayacaksınız. Gazzeliler buna kesinlikle müsaade etmeyecek,” dedi.
Adalet ve Ekonomi Üzerine Eleştiriler
Arıkan, Türkiye’deki adalet mekanizmasının işleyişine dair eleştirilerde bulunarak, “Bugün Türkiye’de adalet mekanizması doğru işlemiyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları adalete güvenin son derece azaldığını gösteriyor. Meclisten geçen yeni yasalarla, hükümet yetkilileri istediği STK’lara kayyum atayabiliyor. Bu durum, iktidarın adaleti nasıl lüks bir şatafatla tesis etmeye çalıştığını gözler önüne seriyor,” dedi.
Arıkan, Türkiye’deki ekonomik duruma da değinerek, “Açlık sınırı 22 bin 131 lira olarak açıklandı. Asgari ücret ise 22 bin lira. 2025’te asgari ücretin açlık sınırının altında kalması bekleniyor. AK Parti’nin ekonomideki yeni modeline ‘deneysel ekonomi modeli’ adını verdik. Bu sürekli denemeler sonucunda zenginler daha zenginleşirken, fakirler daha da yoksullaşıyor,” diye konuştu.
Son olarak, “Bugün Türkiye’de bir maaşla ev sahibi olabilmek için 631 ay çalışmak gerekiyor. Dünyada 180 ülke var ve biz sondan birinci sıradayız. Emeklilerin sayısı 2002 yılında 6.5 milyonken, 2023’te bu sayı 16 milyona ulaştı. Ancak emekli maaşlarının Gayri Safi Milli Hasıla içindeki oranı yalnızca %0.7 artış gösterdi. Bununla birlikte yeni bir dil geliştireceğiz. Kutuplaşmayı değil, kucaklaşmayı önceleyen bir siyaseti hayata geçireceğiz,” diyerek sözlerini tamamladı.