Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İsrail’in Gazze Üzerindeki Stratejisi ve ABD’nin Rolü

    Bu makalede, İsrail’in Gazze üzerindeki stratejisinin derinliklerine iniliyor ve ABD’nin bu süreçteki rolü ele alınıyor. Bölgedeki dinamikler, uluslararası ilişkiler ve güvenlik politikaları hakkında kapsamlı bir analiz sunuluyor.

    Bu makalede, İsrail'in Gazze üzerindeki stratejisinin derinliklerine iniliyor ve ABD'nin

    İsrail’in Gazze Üzerindeki Stratejisi ve Sonuçları

    Haaretz gazetesinde kaleme aldığı yazısında gazeteci Harel, Gazze Şeridi’ne yönelik yaklaşık 16 ay süren yoğun saldırı ve bombardıman sonucunda İsrail’in tam anlamıyla bir zafer kazanmış olduğunu söylemenin imkansız olduğunu ifade etti. Harel, bu durumu değerlendirirken şunları aktardı:

    “TAM ZAFERLE ÖVÜNMENİN HİÇBİR TEMELİ YOK”

    “Netanyahu’nun destekçilerinin tam zaferle övünmesinin hiçbir temeli yok. İsrail’in Hamas’ı gerçekten mağlup ettiğine inanmak için her türlü şüphe ve eleştiriden arınmış kör bir takipçi olmak gerekir. Hamas, aldığı ağır askeri darbeye rağmen teslim olmadı. Daha doğrusu, Gazze’deki sivil otoritesini yavaş yavaş yeniden tesis etmeye çalışıyor ve askeri altyapısını yeniden inşa etmeye başladı.”

    Harel, bu durumun Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik saldırılarının hedeflerine dair yaptığı açıklamalar ve savaş sırasında verdiği sözlerle çeliştiğini belirtti.

    ABD’nin Rolü ve Ateşkes Anlaşması

    Harel, ABD’nin bölgedeki rolüne dikkat çekerek, Başkan Donald Trump yönetiminin, Netanyahu’nun sadece ilk aşamaya odaklanma arzusunun aksine, esir değişimi anlaşmasını ve Gazze’deki ateşkesi tüm aşamalarında uygulamaya çalıştığını vurguladı. Harel, Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un İsrail ziyaretine de değinerek, bunun Amerika’nın anlaşmanın uygulanmasına yönelik ilgisini yansıttığını ifade etti. Trump’ın özel temsilcisi Witkoff, Tel Aviv ve Hamas arasında Gazze Şeridi’nde varılan ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını görüşmek üzere 29 Ocak’ta İsrail’i ziyaret etmişti. Ziyareti sırasında Başbakan Binyamin Netanyahu ile yapılan görüşmelerin ardından, İsrail ordusunun işgal sırasında Gazze Şeridi’ni ikiye ayırdığı Netzarim Koridoru’nda da incelemelerde bulunuldu.

    Yerinden Edilme Zorlukları

    ABD Başkanı Trump’ın, Filistinlilerin Gazze’den zorla tehcir edilmesiyle ilgili önerilerine de değinen Harel, bu önerinin uygulanmasında karşılaşılan pratik zorluklara dikkat çekti. Harel, bu fikrin kısmen Netanyahu’nun aşırı sağla koalisyonunun istikrarını korumayı hedeflediğini belirterek şunları aktardı:

    “Aslına bakılırsa, Washington’un Orta Doğu’da göç konusunda müzakere gücü, Latin Amerika’daki kadar etkili değil. Trump, Gazze’yle gayrimenkul projeleriyle aynı şekilde ilgileniyor gibi görünüyor, ancak bölge sakinlerinin yeniden yerleştirilmesi kapsamlı bir planlama ve uluslararası işbirliği gerektiriyor. Ancak bu planların (tehcir) her biri, Arap ülkeleri tarafından desteklenmeye devam eden Filistin mücadelesiyle karşı karşıya kalacak. Şu anda bir Arap liderinin Trump’ın Gazze’den göç önerisini desteklediğini görmek zor.”

    ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de ciddi bir yıkımın olduğunu belirterek “Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e yerleştirilebileceği” önerisinde bulunmuştu. Ancak aralarında Ürdün, Mısır, Irak, Fransa, Almanya, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler’in de bulunduğu birçok ülke, Trump’ın teklifini reddeden açıklamalarda bulunmuştu. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ise, “Filistin halkının sürgün edilmesi veya tehcir edilmesi bizim içinde yer almayacağımız bir zulümdür. Bunu özellikle sürgün etme konusundaki söylentilerle birlikte söylüyorum. Mısır’ın ulusal güvenliği tehlikeye atılamaz ve iki devletli çözüme dayalı barışa ulaşmak için Başkan Trump ile çalışmaya kararlıyız.” ifadelerini kullanmıştı.

    KAYNAK: AA