Prof. Dr. Naci Görür ile Deprem Üzerine Değerlendirmeler
Türkiye’de depremler denilince akla gelen en önemli isimlerden biri olan Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin 2. yıl dönümünde NTV’den Yağız Şenkal’a önemli açıklamalarda bulundu.
“Deprem Dirençli Kentler Oluşturmalıyız”
Prof. Dr. Naci Görür, depremlere karşı hazırlıklı olmak adına ülkemizde deprem dirençli şehirler inşa etmemiz gerektiğinin altını çizdi. En yakın deprem tehlikesi olarak Erzincan, Tunceli ve Bingöl arasını işaret eden Görür, Marmara bölgesinde 30 yıl içinde her an bir depremin olma olasılığının %47 olduğunu açıkladı.
“2 Yılda Neler Değişti?”
Görür, “Yıkılanları tamir etmek için elbette ki birçok şey yaptık. Ancak eski duruma dönmek, bizi kurtaracak bir çözüm değil. Asıl hedefimiz, kentlerimizin depremlerde yıkılmamasını sağlamak ve günlük yaşamın değişmemesini temin etmektir. Bu nedenle, deprem dirençli şehirler oluşturmalıyız. Son iki yılda yaptığımız iyileştirmeler, yaraları sarmaktan öteye geçmiyor.” ifadelerini kullandı.
“Yeni Yol: Deprem Öncesi Hazırlık”
Görür, “Depremin olası zararlarını minimize etmenin yolu, depremin gelmesinden önce hazırlık yapmaktan geçiyor.” diyerek, Japonya, Tayvan, Çin ve ABD gibi ülkelerin bu konuda başarılı örnekler sergilediğini belirtti.
“Gelişmiş Ülkeler Depreme Kurban Vermiyor”
Naci Görür, “Bilginin ve teknolojinin geliştiği toplumlar, depremlerde insan kaybı yaşamıyor. Biz ise on binlerce insanı kaybediyoruz. Bu stratejiden ve anlayıştan dönmek zorundayız. Yaraları sarmak ile depreme hazırlanmak aynı şey değildir. Depreme hazırlık, özel bir çalışma, teknoloji, bilgi, müteahhitlik ve planlama gerektirir.” dedi.
“6 Şubat Depremleri Sürpriz Değildi”
“Güneydoğu’daki depremler bizim için sürpriz değildi,” diyen Görür, “Bu depremin olacağını biz öngörüyorduk ve sürekli dile getiriyorduk. Yerel yönetimler, merkezi yönetim ve halk herkes bunu biliyordu. Eğer Güneydoğu’daki yerel yönetimler, burayı depreme hazırlamak için yoğun çalışmalar yapsaydı, 1999 ve 2023’teki durum bu kadar kötü olmazdı. Hepimiz bu konuda sorumluyuz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’yi Deprem Ülkesi Olarak Kabul Etmeliyiz”
Naci Görür, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olarak kabul edilmesinin en sağlıklı yaklaşım olduğunu belirterek, “Kendimizi aldatmamalıyız. Türkiye bir deprem bölgesi ve her an herhangi bir yerde herhangi bir büyüklükte bir deprem olabilir. Bu yüzden deprem dirençli şehirler ve köyler inşa etmek zorundayız.” dedi.
“Devletin Mevcut Organlarını Harekete Geçirmeliyiz”
Tayvan’da depremler olduğunda sadece 3-5 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Görür, “Bizde ise on binlerce insan hayatını kaybediyor. 150 bine yakın insanımızı kaybettik. Artık kendimize gelmeliyiz. Deprem konusunu bilim ve teknoloji ile ele almalıyız. Bunun için çok fazla paraya ihtiyaç yok. Devletin mevcut organlarını harekete geçirerek depreme hazırlanmamız mümkün.” şeklinde konuştu.
“En Yakın Tehlike Nerede?”
Prof. Dr. Naci Görür, “En yakın tehlike nerede?” sorusuna yanıt verirken, “Erzincan ile Bingöl Karlıova arasında Yedisu fayının bulunduğu bölge. Bu fay, 250 yılda bir deprem üretiyor ve en son deprem 1790’larda meydana gelmiş. Yani, bu fay 2030’lara kadar dolmuş durumda. Burada bir deprem olduğunda Erzincan ve Bingöl Pülümür zarar görecektir.” dedi.
Görür, ayrıca Bingöl Karlıova ile Bingöl Göynük arasında da dikkat edilmesi gereken bir bölgenin olduğunu vurgulayarak, “Burası 1860 civarında bir deprem yaşamış ve hâlâ kırılmadı. Ayrıca, Arap levhası son büyük depremlerde 10 metreye yakın savrulma ile kuzeye doğru hareket etti. Doğu Anadolu fayı kırıldı ancak Bitlis Zagros kenet kuşağı henüz deprem üretmedi. Adıyaman, Siirt, Diyarbakır ve Hakkari’nin sıkışık hale geldiğini ve burada bir depremin beklenebileceğini unutmamalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Marmara’da Deprem Olasılığı %47”
Marmara Bölgesi’nde büyük bir depremin kesinlikle beklendiğini söyleyen Görür, “Bütün veriler Marmara Denizi’nde 7’den büyük bir depremin olacağını gösteriyor. ABD’li araştırmacılar, 1999’dan itibaren Marmara’da 7’den büyük bir depremin olma olasılığını %64 olarak belirlemişken, geçen yıl bu oran %47’ye revize edildi. Yani, bu bölgede depremin olma olasılığı, 30 yıl içinde %47. Bu durum hiç de hafife alınacak bir durum değil. Bu bölgeyi derhal depreme hazırlamamız gerekiyor.” dedi.
“Depreme Hazırlık Bakanlığı Kurulmalı”
Son olarak, bölgede bulunan yapı stoğunun %60’tan fazlasının deprem dirençli olmadığını belirten Naci Görür, “Eğer bu bölge çökerse, Türkiye’nin %60’a yakın gayri safi milli hasılasını sağlayan yer de çökecektir. Ekonomik ve siyasi bağımsızlık kalmayacak. Bu, gerçek bir beka meselesidir. Depremi unutmamak gerekiyor. 24 saat boyunca bir bakanlık kurarak depreme hazırlanmalıyız. Deprem bölgelerinden işe başlarsak, 20 senede tüm Türkiye’yi depreme dirençli hale getirebiliriz. Ancak, bu süreçte insanlarımızın can güvenliğine öncelik vermeliyiz.” şeklinde konuştu.