Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir 8. Olağan İl Kongresi’nde Yaptığı Açıklamalar

    Recep Tayyip Erdoğan, İzmir 8. Olağan İl Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Parti politikaları, ekonomik hedefler ve geleceğe dair vizyonunu paylaştı. Kongre, Türkiye’nin siyasi dinamikleri açısından kritik bir dönüm noktasıydı.

    Recep Tayyip Erdoğan, İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarda

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak önemli mesajlar verdi. Erdoğan, konuşmasında İzmir’in tarihine ve önemine vurgu yaparak, milletin bu şehre olan bağlılığını dile getirdi.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

    Birinci Dünya Savaşı sırasında İzmir’in işgal edildiği dönemde, tüm Türkiye bir hüzne bürünmüştür. Halide Edip Adıvar’ın ahidi, kalbimizde yaşamaya devam ediyor. Milletimiz, İzmir’in istiklalini Türkiye’nin istiklali ile bir bütün olarak görmüştür. Bu nedenle, İzmir, istiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkmanın simgesi olarak, her zaman milletimizin gözbebeği olmuştur.

    İzmir’in Durumu ve Yerel Yönetim Eleştirileri

    İzmir'in Durumu ve Yerel Yönetim Eleştirileri

    İzmir’in denizi, caddeleri ve sokakları maalesef perişan bir halde.

    İzmir’e sahip çıkmak, bu şehre aşkla hizmet etmekle mümkündür. Ancak bugün, yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir’e sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek gözlemliyorum.

    İzmir’in hemen her mahallesi, deniziyle birlikte kötü bir durumda. Tek amacı vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef bu yükümlülükten uzaklaşarak başka işlerle meşgul oluyorlar.

    Yerel Yönetimlerin Başarısızlığı

    İzmir tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor.

    Yağmur çiselese, İzmir sular altında kalıyor; yaprak kıpırdasa, bu şehir yaşanılmaz bir hale geliyor. Altyapı yok denecek kadar az. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkında ki İzmir’in temsili konusunda itiraflarda bulunuyor. Kendi başarısızlıklarını Atatürkçülük ve çağdaşlık maskesiyle gizlemeye çalışmaları ise ayrı bir hastalık. İzmir sürekli geriliyor. Bu zihniyet, ilericilik kılıfı altında yağma düzenini sürdürmek için çabalıyor.

    Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirken, ilçelerine hizmet etmeleri için seçilen belediye başkanları, İstanbul’da siyasi çıkar peşinde koşuyorlar. Kötü yönetimin sonucunda işçi maaşlarını ödeyemeyen yerel yönetimler, temel hizmetlerde bile aksamalara yol açıyor. Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılığın arkasında kendi partilerinin silueti beliriyor. Eski ve yeni başkanların şehre hiçbir katkı sağlamayan kişisel kavgaları herkesin gözleri önünde sergileniyor. Hakaret suçundan yargılanan kişiler, önce protokolde ağırlanıyor, ardından özür diliyorlar. Karşımızda, neresinden tutsanız elinizde kalan bir İzmir manzarası var.

    Belediyelerdeki Sorunlar

    Belediyelerdeki Sorunlar

    Belediyelerde soygun düzeni kurulmuş durumda.

    Kötü gidişat İzmir’in kaderi değil. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu durumu değiştirmek bizim görevimiz. Belediyelerdeki soygun düzeni, ‘kent uzlaşısı’ adı altında yürütülüyor.

    İzmir’e Katkıları Olmadı mı?

    Eski genel başkanları bu şehrin milletvekili olmasına rağmen, burada size ve tüm İzmirlilere soruyorum: Bu kişilerden İzmir’e tırnak ucu kadar bir fayda, bir hizmet dokundu mu? Var mı bu genel başkanların şehrimize kazandırdığı birkaç başlık sayabilecek birisi? Yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Geriye bırakılan tek bir eser ya da hizmet yok. Ama her İzmir ziyaretlerinde yedikleri, içtikleri, dağıldıkları biliniyor.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyet’e en büyük zararı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizmi kimseye bırakmayan bu mirası yiyen tayfa vermektedir.

    Umutsuzluk ve Gelecek

    Umutsuzluk ve Gelecek

    Yalan yanlış sosyal medya paylaşımlarıyla geçmişi yüceltmeye çalışan bu grup, umutsuzluğu körüklemek amacı gütmektedir. İçinde bulundukları durum, kağıt üzerinde kökenleri ve inançları ne olursa olsun, ülkelerini asla vatan olarak görmemiş insanlardır. Bizim inancımızda umutsuzluk neredeyse küfre eşdeğerdir. Umutlu olmak için çok sebebimiz var.

    Türkiye’nin Durumu

    Türkiye'nin Durumu

    Türkiye olarak kendimizi hiçbir meselenin dışında tutmamız mümkün değildir.

    Rusya-Ukrayna savaşından Suriye’deki gelişmelere, Akdeniz’deki enerji çekişmelerine kadar her konu, gündemimizde yer alıyor.

    Artık eski Türkiye yok.

    Küresel etki alanımızı geçmişle kıyaslamak, ülkemize yapılacak en büyük haksızlık olur. Ekonomideki hedeflerimize ulaşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.

    Ekonomide Hedeflere Ulaşacağız

    Son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar, vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da bu geçici bir dönemdir. Enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları, yıl sonuna doğru daha net bir şekilde görülecektir. Ekonomi programımız, hedeflerimize ulaştıkça sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdan başlayarak herkesin refahını artıracak adımları atmamıza yardımcı olacaktır. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye devam edeceğiz.

    Türkiye’nin Dik Duruşunu Sürdüreceğiz

    İçeriden ve dışarıdan yapılan sabotajları, ihanetleri savuşturarak bugünlere geldik. Allah ömür verdiği sürece, milletimizle birlikte Türkiye’nin dik duruşunu sürdüreceğiz. İzmir’in bu mücadeleye, tarihine ve şanına layık katkı vereceğine inanıyorum.

    Ülkemize Sahip Çıkmak Mecburiyetindeyiz

    Önümüzde yapmamız gereken çok iş, çözmemiz gereken çok sorun, aşmamız gereken çok engel var. Dünyanın en kadim coğrafyasının en gözde yerine sahip olup da, dikensiz gül bahçesi gibi bir hayat tasavvur etmek gerçekçi değildir. Tarihin her döneminde olduğu gibi, bugün de hemen her ülkenin gönlünde bu topraklara sahip olma isteği yatmaktadır. Kimileri bunu açıkça dile getiriyor, ama gönülde yatan gerçeği biz çok iyi biliyoruz. Bu nedenle, ülkemize, vatan topraklarına, devletiyle ve insanıyla tüm kazanımlarıyla sıkı sıkıya sahip çıkmak zorundayız. Bunu başaramayan toplumların nasıl acılar çektiğini, hangi zillete maruz kaldığını görmektesiniz.

    Türkiye’yi aynı duruma düşürmek için içeriden ve dışarıdan yapılan sabotajları, kurulan tuzakları, sergilenen ihanetleri bir bir savuşturarak bugüne geldik. Allah ömür verdiği müddetçe, milletimizle birlikte Türkiye’nin dik duruşunu, bu amansız mücadele kararlılığını sürdüreceğiz. İzmir’in, önümüzdeki dönemde bu mücadeleye, tarihine ve şanına layık bir katkı vereceğine olan inancım tamdır.