Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İzmir’de Deprem Güvenliği Çalışmaları ve Yapı İnşaatı Üzerine Açıklamalar

    İzmir’de deprem güvenliği çalışmaları ve yapı inşaatı üzerine kapsamlı açıklamalar. Depreme dayanıklı binaların inşası, güvenlik önlemleri ve yerel yönetimlerin stratejileri hakkında bilgi edinin.

    İzmir'de deprem güvenliği çalışmaları ve yapı inşaatı üzerine kapsamlı açıklamalar.

    İzmir’de Deprem Güvenliği İçin Çalışmalar Devam Ediyor

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bayraklı ve Bornova’da gerçekleştirilen yapı envanteri çalışmalarının başarıyla tamamlandığını duyurdu. Başkan Tugay, riskli olduğu tespit edilen binalarla ilgili gerekli adımların atılacağını belirterek, diğer ilçelerde de çalışmaların tamamlanmasının ardından insanların güvensiz binalarda yaşamaya devam etmesine izin vermeyeceklerini ifade etti. Tugay, “Ne olursa olsun bu sorun çözülecek. Kimseyi çaresiz bırakma gibi bir düşüncemiz yok” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Deprem ve Yapı Bilimi Günleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve kentteki üniversitelerin iş birliğiyle Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) başladı. “Bilimle güçlenen yapılarla depreme dirençli kentler” temasıyla iki gün sürecek olan etkinlikte, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri bir araya geldi.

    “Bahanelerin Ardına Sığınmayacağız”

    Panele katılan Başkan Tugay, yaşanan tüm olayların sorumlusunun kamu yönetimleri olduğunu vurguladı. Kamusal yetkiyi kullanan herkesin bu sorumluluğun bilincinde olması gerektiğini ifade eden Tugay, “Halkın kendi kendine çözüm üretmesini beklemek, son derece yanlış bir anlayıştır. İnsanlar hangi problemin ne olduğunu tanımlamada zorluk çekiyorlar ve çoğu zaman bu sorunları çözme gücü bulamadıkları için korku içinde kalıyorlar” dedi. 30 Ekim İzmir depremini hatırlatan Tugay, “Bayraklı’da yaşananlar felaket boyutundaydı. Her gün önünden geçtiğimiz binalar yıkılmış, tanıdıklarımız dahil birçok insan enkaz altında kalmıştı. Engelli bireylerin artmasının sebeplerinden biri de doğal afetlerdir. 6 Şubat depreminin ardından kaç kişinin engelli kaldığını bilmiyoruz. Ölüm rakamlarının doğruluğu konusunda da bir belirsizlik var. Yaralanan ve bugün engelli olarak yaşamını sürdürenlerin sayısı on binlerce” şeklinde konuştu.

    “İnsanların Güvensiz Binalarda Yaşamasına İzin Vermeyeceğiz”

    Başkan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayraklı ve Bornova’da yaptığı yapı envanteri çalışmalarını tamamladığını hatırlatarak, bu konudaki kararlılığını vurguladı. Tugay, “Diğer ilçelerde de çalışmaları tamamladıktan sonra, insanların güvensiz binalarda yaşamalarına müsaade etmeyeceğiz. İzmir’in temel sorunları arasında öncelikli olarak deprem riskinin azaltılması konusuna eğilmekteyiz. Bu alanda gereken bütçeyi ayırarak, üzerimize düşeni yapmak için hazırız. Kimseyi çaresiz bırakmama niyetindeyiz. Her şeyin makul ve mantıklı bir çözüm yolu var, fakat o adımları atmazsanız ilerleyemezsiniz. Bu nedenle kararlı bir şekilde adımlar atmalıyız. İzmir halkı bilsin ki, benim başkanlığım döneminde bu adımlar atılacak ve yapılması gerekenler gerçekleştirilecektir.”

    “İzmir Büyükşehir Belediyesi Ne Yapması Gerekiyorsa Onu Yapacak”

    Deprem riskinin sürekli gündemde tutulması gerektiğine dikkat çeken Tugay, acilen adım atma gerekliliğini vurguladı. Tugay, “Sürekli konuşuyoruz ama asıl o radikal adımları atmamız gereken noktada yavaşlıyoruz. Zorlu ve sıkıntılı süreçleri aşabiliriz, ancak sonrasında almamız gereken önlemleri alarak geleceğe umutla bakmalıyız. Ne zaman doğru bir şey yapmaya çalışsak, birileri yalanlarla üzerimize geliyor. Derdimizi anlatmakta zorlanıyoruz. Binaların altında insanların ölmemesi ve sakat kalmaması için harekete geçmeliyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapması gerekiyorsa onu yapacak ve diğer kurumları da görevlerini yerine getirmeye davet edecektir. Yanımızda olmanız gerekmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kararlı adımlarında destek olmalısınız. Belediye başkanı olarak, yıkılmaz bir kale gibi durmaya hazırım çünkü o yıkımları ve ölümleri gördüm. Soruna sahip çıkmaya çalışan insanların yanında olmalısınız. Türkiye’nin tamamının bu konuda duyarlı olması gerekiyor; kimseyi yalnız bırakarak bu işleri başaramayız” şeklinde konuştu.

    “Buyurun Birlikte Yapalım”

    Uzun yıllardır konuşulan bu konuda harekete geçilmediğine dikkat çeken Başkan Tugay, “Yakın zamanda Bayraklı ve Bornova’da belirlenen riskli binaların, o riskli durumdan kurtulması için gerekli süreci başlatıyoruz. Bizi eleştirmek yerine, doğruyu yapmak adına attığımız bu adımda yanımızda kaç kişinin yer alacağını göreceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm imkanları burada kullanılacak, çünkü insan hayatından daha önemli bir şey yok. Bakalım, kaç kişi yanımızda yer alacak. Bir tane kurum ‘evet yanınızdayız’ diyecek mi? Göreve başladığımdan beri sadece susan insanlarla karşılaştım. Eleştiriler yapmak kolay. İmkanlarımızın sınırlı olduğu konularla ilgili eleştirmek kolay. Hadi buyurun, birlikte yapalım. Yıllardır aynı noktada takılı kalıyoruz. Yarın İzmir’de bir deprem olursa, o binaların kaçı ayakta kalacak? Bunlar bilinen gerçekler. Cesaretle üzerine gitmemiz gerekiyor. İnsanlarımızı o riskten kurtarmak zorundayız. Ben üzerime düşeni yapacağım. Belki zorluklarla karşılaşacağız ama herkesi kararlı bir şekilde yanımda olmaya davet ediyorum. Doğru çalışmalar yapmak için gereken güç ve bilgi bizde mevcut. Hiçbir engel olmadan ilerlemeliyiz” dedi.

    “Risk Azaltma Çalışmaları Çok Kıymetli”

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, ülkemizde yaşanan depremlerin yıkıcı sonuçlarının uzun yıllar boyunca hissedildiğini belirterek, “Yaşadığımız tüm depremlerden dersler çıkarmalıyız. Afet öncesi yapılacak çalışmalar, afet sonrası yapılanlardan daha değerlidir. Ancak kaybettiğimiz canların telafisi asla mümkün değildir. Bu nedenle yapacaklarımızın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Risk azaltma çalışmaları bu nedenle hayati ve insana dair” dedi.

    “Bilimin Rehberliğinde Güvenli Yapılar İnşa Etmekle Sorumluyuz”

    6 Şubat depreminde yakınlarını kaybeden İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Afet Komisyonu Üyesi Sinem Aykut Yücel, konuşmasında duygusal anlar yaşattı. Yücel, “Acılarımıza tutunarak yaşamak kaçınılmaz, ancak yeni acıları engellemek için adım atan herkese teşekkür ediyorum. Ölümün ne zaman geleceğini bilemeyiz, fakat zamansız ölümlere yol açan depremlerin gerçeğiyle hepimiz yüzleşmek zorundayız. Deprem kaçınılmaz. Bu, doğanın bize bir uyarısıdır. Bilimin sesini dinlemediğimizde, doğanın gücüne karşı savunmasız kalacağımızın hatırlatıcısıdır. Ölüm, fıtrattan değil, sağlıksız inşa edilen, kar ve rant hırsıyla malzemeleri çalınan binalardan kaynaklanmaktadır. Aynı acıları yaşamamak için çalışmalıyız. Bilimin rehberliğinde güvenli yapılar inşa etmekle sorumluyuz” ifadelerini kullandı.

    “Teknik İş Birliğine Her Zaman Açığız”

    İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bengi Atak, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaklaşık 10 yılda bir yıkıcı bir depremin meydana geldiğini hatırlatarak, “Bilime kulak vermeliyiz, çünkü ancak bu şekilde doğru işler çıkarabiliriz. Asansörlerde, araçlarda olduğu gibi belirli periyotlarla yapı kontrolleri gerçekleştirildiğinde, taşıyıcı sistemde oluşan tahribatları tespit etmek mümkün olacaktır. Bütün bunları yapmak için neden bekliyoruz? Kim engelliyor bizi? İnşaat mühendisleri, güvenilir bir şekilde medeniyeti inşa eden meslek grubudur. Bu sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. Oda olarak, riskli yapılarla ilgili atılacak adımlar konusunda kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sayın Cemil Tugay’ın bu konudaki görüşü, İzmir için bir şans. Bizler de üzerimize düşen görevleri yerine getirmekten memnuniyet duyacağız. Teknik iş birliğine her zaman açığız” diye belirtti.

    “Gerekli Çalışmaları Hatırlattı”

    TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla dünyanın en aktif deprem kuşakları arasında yer aldığını belirtti. Suna, “Ülke topraklarının yüzde 92’si deprem riski altında ve nüfusumuzun yüzde 95’i bu riskli alanlarda yaşamaktadır. Bilimsel verilere göre son 120 yılda ülkemizde meydana gelen depremlerde, yaklaşık 100 bin yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu veriler, deprem gerçeğini görmezden gelmenin ne kadar büyük bir bedeli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. 6 Şubat depremleri, bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde hatırlatmıştır. Bu depremlerde yaşanan yıkım, yapı üretimi ve denetimi süreçlerindeki eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Yapı güvenliği ve depreme dirençli şehirler konusunda hazırlıkların bir an önce yapılması gerekmektedir. Mevzuattaki eksikliklerin düzeltilmesi, yapıların deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi ve denetim mekanizmalarının etkin çalıştırılması şarttır. Kaçak yapılaşmaya izin verilmemelidir. Ancak bu önlemler alınmadığı sürece, deprem riskini azaltmak ve afetlere karşı gerekli önlemleri almak bireylerin omuzlarına yüklenebilecek bir sorumluluk değildir. Yapı denetim mekanizmaları etkin bir şekilde işletilmeli ve kentsel dönüşüm projeleri toplumun ihtiyaçlarına göre hızlandırılmalıdır.”