Muhammed Deyf’in Şehit Düşmesi ve Hayatı

Son Dakika Haberi: Muhammed Deyf’in Şehit Düşmesi

Hamas Sözcüsü Ebu Ubeyde, yaptığı açıklamada İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Deyf’in şehit olduğunu duyurdu. Ebu Ubeyde, aynı zamanda Taburlar Kurmay Başkan Yardımcısı Mervan İsa, Silah ve Savaş Hizmetleri Komutanı Gazi Ebu Tamaa, İnsan Kaynakları Komutanı Raed Thabet ve Han Yunus Tugayı Komutanı Rafi Salameh’in de hayatını kaybettiğini belirtti.

Mohammed Deyf Kimdir?

Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzettin El-Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed ed-Deyf (Ebu Halid), yirmi yılı aşkın bir süredir gizemli bir figür olarak biliniyor. Öne çıkan birkaç kez yaptığı açıklamalar dışında, görünmeyen bir hayalet gibi yalnızca Hamas’ın üst düzey yöneticileri tarafından tanınmakta. İsrail, Deyf’in başına ödül koymuş olmasına rağmen onu yalnızca karartılmış görüntüleriyle tanımakta. Asıl adı Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri olan Deyf, 1965 yılında Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinde dünyaya geldi. Bu bölge, Filistinlilerin İsrail’e karşı başlattığı direnişin ilk adımlarının atıldığı yerlerden biriydi. Fakir bir ailede büyüyen Deyf, genç yaşta ailesine destek olmak amacıyla eğitimine bir süre ara vermek zorunda kaldı; ancak daha sonra Gazze İslam Üniversitesi’nde lisans eğitimini tamamladı. Burada ileride birlikte Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzettin El-Kassam Tugayları’nı kuracağı arkadaşlarıyla tanıştığı düşünülüyor.

Hayalet Komutan

Deyf, İzzettin El-Kassam Tugayları’nın komutanı olarak iki önemli lakapla anılmaktadır: Deyf ve Ebu Halid. Tiyatroya olan ilgisiyle bilinen Muhammed Deyf, üniversite yıllarında kurduğu tiyatro kulübünde sahne almıştır. Emevi ve Abbasi dönemlerinde yaşamış tarihi bir figür olan “Ebu Halid” rolünü canlandırdığı için bu unvanla anılmaktadır. Deyf lakabı ise “misafir” anlamına gelmektedir. Deyf’in sadece üç fotoğrafı bulunuyor: biri oldukça eski, diğeri maskeli ve sonuncusu ise sadece gölgesinin görüntüsü. İsrail, dünyanın en güçlü istihbaratına sahip olmasına rağmen Deyf’in son zamanlardaki yeni bir fotoğrafına ulaşamamıştır.

Ne İsrail istihbaratı (Mossad) ne de askeri istihbarat servisi (Şin Bet), “Yılan Adam” olarak adlandırdıkları bu kişinin kimliği hakkında net bir bilgiye sahiptir. 27 yıl boyunca, onu öldürmeye yönelik birçok girişim başarısızlıkla sonuçlanmış, bazı doğrulanmamış bilgiler ise onun 2003 yılında yaralandığını ve felç geçirdiğini öne sürmüştür. Ancak bu durum, onun gizemli varlığını daha da belirgin hale getirmiştir. Mossad, Deyf’i “hayatta kalma konusunda olağanüstü bir yetenek gösteren, gizemlerle çevrili ve dikkat çekmemeye son derece istekli bir hedef” olarak tanımlamaktadır.

Gizlenme Ustası

Deyf’i gençliğinde tanıyanlar, onun planlama ve kontrol etme becerilerinin yanı sıra, güçlü bir duruşa, yüksek güvenlik duygusuna ve gerektiğinde büyük bir saklanma yeteneğine sahip olduğunu ifade ediyor. Sürekli olarak İsrail baskınlarından kaçmak için bir yerden diğerine geçiş yapması nedeniyle “misafir” olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Hamas kaynaklarına göre, Deyf’in bir gözünü kaybettiği ve bacağında ciddi yaralanmalara maruz kaldığı belirtiliyor. Bazı kaynaklar, onun tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu iddia ederken, diğerleri ise belirgin bir aksaklığı olmasına rağmen bunun doğru olmadığını savunuyor. 2014’te bir İsrail hava saldırısında karısı, yedi aylık oğlu ve üç yaşındaki kızı hayatını kaybetti.

Deyf, Hamas’ın Gazze’deki etkili roket inşası ve bölgedeki karmaşık tünel sisteminin yönetiminde önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde askeri operasyonlarını tünellerden ve muhtemelen yer üstündeki gizli alanlardan yönettiği düşünülmektedir; ancak kendisi hiçbir zaman görünmemiştir. İsrail güvenlik servisleri, Deyf’in ölümünü doğrulamak için çaba sarf etmektedir. Bu durum, İsrail için stratejik bir kazanım anlamına gelmektedir. Başbakan Binyamin Netanyahu için ise bu durum, iç ve dış politikadaki zayıflıkları gidermek için bir fırsat olabilir. Geçtiğimiz yıl, İsrail, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve İzzettin El-Kassam Tugayları’nın komutanını “yürüyen ölü adamlar” olarak tanımlamıştı; ancak geçen zaman, bu değerlendirmelerin yanlış olduğuna işaret etti. Hem Sinvar hem de Deyf hayatta kalmayı başarmıştır.

Kaynak: HABER7, TRT HABER