87 yaşındaki ünlü polisiye edebiyatı yazarı Petros Markaris, yapay zeka meselesinin kendisini son derece rahatsız ettiğini dile getirerek, son romanını bu konu üzerine kaleme aldığını ifade etti. Rum bir anne ile Ermeni bir babanın çocuğu olarak 1937 yılında İstanbul’un Heybeliada semtinde dünyaya gelen Markaris, eğitim hayatını ekonomi üzerine sürdürmüştür. Edebiyat yolculuğuna “Ali Reco’nun Öyküsü” adlı eseriyle adım atan yazar, “Kral İbu’nun Destanı” ve “Atlar” gibi çeşitli oyunlar da yazmıştır.
Markaris, ünlü sinema yönetmeni Theo Angelopoulos ile iş birliği yaparak “1936 Günleri”, “Sonsuzluk ve Bir Gün”, “Büyük İskender”, “Leyleğin Geciken Adımı” ve “Ulis’in Bakışı” gibi önemli filmlerin senaryolarını kaleme almış, ayrıca birçok Alman yazarın eserini Yunan diline kazandırmıştır. Johann Wolfgang von Goethe’den yaptığı çevirilerle büyük başarı elde eden Markaris, 1950’li yılların polisiye yazarı Yannis Maris geleneğini sürdürerek, Yunanca polisiye romanları yazmaya devam etmektedir.
Dünyaca ünlü yazarın eserleri, Alfa Yayınları tarafından Türkçeye çevrilmekte ve dedektif karakteri Komiser Haritos‘un maceraları, 2022 yılından bu yana Türk okuyucularıyla buluşmaktadır. “Bir Cinayetin Anatomisi” adlı polisiye dizinin senaryosunu da kaleme alan Markaris, “Komiser Haritos” serisiyle Atina’nın sosyal ve siyasi derinliklerini irdelemektedir.
İstanbul’da Geçmiş ve Güncel İlişkileri
İstanbul’da bir dizi etkinlikte okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzalayan Markaris, geçmişte yaşadığı bu şehirde gördüğü ilgiyi ve yazı hayatını AA muhabirine anlattı. Okurlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Markaris, hem şehri yaşamak hem de insanlarla daha fazla zaman geçirme arzusu arasında bir ikilem yaşadığını belirtti. Bu durumu “çekişme” olarak tanımlayan yazar, şöyle devam etti:
- “Bazen ‘aman bırakayım da kendi İstanbul’umu bulayım’ diye düşünüyorum.”
- “Bazen de ‘ayıptır, öbür tarafı bulayım’ diyorum.”
Markaris, bu çekişmenin her İstanbul ziyaretinde devam ettiğini ifade ederek, “Bu yalnızca sakin ve mutlu bir geliş değil. Yalnızca Heybeliada için değil, hangi yoldan geçsem, örneğin tünelden İstiklal Caddesi’ne giderken, aklım hemen Avusturya Lisesi’ne çıktığımda nasıl yol aldığımı hatırlatıyor. Bu anı çok önemli ama aynı zamanda yazar için tehlikeli. Çünkü her şey insanı öyle bir karanlığa götürebilir ki, ayırt edemezsiniz. Neyi anlatacağım, neyi bırakacağım?” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Yapay Zeka Üzerine Roman Yazmak
Markaris, “Komiser Haritos” serisinin devamının geleceğine dair umutlu olduğunu belirterek, “Aklıma öykü, hikaye ya da kurgu geldiği müddetçe yazmaya devam edeceğim. Son romanım, İstanbul’a gelmeden önce tamamladığım bir çalışmaydı ve yapay zeka üzerineydi. Bu yapay zeka meselesi beni oldukça sinirlendiriyor. Kendi kendime, ‘bu nereye gidecek?’, ‘sonucu ne olacak?’ diye sorular soruyorum. Bu soruların yanıtını bulmak kolay değil. Şimdi, yarın aklıma ne gelecek diye bekliyorum. Beni ne kızdıracak? Ona göre yazacağım şeye karar vereceğim.” dedi.
Roman yazmanın ve senaristlik yapmanın farklarına da değinen Markaris, şunları ifade etti:
- “Açık söyleyeyim, yazarlık ve senaristlik birbirini hiç beslemiyor.”
- “Romancılık ve senaristlik arasında büyük bir fark var. Senarist olarak her zaman bir yönetmene bağlısınız. Yazar ve romancı olarak ise kimsenin işinize karışmasına izin vermemelisiniz.”
Markaris, bu farklılıkları her zaman uyguladığını, yönetmen Theo Angelopoulos ile çalışırken de bu kurallara sadık kaldığını belirtti.
Dizi Uyarlamaları ve Gelecek Planları
Markaris, eserlerinin diziye uyarlanması konusundaki deneyimlerini de paylaştı. “Benim romanlarımı dizi yapan yapım şirketi, benden önce Andrea Camilleri romanlarını dizi yapmıştı. Şimdi benim romanlarımı dizi haline getiriyorlar. İlk altı bölümü yayınlandı ve büyük bir ilgiyle karşılandı. İzleyiciler çok memnun kaldı. İlkbaharda ikinci kısmı çekecekler.” şeklinde konuştu.
Bugün, Pera Müzesi’nde “Romanı Senaryoya Uyarlama Yolculuğu” başlıklı bir masterclass düzenleyecek olan Markaris, ardından Robinson Crusoe 389 İstiklal‘de okurlarıyla buluşacak.