Dünyada Radyo: Tarihçe ve Önemi
Radyo, iletişim alanında devrim yaratan bir buluş olarak, savaşlar sırasında kazandırdığı özelliklerle öne çıkmıştır. Türkiye, radyo yayıncılığı konusunda köklü bir tarihe sahiptir. Tarafsız ve güvenilir yayıncılığı sayesinde Türk radyo yayıncılığı, savaş dönemlerinde en güvenilir bilgi kaynaklarından biri olarak tanınmıştır. Dijitalleşen dünyaya hızla adapte olan radyo, bir asrı aşkın süredir etkinliğini korumayı başarmıştır. İnsanların haberleşme alışkanlıklarını değiştiren bu medya aracı, Türkiye’de 98 yıldır haber, müzik ve eğlence alanlarında önemli bir güç olmayı sürdürmektedir.
Radyo tarihinin başlangıcı, İtalyan mucit Guglielmo Marconi’nin 1895 yılında geliştirdiği kablosuz telgraf sistemine dayanır. Marconi’nin çalışmaları, denizcilik ve askeri iletişim alanında büyük yankı uyandırmış, 1901 yılında Atlantik Okyanusu’nu aşan ilk kablosuz mesajı göndermesiyle tarihe geçmiştir. Radyo, sadece Mors koduyla mesaj iletmekle kalmamış, Kanadalı mucit Reginald Fessenden’in 1906 yılında gerçekleştirdiği deneyle insan sesini ve müziği kablosuz olarak iletme imkanı bulmuştur. Fessenden, Noel gecesi yaptığı yayında kemanıyla bir parça çalmış ve dinleyicilere seslenmiştir. Bu olay, radyo yayıncılığının başlangıcını simgeler.
Türkiye’de Radyo ile Tanışma
Radyo, 1920’li yıllardan itibaren ticari ve kamusal yayıncılığın merkezine oturmuştur. 2 Kasım 1920’de ABD’nin Pittsburgh kentinde KDKA radyosu tarafından gerçekleştirilen ilk düzenli radyo yayını, tarihin unutulmaz anlarından biri olarak kaydedilmiştir. Radyo, hızla dünyanın dört bir yanına yayılarak 1927 yılında Türkiye’ye ulaşmıştır.
Radyo Yayınlarının Gelişimi
Özellikle 2. Dünya Savaşı döneminde, radyo haberleşme ve propaganda aracı olarak büyük bir önem kazanmıştır. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda radyo, altın çağını yaşamış ve savaş sonrası dönemde FM radyo frekanslarının geliştirilmesiyle müzik yayıncılığı büyük bir ivme kazanmıştır. Televizyonun yaygınlaşmasıyla bir süre popülaritesi azalan radyo, 1990’lı yıllarda dijitalleşmeyle yeni bir dönüşüm yaşamıştır. Artık dijital platformlarla bir araya gelerek varlığını sürdüren radyo, haber, müzik ve eğlence alanlarında hala önemli bir medya gücü olmaya devam etmektedir.
Türkiye’de Radyonun Tarihçesi
Türkiye’de ilk radyo yayın denemeleri 1921 yılında İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Amatör seviyede devam eden çalışmaların ardından, 19 Mart 1923’te halka açık ilk radyo deneme yayını, İstanbul Öğretmen Okulu’nun bodrumunda “Telsiz Telefon Tecrübeleri” adıyla yapılmıştır. Cumhuriyet’in ilanından iki yıl sonra, “Telsiz Tesisi Hakkında Kanun” çıkarılarak ülke genelinde bir telsiz şebekesi kurulması için ilk adım atılmıştır. Uluslararası şirketlere açık olan ihaleyi kazanan Fransız firma, İstanbul ve Ankara’da telsiz ve telgraf vericileri yapımına başlamıştır.
Yürütülen çalışmalar sonucunda, ilk yayın “İstanbul Radyosu” adıyla 6 Mayıs 1927’de Sirkeci’deki Büyük Postane binasının bodrum katından gerçekleştirilmiştir. O tarihte henüz kimsede radyo alıcısı bulunmadığı için yayınlar, postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlörle halka aktarılmıştır. Günlük 5 saatle sınırlı olan yayınlar, Anadolu Ajansı’ndan (AA) temin edilen ekonomik haberler ve Türk sanat musikisinin önemli isimlerinin eserleriyle zenginleştirilmiştir.
Radyo Kurumları ve Gelişmeler
8 Eylül 1927’de “Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi” kurularak İstanbul Radyosu, bu şirkete bağlı olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Kasım ayında Ankara Radyosu da devreye alınmıştır. 1936 yılında sona eren sözleşmenin ardından, İstanbul ve Ankara Radyoları, Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. 1945 yılında Harbiye’de Radyoevi Binası’nın inşasına başlanmış ve 19 Kasım 1949’da İstanbul Radyosu yayın hayatına döndürülmüştür.
1950’li yıllarda radyo yayınlarında reklamlara izin verilmiş ve ilk dini yayınlar da bu dönemde yapılmaya başlanmıştır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) 1 Mayıs 1964’te kurulmuş ve İstanbul ile Ankara Radyoları başta olmak üzere tüm radyolar TRT’ye devredilmiştir. 1993 yılındaki Anayasa değişikliği ve 1994 yılında çıkarılan kanunla, devlet eliyle yürütülen radyo yayıncılığında özel sektör de yer almaya başlamıştır.
Dünya Radyo Günü
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2011 yılında düzenlenen 36. Genel Konferansı’nda, Bilgi ve İletişim Komisyonu tarafından yapılan bir öneriyi kabul ederek 13 Şubat’ı “Dünya Radyo Günü” olarak ilan etmiştir. Bu yıl “Radyo ve İklim Değişikliği” temasıyla kutlanan 14. yıl dönümünde, Türkiye, 100 yıla yakın radyo geçmişi ve yaklaşık 1000 radyosuyla Avrupa’nın en geniş radyo ağına sahip ülkelerinden biri olarak öne çıkmaktadır.