Türkiye, Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Yangın Faciası
Türkiye, Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Oteli’ndeki yangın faciasıyla derin bir üzüntüye boğuldu. İhmaller zincirinin neden olduğu bu acı olay, tahliye edilemeyen birçok vatandaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı. Yangın sırasında otelin bina içindeki yangın merdivenleriyle ilgili de çarpıcı gerçekler gün yüzüne çıktı.
11 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA
21 Ocak tarihinde, saat 03.21’de meydana gelen yangın, otelin ana giriş kapısına göre eksi 1’inci katında, arka giriş kapısına göre ise 4’üncü katında bulunan restoran kısmında başladı. Alevler hızla yayıldı ve yangın, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarın ardından, olay yerine sevk edilen ekipler tarafından 11 saat süren bir çalışma ile kontrol altına alındı. Yangın sonucunda 78 kişi hayatını kaybetti ve olayla ilgili 11 şüpheli gözaltına alındı.
“2 BİN METREKARE ÜZERİNDEKİ HER ALANDA YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMİ OLMASI GEREKİYOR”
Acil Durum Yönetimi ve İş Güvenliği Uzmanı Hacı Latif İşçan, Türkiye’deki otellerin en büyük zafiyetlerinden birinin, çok miktarda yanıcı malzeme kullanılması olduğunu belirtti. “Otelin halıları ve perdeleri yanıcı, ortak kullanılan alanlarda ise bu tip risklere karşı yangın sınıfı yükseltilmiş A1, A2 veya bazen de B1 sınıfına getirilmiş alev geciktirici ekipmanların kullanılması gerekiyor. Ayrıca, odalarda sigara içiliyorsa, halıların yanmaz olması şart. Yangın söndürme sisteminin ise 2 bin metrekare üzerindeki her alanda bulunması gerekmektedir. Bu otelde normalde yangın söndürme sistemi olması gerekiyordu; fakat ne yazık ki yoktu. Bu durum, yangının büyümesine ve büyük can kaybına neden oldu. Koridorlarda, kapılar arasında dumanların geçişini engelleyecek sistemler de bulunması gerekiyordu. Duman geçişini yukarıdan pozitif basınçla hava basarak engelliyoruz. Pozitif basınçla hava bastığımızda, dışarıdan temiz havayı alıp bastığımızda içeriye duman giremiyor. Böylece, insanlar koridorları rahatlıkla terk ederek yangın çıkış kapılarına yönelip dışarıya tahliye olabiliyorlar” dedi.
“TAHLİYE EDİLMESİ GEREKEN YERLERDE ALEVLER VARDI”
İşçan, konuşmasına devam ederek, “İçeriye girmedim; dolayısıyla farazi bir konuşma yapıyor olabilirim, ancak şu bilgileri rahatlıkla verebilirim: Yangın merdivenleri ayrılmış, izole edilmiş, hava kompartımanı, havalandırma sistemi ve kaçış tünelleri arasında 30 metreye kadar yangın kapıları bulunsaydı, insanlar dumana maruz kalmadan güvenli yangın merdivenleriyle aşağıya inmiş olacaktı. Eğer bu önlemler alınmış olsaydı, büyük ihtimalle can kaybı yaşanmazdı. Ancak bu önlemler eksik olduğu için bugün bu konuları konuşmak zorundayız. Yangın merdivenleri yanarken gördüğüm için bunu söylüyorum; kaplı halılar, tahliye edilmesi gereken yerlerde alevlerin olmasına neden oldu. İnsanlar çıkamadı, tahliye edilemedikleri için camlara yönelmek zorunda kaldı ve dumandan etkilendi. Kompartmanlar arasında izolasyon yoktu. Her odanın kapısının 60 dereceye kadar yangına dayanıklı olması gerekiyor. Duvarların da içeriye alev ve duman geçirmemesi şart. Ancak bu alanlardan da içeriye alev ve duman girdi. Bu sebeple, insanlar mecburen camlara yönelmek zorunda kaldı. Bizler de bu kötü durumu izlemekten başka bir şey yapamadık” ifadelerini kullandı.