Sanatla Yeniden Doğuş: Murat Aytaş’ın Hikayesi
Fransa’dan Kayseri’nin Develi ilçesine yerleşen 48 yaşındaki Murat Aytaş, geçmişin izlerini taşıyan atıl bir konağı restore ederek kendi sanat atölyesine dönüştürdü. İstanbul’da doğan Aytaş, ressam İsmail Acar ile tanışarak başladığı sanat yolculuğunu, Fransa’da 9 yıl boyunca sürdürdü. Ancak metropolün karmaşık ve hızlı yaşamından duyduğu sıkıntı, onu 2015 yılında Türkiye’ye geri dönmeye yöneltti.
Küçük bir yerleşim yeri arayışında olan Aytaş, baba ocağı Kayseri’nin Develi ilçesinde dolaşırken ahır olarak kullanılan bir konağı keşfetti. Bu konağı satın alarak restore ettirdi ve üst katını bir yaşam alanı olarak kullanmaya başladı. Alt katını ise sanat atölyesine dönüştürerek yaratıcı projelerine ev sahipliği yapmaya karar verdi.
Doğada bulduğu ahşap parçaları ve satın aldığı malzemelerle sanat eserleri üreten Aytaş, bu süreçte kendi hayal gücünü ve becerilerini sergileme fırsatı buldu. Murat Aytaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’da İsmail Acar ile tanışmasının sanat hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Acar ile birlikte çalışarak birçok sanat sergisi açma şansı yakaladığını ifade etti.
Ayrıca, Fransa’da restorasyon işine de ilgi duyduğunu ve bu süreçte şehrin sıkıcı atmosferinden uzaklaşma isteğiyle Türkiye’ye dönüş yaptığını vurguladı. Aytaş, “Ezan sesini dinlemek benim için müthiş bir duygu” diyerek, memleketine olan özlemini dile getirdi.
Develi’deki Yenilikçi Proje
Develi’de, 1905 yılında inşa edilen, Rumlardan kalma evi satın alıp restore eden Aytaş, ahır olarak kullanılan alanı yeniden hayata döndürdü. Bu konuda şunları kaydetti:
- “Bulunduğumuz yerde ahır vardı. Satın aldıktan sonra burayı restore ettirdim, orijinaline uygun bir şekilde.”
- “Buraya geleli 8 yıl oldu. Burasını biz çok seviyoruz çünkü gerçekten kaliteli bir hayat, sakin, insanın ömrüne ömür katıyor.”
- “Memleketime katkı sağlamak da istedim. Biriktirdiklerimizi, donanımımızı burada harcayalım istedik, işlerimiz de rast gitti.”
- “Huzurluyuz, gerçekten mutluyuz. Amacım insanların bu kültüre, sanata, merakını arttırmak, o farkındalığı yaratmak.”
Fransa’nın sanat ve kültür merkezi olarak bilindiğini belirten Aytaş, “Kısmen de öyledir ama ben oraları bırakıp buraya geldim. Orada en büyük eksikliğim, duygusal olarak bir ezan hasretiydi.” diyerek memleketine dönmenin kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı. “Buraya geldiğim zaman o ezan sesini dinlemek benim için müthiş bir duygu, müthiş bir zevkti.” ifadeleriyle hislerini paylaştı.
Ahşap Sanatına Yoğunlaşma
Sanatçı, ahşap üzerine yoğunlaşarak doğadaki farklı figürleri ahşap yakma tekniğiyle işlediğini kaydetti. “Daha yavaş bir hayat yaşıyorum,” diyen Aytaş, Develi’deki ahşap bolluğunun kendisi için büyük bir fırsat olduğunu dile getirdi. Acar, “Para kazanmak için ya da kariyer için kesinlikle İstanbul’u tercih edebilirdim. Burada daha temiz bir oksijen, daha rahat bir hayat yaşıyorum.” ifadelerini kullanarak yaşam kalitesinin önemine dikkat çekti.
Acar, Develi’de gerçekleştirdiği çalışmaları şu şekilde özetledi:
- “Akşama kadar 30 iş halledebilirim Develi’de ama İstanbul’da bir tane iş halledebilirsin.”
- “Buraya geniş ve rahat bir hayat, kaliteli bir hayat için ve maneviyatımı yaşayabileceğim bir yeri tercih ettim.”
- “Yani kaliteli bir hayat için biz burayı tercih ettik.”
Murat Aytaş ve İsmail Acar, Develi’de sanatı ve kültürü yaşatmaya devam ederek, geçmişle geleceği birleştiren özgün eserler ortaya koymayı sürdürüyorlar.