Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Özgür Özel’in CHP’nin Kürt Sorununa İlişkin Açıklamaları

    Özgür Özel, CHP’nin Kürt sorununa dair yaklaşımını ve çözüm önerilerini değerlendiriyor. Siyasi konulardaki duruşu, toplumsal etkileri ve muhalefetin rolü üzerine yapılan yorumlarla birlikte, önemli bir tartışmaya zemin hazırlıyor.

    Özgür Özel, CHP'nin Kürt sorununa dair yaklaşımını ve çözüm önerilerini

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Açıklamaları

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı sonrasında, Demokrasi ve Progress (DEM) Partisi heyetinin İmralı Adası’nda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Özel, CHP’nin bu süreçle ilgili taleplerinin net olduğunu ifade etti.

    CHP’DEN ÜÇ ANA TALEP

    Özgür Özel, CHP olarak Kürtlerin yaşadığı sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı. Özel, “Bizim kriterlerimiz nettir: şeffaflık, samimiyet ve toplumsal mutabakat. Ne yapılacaksa, mutlaka Meclis çatısı altında gerçekleştirilmelidir. Demokrasinin önünün açılması, tüm vatandaşlar için hayati öneme sahiptir.” dedi.

    Özel, “Bir kişinin özgürlüğü ya da siyasi kariyeri için işletilecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacağımızı baştan belirtmek isterim; bu konunun altını bir kez daha çizeyim.” şeklinde konuştu.

    “HER TÜRLÜ ADALETSİZLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALALIM”

    Özgür Özel, DEM Parti heyetiyle gerçekleştirdikleri görüşmede bu konular üzerinde yoğunlaştıklarını aktardı. “Her türlü adaletsizliği ayaklar altına almak için bir araya gelmeliyiz. Eğer her türlü eşitsizliği çiğneyip güçlü bir demokrasi inşa etmek istiyorsanız, biz de varız. Biz milletin yanındayız.” dedi.

    Özgür Özel’in Konuşmasından Önemli Noktalar:

    DOĞALGAZ FİYATLARI

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğalgaz desteklerini bana anlatıyor. Ne tür bir destek verdiğini çok iyi biliyorum. Seçim döneminde bir telaşla, ‘Emekli etmem onları’ dedikleri EYT’lileri emekli ederken, Putin ile görüşüp doğalgaz toptan faturasını bir yıl erteletip herkese 25 metreküp doğalgazı bedava verdi. O gün söyledim ki, ‘Biz milletvekiliyiz, bize neden bedava?’ O gün herkese verdin de şimdi ihtiyacı olana vermiyorsun? Kış daha mı yumuşak geçiyor? Alım gücü mü arttı? Doğalgaz seçimin rüşvetine dönüştü. 1,7 milyon konutun doğalgazı borcundan dolayı kesildi. Nerede o gün yaptığı jest, nerede seçim sonrası savrulduğun nokta?”

    HAYVANCILIK ELEŞTİRİSİ

    “Hayvancılıkla uğraşan herkes sokakta, bu et ithalatı saçmalığından şikayet ediyor. Erdoğan, et fiyatlarının yüksek olduğunu ve bunu çözmek için et ithalatı yapmanın gerekli olduğunu söylüyor. Bu yıl 520 bin et ithal edilecek. Herkes diyor ki; ‘O parayı bize verse, derdimiz kalmaz.’ Kars’ta bu konunun uzmanlarıyla bir araya geldik. Hepsinin temel meselesi, ‘Bu işin siyaseti yok. Hayvancılık meselesi, tüm bölgenin varlık yokluk meselesidir.’ diyorlar.”

    SGK BORÇLARI YANITI

    “Diyor ki; ‘Altın hesabı yapıyorlar. Özgür bey, altın hesabını çok seviyor. Dönüp bana hesap soruyor.’ CHP’li belediyelerin SGK’ya borçlarının ne kadar çeyrek altın tuttuğunun bir hesabını yapsın demiş. Aylardır altın hesabını yapıyoruz. Evet, belediyelerin SGK’ya borcu 10 birim, diğer şirketlerin borcu 90 birim. SGK’nın 100 lira alacağı varsa, 10 lirası belediyelerden, 90 lirası şirketlerden. Gelecek ay, şirketlerden faizi affetmeyi planlıyor; ama o güne kadar CHP’li belediyelerden paraları almak istiyor.”

    EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞINA TEPKİ

    “Ben bu kürsüye çıktıktan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, en düşük emekli maaşını 14 bin 469 liraya yükselttik demiş. Bunu yapabilmesi için kanun çıkması gerekir, güzel kardeşim. Sen oturduğun yerden bunu diyemezsin. Bu cehaleti, Meclis’e karşı bu hadsizliği, bu kibri kınıyorum. Biz, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğunu ve bir kanun değişikliği ile yükseltilmesi gerektiğini savunuyorduk. Geçen yıl yüzde 60 enflasyon varken, 10 bini 12 bin 500 yaptınız. Emeklilerle birlikte ayağa kalktık. Artık yüzde 15’e karşılık gelen bir artış yapmış oluyorsunuz. Bu noktadan sonra emeklilerle birlikte meydanlarda dolaşıp büyük bir mücadeleye başlamanın zamanı gelmiştir.”

    “TARİHSEL TUTARLILIĞI EN YÜKSEK PARTİYİZ”

    “CHP olarak, Kürtlerin yaşadığı sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini uzun zamandır savunuyoruz. Bu alanda tarihsel tutarlılığı en yüksek olan partiyiz. CHP, kimsenin oldu bitti siyasetine göre hareket etmez. Biz bir devlet kurmuş partiyiz. Ben bu partinin genel başkanı olarak yalnızca kısa vadeyi değil, orta ve uzun vadeyi de düşünmek zorunda olan güçlü bir ekibin başındayım.”

    “Siyasi anlayışımızın en öncelikli unsuru ülkemizin çıkarlarıdır. Kendi dar siyasi ajandalarını önceliklendiren hiçbir planın içinde yer almayız. En temel önceliklerimizden biri, Türkiye’nin adalet sistemini düzeltmek ve demokratik standartları yükseltmektir. Bu yolda yürürken, toplumda kimin sorunu varsa, onu kendi sorunumuz olarak kabul ederiz.”

    “KÜRT SORUNUNA KÜRT SORUNU DEDİK”

    “Cumhur İttifakı, meşru bir siyasi partiye ve onun seçmenlerine bile terörist muamelesi yaparken, biz demokratik siyasetten yana olduk. Seçim kazanmak için her yolu mübah görenler, sahte videolarla kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar. CHP’yi, bir siyasi parti ile görüştüğü için terörle iltisaklı olmakla suçladılar. Siyasi hesap yapmadan, Türkiye’ye kurşun sıkanların karşısında siyasetle sorunu çözmek isteyenlerin yanında olduk. Sorunun adını koymadan çözüm arayanlardan olmadık. Kürt sorununa, ‘Kürt sorunu’ dedik.”

    “DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNE KATKILARI ÇALIŞTIK”

    “Düne kadar DEM Partisi’nin kapatılmasını savunan ve hâlâ Kürt sorunu demeyen, konuşurken inkar edenler, kapalı kapılar ardında pazarlık edenlere karşı CHP olarak pozisyonumuzu koruduk. 22 Ekim’den bu yana CHP olarak yaşananları dikkatle takip ettik. Parti içinde oluşturduğumuz, ağırlığı hukukçulardan oluşan bir hazırlık komisyonuyla, CHP’nin bu süreçten Türkiye’nin en doğru şekilde çıkması için büyük bir demokratikleşme paketine sunacağı katkıları çalıştık. Kürtlerin de ayrımcılığa uğrayan tüm toplumsal kesimlerin, bu devletin gerçek sahibi olduklarını hissetmelerini sağlayacak düzenlemeler konusunda hazırlıklarımızı yaptık. Eğer sonraki süreç, bu hazırlıkların değerlendirileceği, sorunların çözülmesi için demokratik adımların atılacağı bir sürece evrilirse, en hazır parti biziz. Eğer bu süreç, yine birbirlerini kandırarak samimiyetsiz yaklaşımlar ve kişisel hesaplar ile geriye dönülürse, hiç kimse endişe etmesin. Bu çıkarcı iktidar gider, samimi CHP iktidarı gelir ve gerçek demokrasiyi kurar.”

    “BİZİM KRİTERLERİMİZ NET”

    “Bizim kriterlerimiz nettir: şeffaflık, samimiyet ve toplumsal mutabakat isteriz. Ne yapılacaksa, Meclis çatısı altında gerçekleştirilmesini savunuruz. Demokrasinin önünün açılmasının tüm vatandaşlar için gerekli olduğunu vurgularız. Bir kişinin özgürlüğü ya da siyasi kariyeri için yürütülecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacağımızı baştan duyurduk. DEM Partisi’nin sayın heyeti ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, önerimiz; Meclis’te hiçbir siyasi partinin dışlanmadığı bir demokrasi planını uygulamaya sokacak, kamuoyunu şeffaf bir biçimde bilgilendirecek bir komisyon kurulması yönündedir. Geçmişte olduğu gibi otel lobilerinde görüşmeler değil, makul insanların sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Onların ‘olur’ dediği bir gelecek için, Türkiye’nin Kürt sorununu aşmış, çatışmaların son bulduğu, şehitlerin gelmediği, anaların ağlamadığı yarınlar için, toplumun genelini oluşturan makul insanların, geçmişte akil insanların gördüğü kıymeti hak ettiklerinin altını çiziyoruz.”