Nöbetçi Eczaneler
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Açıklamaları
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, düzenlenen “Yesevi’den Tacettin’e Alperen Buluşmaları” programında önemli açıklamalarda bulundu. Destici, bölgedeki istikrarsızlığın Türkiye’nin güvenliği ve ekonomisi üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu vurgulayarak, “Bölgedeki savaş bölgelerinde yaşayan, önemli bir kısmı Türk ve Müslüman olan halklara karşı sorumluluklarımız bizi müdahaleye mecbur bırakıyor. ‘Bize ne Filistin’den, bize ne Suriye’den, ne işimiz var Libya’da’ diyemeyiz. Doğu Türkistan’ı, işgal altındaki soydaşlarımızı asla unutamayız. Zulme sessiz ve seyirci kalamayız” dedi.
Destici, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından düzenlenen etkinlikte, Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Alperen Ocakları Eğitim, Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Alican Kocaman ve partililerin katılımıyla bir konuşma yaptı. Konuşmasında, Türk milletinin Anadolu’ya yolculuğunu “900 yıl önce Türkistan’da yanan alevin, Gazi Alperenlerin gönüllerinden Anadolu’ya yansıması” olarak tanımladı. “Kılıçla girebilirsiniz ama sadece adaletle kalabilirsiniz” diyen Destici, Türk milletinin geçmişte dokunduğu her coğrafyada özlemle hatırlandığını ifade etti.
Dünya’nın En Değerli Topraklarında Yaşıyoruz
Destici, Filistin’de son bir yılda çoğunluğu kadın ve çocuk olan 50 binin üzerinde sivilin katledildiğini belirtti. “Avrupa’nın ortasında, Rusya ve Ukrayna arasında, tüm dünyayı sarsan bir savaş devam ediyor. Komşularımız İran, Irak ve Suriye’de parçalanma projeleri hayata geçirilmeye çalışılmakta. Türkiye, bu ülkelerde yaşayan soydaşlarını ve dindaşlarını korumak için çaba sarf ediyor” dedi.
Türkiye’nin, tarih boyunca dünyanın en değerli topraklarından biri olduğunu belirten Destici, “Şehit liderimizin dediği gibi, ‘kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak, söz konusu vatansa, Türk Milleti ve İslam Ümmeti ise dünyanın şah damarını keseriz’ anlayışını taşımaktayız. Bu açıdan, yaşananları doğru değerlendirmek ve gereken inisiyatifi almak zorundayız. Türkiye’nin gelişmelere seyirci kalması düşünülemez” diye ekledi.
Türk Ailesi ve ‘Evli Yaşam Projesi’
Destici, Türk aile yapısının ülkenin en büyük değerlerinden biri olduğunu vurguladı. “Bugün Türk ailesi saldırı altındadır. Psiko-sosyolojik yöntemlerle, dizi filmlerle, yapay rol modellerle evliliğin gereksiz olduğu algısı yayılmakta. Bireyciliğin yaygınlaştığı, bekar hayatının yüceltildiği bir ortamda evlilik kurumu adeta şeytanlaştırılmakta” dedi.
Destici, aile yoksa Türklük ve Müslümanlık da yoktur şeklindeki düşüncesini ortaya koyarak, mutlu bir ailede doğan çocukların Türkiye’nin yarınları olduğunu belirtti. “Toplumumuzun yarınlarını yok etmek, Türkiye’yi de yok etmek demektir” dedi.
Evlenme Yaşının Yükselmesi ve Evlilik Kurumu
Son yıllarda evlenme yaşının artışına dikkat çeken Destici, “Bir ülkede nüfusun devamı için kadın başına en az 2,1 çocuk sayısı gerekmektedir. Ancak aileye yönelik saldırılar sonucunda bu sayı 1,51’e kadar düşmüştür” ifadesini kullandı. 2001 yılında bu sayının 2,58 olduğunu hatırlatarak, evliliğin bir beka meselesi olduğunu vurguladı.
Destici, “Evlilik dışı yaşamlar toplumsal değerlerimiz için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. Devletin güvenliği, toplumun sağlığı ve neslin devamı için kadın ve erkeğin evlilik birliği içinde yaşaması gerekmektedir” dedi. Bu gerçeklerden hareketle, “Evli Yaşam Projesi”ni başlattıklarını ve evlilik dışı yaşamları reddettiklerini açıkladı.
Destici, “Evlilik dışı yaşamı özendiren her türlü projeyi hasım ilan ediyoruz. Cinsiyetsizliği ve LGBT gibi sapkın hayat tarzlarını reddediyoruz. Türk kültürü ve geleneğinde evlilik kurumu asla unutulmayacak ve unutturulmayacaktır” şeklinde konuştu.