Remzi Çayır’dan Asgari Ücret Eleştirisi
(ANKARA)- Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, 2025 yılı için açıklanan 22 bin 104 TL’lik asgari ücretle ilgili olarak iktidarı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişteki çay simit hesabı üzerinden sert bir şekilde eleştirdi. Çayır, beş kişilik bir ailenin günde üç öğün çay ve simit tükettiğinde ayda 15 bin 750 TL harcaması gerektiğini vurgulayarak, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendi sözlerinle zalim ve aziz millete zulmeden bir adamsın” ifadelerini kullandı.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “çay-simit” hesabını hatırlatan Çayır, güncel veriler ışığında kendi “çay-simit” hesabını da paylaştı. Çayır, şunları belirtti: “Fakir fukara zor durumda, dar gelirli insanlar zor günler geçiriyor, emekliler yarını göremez durumda. Emekli, aldığı maaşla insanca yaşamaktan yoksun. Türkiye’nin bu zor durumunu göz önüne aldığımızda asgari ücret açıklandı. Avrupa’da asgari ücretli çalışanların oranı yüzde 10, yüzde 5 iken, bizde bu oran yüzde 60, hatta yüzde 70. Yani Türkiye’de çalışanların yarısından fazlası asgari ücretli. Bu da demektir ki, asgari ücretli kesimin durumu giderek kötüleşmektedir.”
Çayır, asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğunu hatırlatarak, “Bir kişi çay ve simit yiyerek hayatına devam ederse günde 35 TL harcar. Beş kişilik bir aile, sadece çay ve simitle hayatını sürdürmeye çalışırsa günde 175 TL harcar. Eğer bu aile, üç öğün çay simit yerse, ayda 15 bin 750 TL harcaması gerekir. Asgari ücret 22 bin 104 TL, ne kaldı geriye? Hiçbir şey. ‘Zalimler, zalim yönetimler, halkını yok sayanlar, aziz millete her türlü kötülüğü edenler bu millet elektriği nasıl ödeyecek? Suyu nasıl ödeyecek? Çocukların okul masraflarını nasıl karşılayacak?’ Bu sözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait. Dönüyorum sana masal kahramanı, kendini bu yüzyılın lideri sanan, göz boyayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sen kendi sözlerinle zalim ve aziz millete zulmeden bir adamsın.”
Çayır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerine devam ederek, “Şu anda normal bir şehirde kiralar 15 ile 25 TL arasında. Verdikleri asgari ücret, bir kira bedeli kadar bile değil. Bir dürüst siyasetçi çıkıp ‘ben beceremedim’ diyemez mi? ‘Her ne kadar iyi niyetle yola çıktıysam da gördüm ki bu işi yapamıyorum, Türkiye’yi bu hale getirdim’ demek bu kadar mı zor? İstifa etmek bazen en büyük erdemdir. Gerçek şu ki, 22 yıldır bu ülkeyi doğru dürüst yönetemediniz, fakire arka çıkamadınız, eşit muamele edemediniz, adalet dağıtamadınız, umut veremediniz. Yetmedi mi, yüz yıl ülkeyi yönetsen ne yazar? Kötü yönetiyorsun, adaletsiz yönetiyorsun ve insafsız yönetiyorsun.”
Asgari Ücret Komisyonuna Yönelik Eleştiriler
“Hayatın boyunca hiç secdeye gelmemiş alnınla milletin değerleriyle oynuyorsun”
Çayır, asgari ücret belirleme sürecini eleştirerek, “Ne Asgari Ücret Komisyonu, bunlar tamamen saçmalık. Ağa ne derse olur. Öbürleri maraba, maraba bile değil. Sistemi o şekilde kurmuşlar. Güya oturuyorlarmış, tartışıyorlarmış, asgari ücreti tespit edecekler. Ağa ne dedi? ‘Yeter, fazla oturup kalkmayın’ dedi, rakamı verdi ve gitti. Bir de söze dini bir parantez açarak ‘işçinin alın teri korumadan veririz’ dedi. Sen nerede, işçi nerede? Sen nerede, İslam nerede? Sen nerede, din nerede? Hayatın boyunca hiç secdeye gelmemiş alnınla milletin değerleriyle oynuyorsun. Utanmaz, arlanmazlar sizler.”
Alım Gücü Üzerine Değerlendirmeler
“Bizim bu beş çeyrek altını kim çaldı?”
Çayır, alım gücü bakımından AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılı ile günümüzü kıyaslayarak, “2002 yılında bir asgari ücret ile 1250 litre süt alınabiliyorken, şimdi bu rakam 600 litreye düşmüş. Yarısı nereye gitti? Efendilerin cebine. 2002’de bir asgari ücretli 40 kilo et alırken, şimdi 20-25 kilo alabiliyor. Aradaki bu uçup giden 20 kilo et nereye gitti, kime gitti? Bunun hesabı yok. 2002’de asgari ücret ile 8 tane çeyrek altın alınabiliyorken, şimdi bu sayı 3’e düşmüş. Beş çeyrek altını kim çaldı ağalar, efendiler, beyler? Bizim bu beş çeyrek altını kim çaldı?”
Erken Seçim Çağrısı
“Türkiye derhal erken seçime gitmek zorunda”
Çayır, Türkiye’nin erken seçime gitmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye derhal erken seçime gitmek zorundadır çünkü Türkiye, geleceğini görememektedir. Türkiye gerçekten istikbaliyle ilgili hayal kuramamaktadır. İki yıl sonra, üç yıl sonra, beş yıl sonrasıyla ilgili hayat pahalılığıyla ilgili herhangi bir öngörüsü yoktur. Hükümet, 22 yıllık iktidarında bize ne tavsiye ediyor biliyor musunuz? ‘Sabredelim’ diyor. Sen hiç sabrettin mi? Senin çevren, senin zengin ettiğin insanlar hiç sabretti mi?”
Davutoğlu’na Yönelik Eleştiriler
“İnsanda haysiyet olur, insanda şeref olur, insanda onur olur”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na da eleştirilerde bulunan Çayır, “Birisi mahkemeye çıkar, durmadan sağa sola küfretmekle meşhurdur. Mahkeme tutuklar, duruşma günü gelir, huzura varır. Hakim sorar, ‘Oğlum niye diye sağa sola küfredip duruyorsun?’ diye. Tam o esnada kapı açılır, genç bir adam duruşma salonundan el kaldırır ve ‘Hakim bey, bir şey soracağım, babam öldü. Üvey annemin nikahı bana düşer mi?’ der. Küfürbaz da hakime döner, ‘İşte sayın hakimim, bu sahtekar ve ahlaksızlar yüzünden ben küfür ediyorum’ der. Adam Başbakanlık yapmış, AK Parti ile beraber yürümüş. AK Parti’nin davasına sahip çıktığını bas bas bağırmış, sonra araları açılmış, gitmiş parti kurmuş. Yıllar sonra çıkmış demiş ki ‘Aslında ruhum AK Parti’den hiç ayrı değildi.’ Sayın hakimim, bana niye siyaset yapıyorsunuz diyorsunuz ya? İşte bunların yüzünden ben bu siyaseti yapıyorum. İnsanda haysiyet olur, insanda şeref olur, insanda onur olur. Paralar, makamlar, mevkiler size şekil verecekse gidin evinize, ne işiniz var?”