İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesine yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Dava süreci, 11 Nisan tarihinde başlayacak.
İmamoğlu’nun katıldığı bir panelde gerçekleştirdiği konuşma sırasında, Başsavcı Gürlek’e yönelik suç içerikli ifadeler kullandığı tespit edilmesi üzerine hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından onaylandı. İlk duruşmanın tarihi ise 11 Nisan olarak belirlendi.
İddianame İçeriği
İddianamede, İmamoğlu’nun katıldığı paneldeki konuşmasında Gürlek’i hedef göstererek ‘Terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme’ suçunu işlediğine dair kanaat oluşturuldu. İddianamede, İmamoğlu’nun aleni şekilde kullandığı sözlerin, kamu görevi yürüten mağdur Akın Gürlek’in onurunu zedelemeyi amaçladığı vurgulandı.
İmamoğlu’nun konuşmasının, kişinin saygınlığına zarar vermek amacı taşıdığı ve sadece görüş açıklama niteliğinde olmadığı belirtildi. Ayrıca, söz konusu konuşmanın düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı ve ifade özgürlüğü kapsamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.
İddianamede, İmamoğlu’nun konuşmasında Gürlek ve aile üyelerinin hedef alınarak zarar görecekleri yönünde ifadeler kullandığına dikkat çekildi. Bu bağlamda, “Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
Cezalandırma Talepleri
Cumhuriyet savcısı, İmamoğlu’nun ‘Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’, ‘Tehdit’ ve ‘Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
İddianamede ayrıca, İmamoğlu’nun 27 Ocak tarihinde düzenlediği basın toplantısında mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden biri hakkında sarf ettiği sözleri nedeniyle ‘Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlarından da soruşturma açıldığı belirtildi.
Bu iki olayın bir arada değerlendirilmesi sonucunda, Ekrem İmamoğlu’nun görevinin getirdiği konumu basın önünde aleni şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığına dair bir kanaat oluştuğu ifade edildi.
Bu sebeple, İmamoğlu’nun Türk Ceza Kanunu‘nun 53’üncü maddesinin 1’inci fıkrasındaki “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, ‘sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır” maddesi gereğince kamu görevi yapmasının yasaklanması talep edildi.
İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderildi.