Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof. Dr. Talha Köse’nin Suriye Krizi Üzerine Değerlendirmeleri

Prof. Dr. Talha Köse, Suriye Krizi üzerine derinlemesine analizler sunarak bölgedeki siyasi dinamikleri, insani durumları ve uluslararası etkileri değerlendiriyor. Bu yazıda, krizin kökenleri ve geleceği hakkında kapsamlı bilgiler bulabilirsiniz.

Prof. Dr. Talha Köse,

Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Başkanı Prof. Dr. Talha Köse’nin Değerlendirmeleri

Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye için hayati önem taşıdığını vurguladı. Köse, “Suriye’de oluşabilecek siyasi yapı Türkiye’nin güvenliği ve ulusal çıkarları açısından kritik bir öneme sahip. Bugünkü temel kaygımız ise PKK/PYD ve SDG gibi terör örgütleridir.” dedi.

Köse, Orta Doğu’nun güncel ve önemli meselelerinden biri olan Suriye krizinin bölgesel ve uluslararası etkilerini değerlendirmek amacıyla Anadolu Ajansı’nın (AA) düzenlediği “ODAK: Suriye” programına katıldı. Bu etkinlikte, bölgedeki gelişmeleri takip etmenin önemine değinen Köse, “Anadolu Ajansı, stratejik vizyonumuzla örtüşen önemli bir bilgi kaynağıdır.” şeklinde konuştu.

Suriye’deki Mevcut Durum ve Türkiye’nin Rolü

Suriye’deki mevcut durumu ele alan Köse, Türkiye’nin burada çok önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. Geçmişe dönük bir değerlendirme yapan Köse, “Suriye’de halkıyla kaynaklarını paylaşmayan bir rejim söz konusuydu ve bu rejim, kendi güvenlik güçleri ve istihbaratı aracılığıyla destekleniyordu. Dış güçlerin de desteğiyle bu rejim uzun yıllar süresince ayakta kaldı.” dedi.

Köse, Suriye’deki ekonomik kaynakların dar bir azınlık tarafından kontrol edildiğini ve bu durumun halk arasında huzursuzluk yarattığını belirtti. “Arap Baharı süreciyle birlikte bu hoşnutsuzluk tekrar gün yüzüne çıktı. Suriyelilerin temel talebi daha fazla özgürlük ve refah iken, mevcut rejim bu talepleri karşılayacak adımlar atmadı. Bunun sonucunda, devrimci hareketlerin şiddete dönüşmesi kaçınılmaz oldu.” ifadelerini kullandı.

Devrim Sürecinin Radikalleşmesi

Köse, 2013 sonrası Suriye’de ortaya çıkan devrimci hareketlerin, radikal unsurların müdahalesiyle nasıl şekillendiğine dikkat çekti. “Başlangıçta birçok aktör devrime destek verirken, DEAŞ gibi radikal unsurların devreye girmesiyle bu momentum kayboldu. Bu süreç, ciddi bir göç dalgasını da beraberinde getirdi.” dedi.

Köse, Türkiye’nin bu süreçteki rolünü vurgulayarak, “Türkiye, Suriye’deki devrim sürecine destek vermiş ve muhaliflerin nefes alabileceği alanlar oluşturmuştur. İdlib’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması, muhaliflerin hareketliliğini artırdı.” şeklinde konuştu.

Yeni Siyasi Yapı ve Anayasa Gereksinimi

Suriye’deki yeni sürecin inşası için kapsamlı bir anayasa hazırlanmasının şart olduğunu belirten Köse, “Suriye’deki tüm unsurlar bir araya gelerek diyalog kurmalı ve uzlaşmalıdır. Anayasa, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır.” dedi.

Köse, geçiş hükümetinin bu süreci yönetmesinin önemine de dikkat çekti. “Bu zor bir süreç olacak, fakat Suriye halkı bu süreci yönetme kapasitesine sahip.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Güvenliği ve Suriye İlişkileri

Köse, Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometrelik bir sınırı bulunduğunu hatırlatarak, “Suriye’deki gelişmelere duyarsız kalmamız mümkün değil. Suriye’de oluşacak siyasi yapı, doğrudan Türkiye’nin güvenliğini etkileyecektir.” dedi.

  • Türkiye’nin temel kaygıları: PKK/PYD ve SDG
  • Kürtlerin Suriye’nin asli unsuru olduğu, ancak PKK/PYD’nin dışarıdan desteklenmiş bir tehdit oluşturduğu

Köse, Türkiye’nin Suriye ile dostane ilişkiler kurmaya çalıştığını ifade ederek, “Sınır ötesinde Türkiye’ye zarar veren bir terör örgütü olduğu sürece gelişmelere kayıtsız kalamayız.” dedi.

Umut ve Beklentiler

Köse, Suriye’deki yeni düzende uluslararası aktörlerin nasıl bir rol oynaması gerektiğine dair de görüşlerini paylaştı. “Sadece devletler değil, sivil toplum kuruluşları da bu süreçte önemli bir rol üstlenmelidir.” dedi. Ayrıca, “Süreç kolay olmayacak, ancak umutlu olmamız gerekiyor.” şeklinde ekledi.

Sonuç olarak, Suriye’deki durumun karmaşık yapısına rağmen, Türkiye’nin bu süreçteki rolü ve katkılarının uzun vadede önemli sonuçlar doğuracağına inandığını belirtti.