Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Sektöründe Ocak Ayı İhracatı
Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküviler ve şekerli ile kakaolu ürünler gibi temel gıda maddelerini içeren hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün Ocak ayı ihracatı, 1,03 milyar dolar olarak belirlendi. Ocak ayında toplam hububat ihracatının 1 milyon tonun üzerinde gerçekleştiği kaydedilirken, kilogram başına ortalama ihracat fiyatları, geçen yılın Ocak ayına göre yüzde 4,7 oranında artarak 1 doların üzerine çıktı. En fazla ihraç edilen ürün grubu, 92,6 milyon dolarlık değeriyle çikolata ve kakao içeren ürünler olurken, bunu 88,3 milyon dolarla ayçiçek yağı takip etti.
Ancak, buğday ithalatındaki kısıtlamalar nedeniyle, ihracatı aylık bazda yüzde 38,4 azalarak 82,8 milyon dolara gerileyen buğday ununun toplam hububat ihracatı içindeki payı da yüzde 8’e düştü. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında sırasıyla Irak, ABD ve Suriye yer aldı.
Katma Değerli Gıda İhracatı İçin STA’ların Önemi
ABD Başkanı Trump’ın ilave gümrük vergileriyle küresel ticarette yarattığı baskı dönemi, tarife engellerini asgariye indirmeyi hedefleyen Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın (STA) önemini daha da artırdı. TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, ülkeler arasında işbirlikleri ve stratejik ortaklıkların karşılıklı kazan-kazan ilişkilerine dönüşebileceğini vurguladı. Tiryakioğlu, “Ticareti kısıtlayan engeller, karşılıklı iyi ilişkilerle aşılabilir. Suriye’de yeni rejimin uygulamaya koyduğu gümrük tarifelerine karşı Ticaret Bakanlığımızın girişimleriyle belirli kazanımlar elde edildi. Özellikle Suriye’deki iç savaş sürecinde askıya alınan STA’nın yeniden hayata geçirilmesi, bu kazanımları kalıcı hale getirecektir.” dedi.
Günümüzde küresel rekabetin arttığını belirten Tiryakioğlu, “Farklı ülkelerin hedef pazarlarda daha etkin olacağı bir süreçte, MERCOSUR ile AB arasında imzalanan STA’nın, Avrupa’da önemli kısıtlamalar yaşadığımız gıda ürünlerinde rekabetçiliğimizi korumamız açısından büyük önemi var. Katma değeri artırmak için kalite ve standartların yükseltilmesi kadar, hedef pazarlarda STA’ların artırılması da son derece kritik.” şeklinde konuştu. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı’nın 2025 Yılı Eylem Planı çerçevesinde mevcutta 23 ülke ile olan STA’lara 13 ülke grubunun daha dahil edilmesi yönündeki girişimlerini de son derece değerli bulduklarını ekledi.
Buğday Unu İhracatının Ekonomik Etkileri
FAO Tahıl Fiyat Endeksi’nde bir önceki yıla göre yaşanan gerilemenin Kasım ayında yüzde 8,6’ya ulaştığını ve özellikle buğday fiyatlarındaki düşüşün devam ettiğini belirten Tiryakioğlu, “Küresel buğday hasadındaki iyileşme ile talep düşüşüne bağlı olarak fiyatlardaki gerilemenin devam ettiği bir dönemde, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatındaki kısıtlamanın şu an yüzde 25’e kadar gevşemesi olumlu bir gelişme. Piyasadaki genel beklenti bu oranın yüzde 50’ye kadar artırılması ve ihraç mallarının tedarik maliyetlerinin düşürülmesi yönünde.” ifadelerini kullandı.
Tiryakioğlu, yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelere bağlı olarak, buğday unu ihracatının 2025 sonunda da geçen yıl olduğu gibi 3 milyon ton seviyelerinde kalabileceğini öngörüyor. Bu durumda, buğday ihracatındaki azalmanın toplam ihracat üzerindeki etkisinin 2024 yılında olduğu gibi 300 milyon doları bulabileceğini vurguladı.