Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İmralı Görüşmesi ve MHP Ziyareti: Türk ve Kürt Kardeşliği Vurgusu

    İmralı Görüşmesi ve MHP Ziyareti’nde Türk ve Kürt kardeşliği vurgulanıyor. Bu önemli temasların ardındaki dinamikleri, siyasi etkileri ve toplumsal barışa katkılarını keşfedin. Farklı bakış açılarıyla derinlemesine bir analiz.

    İmralı Görüşmesi ve MHP Ziyareti'nde Türk ve Kürt kardeşliği vurgulanıyor.

    İmralı’da Görüşme ve MHP Ziyareti

    28 Aralık Cumartesi günü, İmralı’da teröristbaşı Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştiren Demokrasi ve Emek için Birlik (DEM) Partisi heyeti, ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti.

    Bahçeli ile Görüşmenin Ardından İlk Açıklama

    40 dakika süren bu tarihi görüşme, kamuoyunda geniş yankı buldu. Heyette yer alan isimlerden Ahmet Türk, toplantı sonrası gazeteci İsmail Saymaz’a dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Türk, “Bahçeli ile görüşmeniz nasıl geçti? Sizi nasıl karşıladı?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

    “Gerçekten çok iyi karşılandı. İnsani ilişkileri son derece farklı, yakın ve candan. Düşüncelerini açıkça ifade eden bir tavrı vardı. Birileri bu süreci farklı bir noktaya çekmeye çalışıyor, ancak bizim tek derdimiz geçmişteki 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden inşasıdır. Türkler ile Kürtlerin dost olması, Ortadoğu’daki geleceği belirler ve demokratik bir geleceğe öncülük eder. Ortadoğu’nun nereye evrileceğini bilmediğimiz bir dönemde Türkler ve Kürtler yeniden kucaklaşmalıdır. Yeniden kardeşçe ortak bir gelecek inşa edilmesi gerekiyor. Bizim derdimiz budur. Bunun dışında ne belediyeyi ne de seçimleri düşünüyoruz. Elbette ki demokratik bir anayasa ve Kürtleri kucaklayan bir anlayış ortaya çıktığı zaman bizim için mesele yok. Kimseyle pazarlığımız yok.”

    Bu Bir İlk Adım, İkinci ve Üçüncü Adımlar Belirsiz

    Türk, görüşmelerin ilerleyen süreçteki önemine de dikkat çekerek, “Bizim pazarlığımız bu ülkede demokrasinin kalıcı hale gelmesidir. Buna ihtiyaç var. Ortadoğu’da yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Bugün Ortadoğu’da 50 milyonluk bir Kürt nüfusu var ve hepsinin yüzü Türkiye’ye dönük; kendilerini Türkiye’nin bir parçası olarak görüyorlar. Bunu kalıcı hale getirmek lazım. Yersiz tartışmalar yapılıyor, henüz işin başlangıcındayız. Neler olacağını, nasıl gideceğine dair henüz ortaya çıkmış bir durum yok. Kimseyle de bir pazarlık yok, ancak şu var ki bu seferki gelişmeler, Kürtler ve Türklerin bir arada olmasını zorlayan, zorunlu kılan bir süreç. Başka şansımız yok. Eskisi gibi çok uç şeyleri gündeme getirmemek gerekir çünkü bu bir pazarlığa dönüşüyor; seçimle bunun ilgisi yok, bir pazarlık yok. Zaman içerisinde çok açık bir şekilde meclisle, kamuoyuyla, toplumla ve partilerle paylaşılacak. Bu bir ilk adımdır, ikinci ve üçüncü adımların nasıl gelişeceğini biz de bilmiyoruz.” dedi.

    Bahçeli’nin Tutumu ve Samimiyeti

    Ahmet Türk, Bahçeli’nin tutumuna da değinerek, “Çok iyi bir tutumu vardı. Gerçekten Sayın Bahçeli’nin tutumunu görünce insan şok oluyor; samimi olduğunu da insan fark ediyor. Artık Kürtlerle Türklerin oturup kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi zamanı geldi. Çok acılı, sancılı süreçler yaşandı. Toplumda bir ayrışmanın ve gerginleşmenin olduğu bir noktada, emperyalizmin tüm güçleriyle Ortadoğu’ya saldırdığı bir dönemde kendi meselemizi kendimizin çözmesi gerekiyor. O da aynı bakış açısına sahip, aynı yaklaşımı gösterdi.” şeklinde konuştu.

    Erdoğan ile Görüşme Planları

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp görüşmeyecekleri sorusuna Türk, “Tabii ki bizim hedefimiz bütün siyasi partilerle buluşmaktır. Ancak bazıları görüşmeyebilir. Bu bizim meselemiz değil. Birileri randevu vermezse yapacağımız bir şey yok.” ifadelerini kullandı.

    PYD ile İlişkiler Hakkında

    “Terör örgütü PYD ile görüşecek misiniz?” sorusuna yanıt veren Ahmet Türk, “Hayır, şu aşamada böyle bir şey yok ama biz isterdik ki Türkiye, PYD ile dostane bir ilişki kursun. Şu çok nettir ki, Ortadoğu’nun en seküler halkı Kürtlerdir. Türkiye’nin Kürtleri kucaklaması, Ortadoğu’da etkili bir aktör olmasını sağlar.” dedi.