Türk jeotermal sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren Jeotermal Enerji Derneği (JED), 3. Olağan Genel Kurulu’nu başarıyla gerçekleştirdi. Seçim sürecinin ardından mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, tüm üyelerin oybirliği ile yeniden göreve seçildi. Yönetim Kurulu’nda, derneğin Kurumsal Üyesi şirketlerin temsilcileri de yer aldı.
Genel kurulda bir konuşma yapan Ali Kındap, derneğin son iki yıllık faaliyet dönemini değerlendirerek, jeotermal sektörüne yönelik doğru bilgi ve farkındalığı oluşturmayı temel amaç olarak benimsediklerini hatırlattı. Kındap, “Tüm üyelerimiz ve Yönetim Kurulumuzla birlikte, ülkemizin bu alandaki potansiyelini daha fazla görünür kılacak çalışmalarımızı aralıksız sürdürmekteyiz. Kamu otoritelerimize ve karar vericilere en doğru ve ülkemizin menfaatine olan önerileri gerekçeleri ile birlikte sunarak, sektörümüzün gelişimine katkı sunuyoruz.” dedi.
Yatırım İkliminin İyileştirilmesi Beklentisi
Jeotermalin “Türkiye’nin en yerli ve en milli enerji kaynağı” olduğunu vurgulayan Kındap, bu kaynağı elektrik üretiminden seracılığa, konut ısıtmasından turizme, balıkçılıktan endüstriyel tarım uygulamalarına kadar tüm kullanım alanlarında en yüksek verimlilikte kullanarak Türk ekonomisine yüksek katma değer oluşturmak istediklerini belirtti. 1 Mayıs 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve enerji sektöründe “3. YEKDEM” olarak adlandırılan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması güncellemesinde JED’in görüş ve önerilerinin etkili olduğunu ifade eden Başkan Kındap, ilk öncelikli taleplerinin mevcut YEKDEM mekanizmasının jeotermal lehine iyileştirilerek destek süresinin 2040 yılına kadar uzatılması olduğunu söyledi.
YEKDEM’de 2040’a Kadar Süre Uzatımı Talebi
Yatırımcıları teşvik edecek ve ülke potansiyelini açığa çıkaracak bu süre uzatımının gerekli olduğunu dile getiren Ali Kındap, şunları ekledi: “Bu hususta girişimlerimizi önümüzdeki dönemde de artan şekilde sürdüreceğiz. Çünkü jeotermali diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından belirgin şekilde farklılaştıran özellikler var. Bir yatırımcının jeotermal kaynaktan enerji üretmeye karar vermesi ile sisteme enerjiyi verebilmesi arasında geçen süre asgari beş yıl sürüyor. Ülkemizde lisans, izin, ruhsat, arazi alımı, ÇED, sondaj, kaynak verimliliğinin ortaya çıkması, santralin inşası ve devreye alınması aşamaları çok sıkı kurallara ve standartlara sahiptir. Bu konudaki düşünce ve önerilerimizi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ni ziyaretimizde de aktarma fırsatı bulduk.”
Jeotermal Enerji Kanunu’nun Önemi
Sektörün tüm bileşenlerini ve paydaşlarını kapsayacak bir Jeotermal Enerji Kanunu’nun hazırlanmasının da yeni dönemin en önemli gündem maddesi olacağını belirten Kındap, “Sektöre ivme kazandıracak düzenlemelere ihtiyaç var.” dedi. Kındap, ayrıca, “Ülkemizin jeotermal potansiyelini tüm kullanım alanlarında ortaya çıkaracak güncel ve bize özgü bir yasal düzenlemenin şart olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı sermayeli kuruluşların talep ettiği en önemli unsur, başta izin süreçleri olmak üzere, yatırımların hızını yavaşlatan ve finansman maliyetlerini artıran iklimin iyileştirilmesidir.” şeklinde konuştu.
Yatırım ikliminin iyileşmesiyle mevcutta 1725 Megavat seviyesinde olan elektrik enerjisi kurulu gücünün hızla 5 bin MW seviyesine taşınmasının mümkün olabileceğini ifade eden Kındap, sürekli takip ettikleri Hidrojen sülfür (H2S) konusu ve H2S emisyonlarına karşı çevreyi koruyacak politika ve uygulamalarda etkin rol oynadıklarını belirtti. “Burada teknik bilgi eksikliğinden dolayı sektörümüzü zora sokacak yaptırımların önüne geçmek için görüşmelerimizi sürdürüyoruz.” dedi.
Ülkemizin farklı üniversitelerinde jeotermal alanında bilimsel bilgi üreten ve akademik çalışmalar yapan çok kıymetli hocaların bulunduğunu ifade eden Kındap, geçen yıl akademi camiayı JED ile bir araya getirmek amacıyla gerçekleştirdikleri toplantıyı sürdürülebilir kılmak ve onların görüş ve önerilerinden daha fazla yararlanmak istediklerini vurguladı. Düzenli saha ziyaretleriyle, karar vericilere sektörlerini daha yakından tanıtarak çözüm odaklı çalışmalar yapacaklarını ve alt çalışma gruplarıyla sektörün teknik ve politik ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştireceklerini belirtti.
Ali Kındap, “Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da her paydaşa eşit mesafede duran; kamu otoritelerine saygılı; yapıcı öneri ve fikirlerini muhataplarına iletmekten çekinmeyen; ülkemizde yatırım yapan her firmayı ‘yerli’ olarak gören; sektörümüze yeni ana ve yan sanayi yatırımlarının çekilmesi noktasında inisiyatif alan; üyelerimiz arasında yeni, kalıcı ve güven esasına dayalı işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışan bir dernek duruşunu sürdüreceğiz.” dedi.
Yeni Yönetim Kurulu Üyeleri
Jeotermal Enerji Derneği’nin (JED) 3. Olağan Genel Kurulu’nda Ali Kındap’ın aday Yönetim Kurulu listesi oybirliği ile kabul edildi. JED’in yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşmaktadır:
- Ali Kındap
- Kutlu Çakır
- Cannur Bozkurt
- Hüsnü Dökmeci
- Kubilay Çevik
– İZMİR