(İZMİR) –
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 2025 yılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ücretleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, “2025 yılı Ocak ayında yürürlüğe girecek yeni tarifelerin mutlaka güncellenmesi ve avukatlık asgari ücret tarifesi ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, CMK ücretleri üzerinden alınan KDV oranı, yapılan hizmetin kamu hizmeti niteliği göz önünde bulundurularak yüzde 1’e düşürülmelidir,” dedi.
İzmir Barosu, geçtiğimiz günlerde açıklanan ve Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak CMK ücretlerine ilişkin İzmir Adliyesi önünde bir basın toplantısı düzenledi. Başkan Sefa Yılmaz, avukatların şu anki ekonomik koşullarda en zor dönemlerinden birini geçirdiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Meslektaşlarımız ofislerini kapatmakta, işçileşmekte veya mesleği terk etmektedir.”
Yılmaz, avukatlık mesleğinin ekonomik açıdan ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. “Avukatların iş alanlarının kısıtlanması, çok sayıda hukuk fakültesinin açılmasıyla mezun ordusunun oluşması gibi etkenler, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizle birleştiğinde avukatların yoksullaşmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Meslektaşlarımız, ofislerini kapatmakta, işçileşmekte veya mesleği terk etmektedir,” dedi.
“Avukatın harcadığı emek ve yaptığı masraf; CMK ücretinden fazla bir tutara tekabül etmektedir.”
Yılmaz, CMK ücretinin avukatların verdiği emeği ve dava sürecinde yaptıkları masrafları karşılamadığını vurguladı. “Özellikle genç meslektaşlarımız, geçimlerini sağlamak, ofis kirasını ödemek, vergi yükünü karşılamak ve sigorta primlerini ödemek için düşük miktardaki ve makul bir sürede ödenmeyen CMK ücretlerine bağımlı kalmaktadır. Duruşmalar ve soruşturma süreçlerinde avukatın harcadığı emek ve yaptığı masraf, uzun süren yargılamalar sonucunda alınan CMK ücretinden çok daha fazladır. Bu durum, avukatların kamu hizmeti olarak sundukları hizmetin bir angaryaya dönüşmesine, sarf edilen emek ve mesleki sorumlulukların karşılığının alınamamasına neden olmaktadır. CMK ücret tarifesinin, sunulan hizmetin karşılığını yansıtmaktan uzak olması, avukatlara yapılan ödemelerin büyük gecikmelerle gerçekleştirilmesi, meslektaşlarımızı ekonomik açıdan ciddi sıkıntılara sürüklemektedir. Bu durum, avukatların yaşam koşullarını olumsuz etkilemekte ve yargıda savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını engellemektedir. Unutulmamalıdır ki avukatlık mesleği, sadece maddi bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda toplumun adalete erişimini sağlayan önemli bir kamu hizmetidir. Ancak mevcut koşullarda bu hizmeti layıkıyla yerine getirmek mümkün olmamaktadır.”
“Bu sorunların çözümü, sadece avukatların değil, tüm toplumun yararına olacaktır.”
Yılmaz, avukatların taleplerini dile getirirken hukuk fakültelerindeki ‘yeterlilik’ konusuna da değindi. “CMK ücret tarifesinin güncellenmesi, 2025 yılı Ocak ayında yürürlüğe girecek tarifenin mutlaka güncellenmesi ve avukatlık asgari ücret tarifesi ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bizim talep ettiğimiz CMK ücret tarifesi, en az avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen seviyede olmalıdır. Bugün bir ağır ceza mahkemesinde avukatın takip ettiği bir davada aldığı ücret 7 bin 50 lira civarındadır. KDV ve gelir vergisi düştüğünde bu rakam 5 bin 200 liraya inmektedir. Bir ağır ceza mahkemesinde CMK müdafiinin sunduğu hizmetin süresi ise en az 3 yıldır. Bir avukatı 3 yıl boyunca 5 bin lira gibi bir ücrete mahkum etmek, hukukun temel ilkeleriyle çelişmektedir.”
- Ödemelerin zamanında yapılması: Avukatlara ödenmesi gereken ücretler, hizmetin tamamlanmasının ardından en geç 1 ay içerisinde ve eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
- KDV oranının düşürülmesi: CMK ücretleri üzerinden alınan KDV oranının, yapılan hizmetin kamu hizmeti niteliği dolayısıyla yüzde 1’e düşürülmesi, avukatların mali yükünü hafifletecektir. Kamu hizmeti ifa eden bir avukattan KDV alınması hukuka aykırıdır.
- Avukatlık mesleğinin itibarının korunması: Avukatlık mesleğinin toplumdaki yeri ve önemi yeniden tesis edilmeli, avukatlara yönelik ekonomik ve fiziksel şiddetin son bulması için gerekli yasal ve idari çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, bünyesinde en az 20 profesör barındırmayan hukuk fakülteleri kapatılmalı, mesleğin itibarı yükseltilmelidir.
Bu sorunların çözümü, sadece avukatların değil, tüm toplumun yararına olacaktır. Zira adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesi, etkin bir savunmanın yapılabilmesine bağlıdır.