İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Yapı Envanteri Çalışmaları
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yapı envanteri çalışmaları çerçevesinde Bayraklı ve Bornova bölgelerinde yaklaşık 100 bin bina üzerinde detaylı incelemeler gerçekleştirdi. ODTÜ Deprem Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Barış Binici, İzmir’in bu çalışmada öncü bir rol üstlendiğini belirterek, “İncelenen binaların üç boyutlu analizleri yapılarak, zarar görebilirlikleri konusunda bir sıralama ve önceliklendirme yapılıyor. Bu sayede, belediye hangi alanlara öncelik vermesi gerektiği ve bir sonraki adımda nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda önemli bilgilere ulaşacak” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, sürdürülebilir yaşam alanları yaratma stratejisi çerçevesinde Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini çok yönlü olarak sürdürmektedir. Yapı envanteri, depremsellik ve tsunami araştırmaları ile mikrobölgeleme etüt çalışmalarını bir arada yürüten belediye, tüm bu çalışmaların verileriyle Deprem Master Planı’nı tamamlayacaktır.
Yapı Envanteri Çalışmaları ve Sonuçları
Büyükşehir Belediyesi, 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen İzmir depreminden en fazla etkilenen Bayraklı ve Bornova ilçelerinde başlattığı yapı envanteri çalışmasını başarıyla tamamladı. Bilimsel yöntemlerle konut niteliğindeki yapıların olası bir deprem anındaki davranışları belirlenirken, yaklaşık 100 bin yapının bina kimlik belgesi oluşturuldu. Bu belge sayesinde, her bir bina hakkında ruhsat, mimari proje ve en yakın toplanma alanı gibi bilgilere hızlı ve doğrudan erişim sağlanmaktadır.
Yapı envanteri çalışmaları, 2025 yılı içerisinde Karşıyaka’da bulunan 22 bin 767 konut için de devam edecektir.
İzmir’in Sistematik Çalışmaları
Prof. Dr. Barış Binici, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nın yapı envanter çalışmaları hakkında yaptığı değerlendirmede, “Bu çalışmalar, binaların veri tabanlarını oluşturmayı amaçlıyor. Günümüzde bilgi ve veri çağı içerisindeyiz; her şey veri etrafında dönüyor. Bizim binalarımızda sistematik veri toplama konusunda eksikliklerimiz mevcut. İzmir, bu sistematik çalışması ile öncü bir konumda” ifadelerini kullandı.
Risk Çalışmalarına Sağlanan Altlık
Çalışmaların yürütüldüğü bölgelere yönelik sokak taramaları ile ilerlediklerini ve mevcut binaların projelerine erişim sağladıklarını belirten Binici, “Ciddi bir veri tabanı oluşturuldu. Bu veri tabanı sayesinde yapıların hasar görebilirliği ve risk durumları belirlendi. Buradaki çalışmaları bir ön değerlendirme olarak görmek gerekiyor. Bu, yerel yönetimleri veya devlet kademelerini yönlendirecek risk çalışmalarına sağlam bir altlık sağlayacaktır. Sadece depreme yönelik bilgiler değil, aynı zamanda yalıtım gibi yapı hakkında bütüncül bilgiler elde edildi” dedi.
Bir Sonraki Adımın Belirlenmesi
Sahada toplanan verilerin değerlendirileceği ve binaların risk durumuna göre dönüşüm için öncelik sıralamasının yapılacağını anlatan Binici, şunları söyledi: “Burada her bir bina için deprem yönetmeliğine göre performans testleri yapılmadı. Ancak hepsinin üç boyutlu analizleri gerçekleştirildi ve hasar görebilirlikleri konusunda bir sıralama ve önceliklendirme yapıldı. Bu bilgiler, harita üzerine yerleştirildiğinde, belediye dönüşüm veya güçlendirme gerekliliği konusunda hangi alanlara öncelik vermesi ve bir sonraki adıma nasıl geçmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi olacak.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı