Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov’un Açıklamaları
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, ABD ve Rusya liderlerinin gerçekleştirdiği telefon görüşmesini, barışa giden yolda kaydedilen önemli bir adım olarak değerlendirdi. Buravov, başkonsoloslukta düzenlenen bir basın toplantısında güncel meseleler hakkında görüşlerini paylaştı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Buravov, Rusya’nın Rusya-Ukrayna Savaşı’na siyasi ve diplomatik bir çözüm bulma konusundaki kararlılığını yineleyerek, barış müzakerelerine yeniden başlamaya açık olduklarını vurguladı. ABD’nin, bu savaşı sona erdirme konusundaki olası rolüne dair yaptığı değerlendirmede, “Her şey yeni yönetimin somut eylemlerine ve planlarına bağlı olacak. Donald Trump’ın, Batı’da şimdiye kadar kimsenin yapmadığı biçimde Ukrayna’daki ihtilafın nedenlerinden biri olarak Ukrayna’nın NATO’ya katılma teşebbüslerini göstermesini olumlu karşılıyoruz.” dedi.
Devlet Başkanları Arasındaki Görüşme
Buravov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesine de değindi. Görüşmede, iki liderin Rusya ve ABD vatandaşlarının değişimiyle ilgili konuları ele aldığını belirten Buravov, “ABD Başkanı, Amerikan tarafının bu konuda varılan tüm mutabakatlara uyacağına dair güvence verdi.” ifadesini kullandı.
Buravov, Putin’in görüşmede Rusya-Ukrayna Savaşı’nın temel nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğine vurgu yaptığını, ayrıca ABD Devlet Başkanı’nın ülkeler arasında işbirliği için uygun zamanın geldiğine dair ana tezlerini desteklediğini sözlerine ekledi.
Suriye Konusundaki İkili Diyalog
Buravov, Putin ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasındaki telefon görüşmesinin, iki ülke arasında üst düzey bir diyalogun tesis edildiğini gösterdiğini belirtti. Putin’in, “Suriye’nin birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü destekleyen tutumunu” vurguladığını ifade etti. Ayrıca, “Vladimir Putin, Rusya’nın insani yardımın sağlanması da dahil olmak üzere Suriye’deki sosyal-ekonomik durumun iyileştirilmesine katkıda bulunmaya daima hazır olduğunu yineledi.” dedi.
Ateşkes Süreci ve Gelecek Planları
Buravov’a, Rusya’nın Donbas ve Kırım konusundaki tutumunun değişip değişmediği sorulduğunda, “Kırım ve Donbas ile ilgili olarak, bu bölgeler Rusya Anayasası’na göre Rusya’nın ayrılmaz parçasıdır. Bu konu tamamen kapandı ve hiçbir şekilde görüşme konusu olamaz.” yanıtını verdi. Ayrıca, Rusya’nın Kırım ve Donbas konularını “çözülmüş” olarak gördüğünü belirtti.
Buravov, Rusya ile Ukrayna arasında olası bir ateşkesin nasıl şekilleneceği konusunda, “Bu süreç, diğer ilgili taraflarla bağlantılı olarak devam edecek. O sürecin gelişmesine göre somut adımlar atılacak. Şimdi bu yolun başlangıç kısmındayız.” dedi.
Trump-Putin Görüşmesinin Önemi
Buravov, Rusya ve ABD liderlerinin telefon görüşmesini önemli bir gelişme olarak değerlendirerek, “Bu yapılan telefon görüşmesi, Batı tarafından Rusya’nın ablukasının kaldırılmasına yol açtı. Bu şekilde bir değerlendirme yapabiliriz. Aynı zamanda bu telefon görüşmesi, Rusya ile ABD arasında daha önce dondurulmuş olan resmi üst düzey temasların yeniden başlatılmasına bir imkan sağladı.” dedi.
Trump’ın Avrupa’nın Rusya ile ilişkilerini yeniden gözden geçirme ihtimaline dair soruya yanıt veren Buravov, “Rusya ile ilgili bu baskıcı ve zorlayıcı politikaya ne zaman son verilirse, o zaman bu ikili ilişkilerimiz de ivme kazanacaktır.” ifadesini kullandı. Barış görüşmelerinin yapılacağı yerin taraflar açısından uygun olması gerektiğini de ekledi.
Türkiye’nin Rolü ve Gelecek Beklentileri
Buravov, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlarında bu süreçte önemli bir rol oynadığını hatırlatarak, “2022’de İstanbul’da yapılan müzakereler sonucunda sağlanan mutabakat ilkeleri, gelecekte yapılabilecek barış görüşmeleri açısından bir temel oluşturabilir.” dedi. Türkiye’nin yönetimi tarafından barış görüşmeleri süreciyle ilgili olarak açıklanan tutumu da göz önünde bulundurduklarını belirtti.
Ekonomi ve Doğal Gaz İlişkisi
Trump’ın Ukrayna’nın nadir element kaynaklarına erişim isteği konusundaki soruya Buravov, “Bu madenlerin yataklarının önemli bir kısmı şimdi Rusya’nın kontrol ettiği bölgelerde. Dolayısıyla bunun kullanımının perspektifi açısından ne kadar gerçekçi olabileceği konusunda tereddütlerimiz var.” diye yanıtladı.
Bunun yanı sıra, Buravov, ABD Başkanı Trump’ın Grönland’ı satın alma konusundaki ilgisini değerlendirirken, “Bu büyük ve Rusya açısından çok önemli olan bölge için kendi ulusal çıkarlarımızı savunmaya kararlıyız ve işbirliği geliştirmeye de hazırız.” dedi.
Suriye’nin Toprak Bütünlüğü ve Filistin Meselesi
Buravov, Suriye’nin kuzeydoğusundaki terör örgütü PKK/YPG varlığına ilişkin Rusya’nın tutumunu, “Bu ülkenin parçalanmasına yol açabilecek herhangi sürece karşıyız.” şeklinde açıkladı. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurguladı.
Filistin meselesine dair bir soruya yanıt veren Buravov, “Filistinlilerin kendi topraklarından başka ülkelere gönderilmesiyle ilgili planların kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Ayrıca, Akkuyu Nükleer Santrali için Türkiye’ye doğal gazla ödeme yapma teklifine dair, “Mevcut koşullar altında en iyi şekilde bu para transferi nasıl yapılabilir? Bununla ilgili olarak çeşitli formüller üzerinde duruluyor.” şeklinde belirtti.