Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin İkinci Yıl Dönümü: Hatay’daki Acılar ve Kayıplar

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümünde, Hatay’daki acıları, kayıpları ve toparlanma sürecini ele alıyoruz. Depremin etkileri ve yaşam mücadelesi hakkında derinlemesine bir bakış.

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümünde, Hatay'daki acıları, kayıpları ve

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin İkinci Yıl Dönümü

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin İkinci Yıl Dönümü

    İHA, milyonların yüreğini derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümünü anarken, yaşanan acılar bir kez daha gözler önüne serildi. 11 ilde büyük yıkıma yol açan bu felaket, binlerce binayı yerle bir etti ve on binlerce canımızı bizlerden aldı. Bu süreçte, depremin en büyük hasar verdiği şehirlerden biri de Hatay oldu. Hatay’da yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti.

    Depreme, Antakya ilçesinde bine yakın insanın hayatını kaybettiği Rönesans Rezidans’ta yakalanan 59 yaşındaki Cemile İncili, enkazdan kurtarıldığı ikinci günün anılarını paylaşarak, kaybettiği sevdiklerine duyduğu özlemi dile getirdi.

    Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin İkinci Yıl Dönümü: Hatay'daki Acılar ve Kayıplar
    ABLASI VE YEĞENİNİN MEZARI OLSUN İSTİYOR

    Hayata yeniden tutunan Cemile İncili, aynı enkazda kaybolan ablası Mevlüde ve yeğeni Mehmet Şükrü İncili’den gelecek iyi haberi umutla bekliyor. Asrın felaketinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen umudunu kaybetmeyen İncili, ablasının ve yeğeninin bir mezarının olmasını arzuluyor.

    “ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM, HAKKINI HELAL ET DEDİM”

    Deprem esnasında 2 gün boyunca enkaz altında kalan ve o süre zarfında öleceğini düşünen Cemile İncili, yaşadığı korkunç anları şöyle anlatıyor: “Depremi Antakya’daki Rönesans Rezidans binasında yaşadım. A2 bloğu çok kısa sürede yıkıldı. Depremden sonra ablam ve yeğenimle konuştum. Ben 2 gün enkaz altında kaldım. Enkaz altındayken ablam sürekli inliyordu. Yıkım sonrası yeğenim ‘İyi misiniz?’ diye sordu. Ben ablamın sesini duyuyordum. ‘Biz iyiyiz’ dedim. Yeğenim ‘hala nefes alamıyorum’ dedi. Yeğenim nefes almakta zorlandığını söyledi. Ben de çığlık atmaya başladım. Yeğenim ve ablam, sesimi çıkarmamam konusunda beni uyardılar. Benim başım enkazda çok sıkışmıştı. Enkaz altındayken öleceğimi düşünüyordum. Ablama ‘ben öleceğim, hakkını helal et’ dedim. Ablam ‘helal olsun’ dedi ve ondan sonra bir daha hiç konuşmadı. Yeğenimin sesini duymaz oldum.”

    “DUA ETMEK İÇİN BİR MEZARIMIZ YOK”

    Enkaz altında ablasına ve yeğenine yardım edememenin derin acısını hisseden Cemile İncili, şu sözlerle duygularını ifade ediyor: “Depremin 2. günü beni enkazdan çıkarttılar. Ablam ve yeğenimin hiçbir izine ulaşamadım. Depremin üzerinden iki yıl geçti ama hala bir sonuç yok. Canlarımın bir mezarının olmasını istiyorum. Onları bulmak istiyorum. Depremden bu yana Rönesans Rezidansına gidemiyorum. Bir mezarımız yok ki Antakya’ya gidip dua edeyim. Orada o kadar acı çektik ki, enkazın altında kalmayı anlatamam. Canım gibi sevdiğim ablam ve yeğenim ‘nefes alamıyorum’ diyorlardı ama ben kıpırdayacak hiçbir yerim yoktu. O anda kıpırdayamıyorum ve hiçbir şey yapamıyorum. O acıyı anlatmakta zorlanıyorum.”

    Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin İkinci Yıl Dönümü: Hatay'daki Acılar ve Kayıplar