Zafer Partisi Sözcüsü Karamahmutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Türk Devleti'nin saygınlığı ve kudretini aşındırmaya hiç kimsenin hakkı olmadığını belirterek "Fakat son 6-7 haftadır yapılan uygulamalar ne yazık ki bu doğrultuda aşındırma faaliyetleri yürütüyor. 22 Ekim'de Sayın Bahçeli'nin ifade etmiş olduğu umut hakkı kavramını kullanmasıyla birlikte bir süreç tetiklendi ve siyasi partilerin kullandıkları geleneksel literatürün dışına çıkarak, onun içerisindeki jargonu değiştirerek farklı kavramlarla konuşmaya başladılar. Örneğin Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, İmralı'da yüksek güvenlikli cezaevinde tutuklu bulunan mahkumiyet cezasını çekmekte olan Abdullah Öcalan için mahkumiyetini tecrit diye adlandırdı" dedi.
Uyarıldığı halde Devlet Bahçeli'nin, sonraki basın toplantılarında tecrit kavramını tekrardan kullandığını vurgulayan Karamahmutoğlu, "Şimdi de sanki savaşan iki devlet, iki ülke, iki ordu varmışçasına, bunların savaşı kesmesi için kullanılacak kavram olan, barışı bir devlete terör açmış bir örgütün silah bırakması teklifi için kullanıyor. PKK terör örgütünün silah bırakması, terörden vazgeçmesi için yapılacak olan işlenecek olan fiile barış diye kavramsallaştırma yapıyor. Sayın Bahçeli aradan geçen 11 haftanın sonunda 22 Ekim'de bu yana 11 haftanın sonunda artık görüyor ki partisine oy vermiş olan seçmen kitlesini ikna edebilmiş değil. İkna edemiyor. Devlet Bahçeli kendi seçmenini bile yeni ihanet sürecine, ikinci çözüm sürecine ikna edemeyince, Cumhur İttifakı olarak umut hakkı çıkışıyla başlayan bu politik enkazın altında kalacaklarını görüyorlar." şeklinde konuştu.
Bu defa derin millet duvarına tosladındığını söyleyen Karamahmutoğlu, "Bu ikinci çözüm, ihanet süreciyle birlikte derin millet duvarına tosladınız ve bunun altında bir enkaz halinde kalacaksınız. Cumhur İttifakı'nın başlatmış olduğu bu yeni siyasal açılım ihanetine karşı duracak ve halkı bilgilendirmeye, bunun içeriği konusunda aydınlatmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı