Acılı Baba Sıddık Gültekin’in Kızı Pınar Gültekin’in Cinayeti Üzerine Açıklamaları
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020 tarihinde kaybolmuş ve ardından cansız bedeni bulunmuştur. Kayıp olduğu dönemde eski sevgilisi tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan genç kadının katili Cemal Metin Avcı, Gültekin’i bir kavga sırasında boğarak öldürdüğünü, ardından cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını ve üzerine beton döktüğünü itiraf etmiştir.
Pınar Gültekin’in kısmen cansız bedeninin bulunmasının ardından, Cemal Metin Avcı ‘Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçundan tutuklanmıştır. Ancak Yargıtay, bu dosyada “canlı canlı yakılarak öldürme, canavarca hisle değildir” diyerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozmuş ve haksız tahrik indirimi uygulanmasına karar vermiştir.
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Bu karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiştir. Kızını kaybetmenin derin acısıyla yanan baba Sıddık Gültekin, bu gelişme ile bir kez daha yıkılmıştır. “Neler Oluyor Hayatta” programına katılan baba, kızının ölümü ve katili hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunmuştur.
“KIZIMIN YENİDEN CANLI CANLI YAKILDIĞINI GÖRDÜM”
Acılı baba Sıddık Gültekin, programda şu ifadeleri kullanmıştır: “Bu kararla kızımın gözümün önünde yeniden canlı canlı yakıldığını gördüm, izledim. Gerçekten, kararı duyduğumdan beri kelimeler boğazımda düğümlü. Burası Türkiye Cumhuriyeti ve adalet herkes için eşit olmalı. Benim kızım sadece 27 yaşındaydı. Daha gençti, hayalleri vardı. Bizim de kızımızla ilgili hayallerimiz vardı, ama tüm hayallerimiz çalındı gitti.”
“İŞKENCEYLE DEĞİL DE KURŞUNLA ÖLDÜRÜLSEYDİ”
Baba Gültekin, “Ben şu anda ‘keşke kızım kurşunla öldürülseydi’ diyorum. Ölüm seçiyorum. ‘İşkenceyle değil kurşunla öldürülseydi’ diyerek ölüm seçiyorum. Bir baba için bu çok ağır bir durum. Kızım canice, planlanarak ve tasarlanarak katledildi. Cenin şeklinde iple bağlıyor, varile koyuyor. Üstüne odun atıyor, benzin döküyor. Verdikleri kararı ben kamuoyuna bırakıyorum. Adalete güvenmezsem, kime güveneceğim? Şaşırdım kaldım.”
“BİRİNİ CANLI CANLI YAKMAK CANAVARCA HİS DEĞİLSE NEDİR”
Baba Sıddık Gültekin, dinmeyen acısını “Söyleyecek bir sözüm kalmadı” diyerek ifade etti. Zaman zaman gözyaşlarına boğuldu. Gültekin, “Muğla’dan bir türlü çıkamadık. 2,5 yıl boyunca mahkemeye gidip geldik. 5 yıl sürdü bu dava. Tüm deliller ortadayken bu nasıl bir haksızlık? Adli Tıp raporunda bile ‘diri diri yakılmış’ ifadesi yer alıyor ve bunda tam 11 profesörün imzası var. Bu nasıl bir haksızlık? Bir insanı diri diri yakmak canavarca his değilse, nedir?” dedi.
“GİZLİ GİZLİ AĞLIYORUM”
“Bu gerçekten bir garabet. İsyanım çok fazla, çok öfkeliyim. Gizli gizli sabahlara kadar ağlıyorum. Ben 5 gün boyunca kızımın cenazesini aradım, sonuç olarak kızım yerine kemiklerini buldum. Adalet bu kararla ölmüştür. Yazıklar olsun. Kardeşi de cinayete yardım ve yataklık etmişti, ona da 4 yıl verdiler, sanki ödüllendirilmiş gibi.” şeklinde konuştu.