Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan Ege Denizi’ndeki Depremler ve Yanardağ Açıklamaları

    Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege Denizi’ndeki depremler ve yanardağlar hakkında kapsamlı açıklamalar sunuyor. Bölgedeki sismik aktiviteleri, riskleri ve bu doğal olayların etkilerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.

    Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege Denizi'ndeki depremler ve yanardağlar

    Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan Deprem Açıklamaları

    Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, son günlerde Ege Denizi’nde meydana gelen ardışık depremlerin Santorini Yanardağı ile bağlantılı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ercan, “Bu durum, taş ve topakların fırlatıldığı bir patlama ile sonuçlanabilir. Böyle bir patlama oldukça etkili olabilir. Ayrıca, bu süreç deprem üretimine de neden olabilir ve bu sarsıntılar 5 ile 7 arasında değişen büyüklükte gerçekleşebilir. Depremlerle birlikte süpürtü dalgaları oluşma ihtimali de bulunmaktadır. Bu dalgalar, Ege’deki adaları, Girit’i, Yunanistan kıyılarını ve Türkiye’nin kıyılarını etkileyebilir.” şeklinde konuştu.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi verilerine göre, Ege Denizi’nde son iki gün içinde, büyüklükleri 1.3 ila 4.4 arasında değişen toplam 27 deprem meydana geldi. Sismik hareketliliğin devam ettiği bölgede, bugün 15.55’e kadar büyüklükleri 2.2 ila 4.8 arasında değişen 18 deprem daha kaydedildi.

    Ege Denizi’ndeki Deprem Fırtınası

    Prof. Dr. Ercan, Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasının kaynağının tamamen deniz içerisindeki yanardağa dayandığını belirtti. Deprem fırtınasının Santorini Yanardağı ile ilişkili olduğunu vurgulayan Ercan, “Magmadan yaklaşık 45 kilometre derinlikten gelen, 1200 santigrat derece sıcaklığındaki erimiş yüksek kıvamlı magma, yüksek basınçla yukarıdaki magma odalarını dolduruyor. Yaklaşık 250 kilobarlık basınç ve 2200 santigrat derece sıcaklıkla oraya baskı yapıyor. Bu baskı, bölgenin patlama için basıncını artırıyor ve sonucunda depremler meydana geliyor.” dedi.

    Potansiyel Tehlikeler ve Uyarılar

    Prof. Dr. Ercan, “Herkes bu durumun sonucunda ne olacağını merak ediyor. Bu durum, taş ve topakların fırlatıldığı bir patlama ile sonuçlanabilir. Aynı zamanda, bu patlama etkili olabilir ve deprem üretimi de gerçekleşebilir. Bu, 5 ile 7 arasında sarsıntılara neden olabilir. Depremlerle birlikte süpürtü dalgaları oluşabilir. Bu dalgalar, Ege’deki adaları, Girit’i, Yunanistan kıyılarını ve Türkiye kıyılarını da etkileyebilir.” ifadelerini kullandı.

    Tsunami Riski ve Geçmişteki Etkileri

    Prof. Dr. Ercan, süpürtü dalgalarının Türkiye’yi de etkileyebileceğini vurgulayarak, hazırlıklı olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. “Süpürtü dalgaları yani tsunami, Türkiye’yi de etkileyebilir. Geçmişte de bu tür etkiler yaşanmış. Bu bölgede 7.7 büyüklüğünde depremler olmuştur. Türkiye kıyılarındaki büyük süpürtü dalgaları, on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Tarih kayıtları bunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.

    Deniz İçi Yanardağların Durumu

    Prof. Dr. Ercan, Santorini dışında da deniz içi yanardağların etkin durumda olduğunu belirtti. “Santorini ve diğer deniz içi yanardağları oluşturan Afrika ana karasının güney Ege yayı boyunca, Ege Denizi ile Anadolu’nun altına dalması, yaklaşık 10 milyon yıldır devam ediyor. Bu dalma, yaklaşık 700 kilometreye kadar ulaşmış durumda. Afrika ana karası, aşağıdaki yüksek sıcaklık nedeniyle eriyor. Bu erimenin sonucunda hafiflemesiyle kara yukarı doğru hareket ediyor. Bu hareket, güney Ege yayının kuzeyinde yanardağ adalarını oluşturuyor. Bunlardan en yakını, yaklaşık 3 yıl önce keşfettiğimiz Sina Adası ile Bozburun arasında yer alan bir deniz içi yanardağıdır. Bu yanardağ da püskürüyor.” dedi.

    Yanardağ Patlaması ve Olası Sonuçları

    İlerleyen süreçte oluşabilecek yanardağ patlamasının sonuçları hakkında öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Ercan, “Yanardağ patlamaya yakın bir durum sergiliyor. Eğer oradaki kabuğun direncini aşarsa, yarılıp patlayabilir. Ancak bu gerçekleşmezse bir süre dinginlik dönemine girebilir, daha sonra tekrar aktif hale gelebilir. Oradaki gerginlik birikimi yerin kırılma direncini aşarsa patlamalar meydana gelir. Eğer patlarsa, içinden lavlar akabilir ve volkan bombası dediğimiz taşları fırlatır. Akıntı oluşur, bu akıntı Santorini Adası’ndaki yerleşim yerlerini doğrudan etkileyebilir. Ada genişleyerek daha fazla toprak kazanabilir. Patlama sonrası bu akıntı, aylarca hatta birkaç yıl sürebilir. Patlama, deprem eşliğinde gerçekleşebilir.” şeklinde belirtti.