CGTN Muhabiri Mu Yi'nin haberine göre, Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin ele alındığı görüşmede, iki ülke devlet başkanlarının telefon görüşmesinde vardıkları mutabakatın hayata geçirilmesi ve Çin ile ABD’nin önemli ekonomik meseleler üzerinde derinlemesine görüş alışverişinde bulunması vurgulandı.
Öte yandan ABD hala Çin’e karşı baskı yapmayı ve “Çin tehditleri teorisi” vb. kışkırtmalarla eski alışkanlıklarını sürdürüyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı web sitesinde Çin’le ilgili içerikleri değiştirerek, “Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemiyoruz” ifadesini sildi, “ABD-Çin ilişkileri listesi” içindeki ekonomik ilişkiler içeriğini değiştirdi ve ABD’nin ticaret açığı ile ABD’li şirketlerin sözde Çin kaygılarına vurgu yaptı.
Çin daima ABD ile istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişen ikili ilişkileri korumayı arzu ettiğini vurguluyor. Geçen yıl Çin-ABD ticaret hacmi tüm engellere rağmen yüzde 3,7 oranında arttı. Geçen yıl ABD’nin ticaret açığı yeni bir yüksek seviyeye ulaştı ve 2017 yılındaki gümrük vergi savaşından önceki rakamdan yüzde 50 oranında arttı.
CGTN Muhabiri Mu Yi'nin değerlendirmeleri şu şekilde:
"Çin’in dış ticaret hacmi ise 8 yıl öncekine göre yüzde 50 artarak tarihi bir rekor kırdı. Bu rakamlar net bir şekilde şunu gösteriyor: Ne gümrük tarifesi savaşı, ne ticaret savaşı sorunları çözer ne de Çin’in kalkınmasını engeller.
Diğer yandan ABD’nin çeşitli kademeleri Çin’e karşı olumlu düşünce ve tavırlarını belirtmeye devam ediyor. Geçen yıl Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na katılan şirketlerden sergi alanı en büyük olanlar ABD’li şirketlerdi ve Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’ndaki ABD’li şirketlerin sayısı bütün yabancı şirketler arasında ilk sıradaydı.
Çin-ABD Ticaret Odası’nın yaptığı en son araştırmaya göre, ABD’li şirketlerin yaklaşık olarak yarısı Çin’i, dünyada en büyük 3 yatırım destinasyonu olarak görüyor.
Little Red Note (Küçük Kırmızı Kitap, Çin’in sosyal medyası Xiaohongshu) uygulamasına ABD’li kullanıcılar adeta akın etti. DeepSeek yapay zekâ modeli ABD’li bilim, teknoloji ve ekonomi dünyasından yoğun ilgi gördü. Kısacası sokaktaki vatandaşın tercihleri ABD’li siyasetçilere şunu söylüyor: Çin ve ABD’nin işbirliği çifte kazanç ve yeni fırsatlar anlamına geliyor.
ABD salt Çin’in gelişmesine baksa, uyguladığı Çin politikalarının kendi ekonomisine getirdiği zararları dikkate alsa ve eşitlik, karşılıklı yarar ve kazan-kazan temelinde Çin’e yaklaşsa işte o zaman Çin-ABD ilişkilerinde istikrarlı bir gelişme beklenebilir.
Trump iktidara geldikten sonra Çin defalarca kendi tutumunu açıkladı ve Çin-ABD ilişkilerinin istikrarı için çeşitli koşullar ortaya koydu. ABD tüm bunları görmezlikten gelemez ve hatta iyiliğe kötülükle karşılık vermemelidir.
Büyük devletlerin yaptıklarına bütün dünya bakıyor. Çin-ABD ilişkilerinin genel istikrarı, hem iki ülke hem de dünya için son derece önemlidir. Uluslararası camia genel olarak Çin ve ABD’nin çatışma yerine işbirliğinde bulunmasını bekliyor ve başta ABD’nin müttefikleri olmak üzere ülkelerin çoğu Çin ve ABD arasında bir tarafı seçmek zorunda kalmak istemiyor. Büyük bir devletin olması gerekenleri yapması, bütün dünyaya ve insanlığa karşı sorumluluk ve görevlerini gerçek manada yerine getirmesi gerekiyor.
Çin her geçen gün kendine özgü modernleşmeyi hızlandırıyor, ABD ise ekonomisini yeniden canlandırmaya çalışıyor. Çin karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama, işbirliği ve çifte kazanç temelinde ABD ile istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir ikili ilişkiyi oluşturmaya hazır. ABD’nin doğru tercihler yapıp Çin’e yakınlaşmasını, somut adımlarla Çin-ABD ilişkilerinin geleceğine yeni ivmeler kazandırmasını ve dünyaya daha fazla istikrar sağlamasını ümit ediyoruz."
Hibya Haber Ajansı