Suriye’de Yeni Dönem: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Değerlendirmeleri
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli Al Hadath televizyonuna yaptığı açıklamalarda, Suriye’de yaşananların ve Türkiye’nin bu süreçte üstlendiği rolü değerlendirdi. Suriye’de 13-14 yıllık zorlu bir dönemin ardından yeni bir döneme girildiğini ifade eden Fidan, Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometrelik bir sınırı bulunduğunu hatırlattı.
Fidan, “Tarih, coğrafya, kültür ve inanç açısından bağlarımız giderek güçlenmiş, etle tırnak gibi bir bütün haline gelmiştir. Suriye’deki kriz başladığında, Suriye muhalefetinin kuzeydeki unsurları Türkiye’ye sırtlarını yasladılar. Milyonlarca yerinden edilmiş Suriyeli, Türkiye’yi kendilerine yeni bir vatan olarak gördü ve biz de onlara kucak açtık.” diyerek, Türkiye’nin Suriye muhalefetine verdiği desteğin önemini vurguladı.
Fidan, Türkiye’nin Suriye muhalefetinin sorunu yapıcı bir şekilde çözmesi için yoğun bir çaba içinde olduğunu belirtti. Bu süreçte Astana sürecinin önemine de dikkat çekti. Ancak Fidan, Esad rejiminin çeşitli nedenlerden dolayı çözüme yanaşmadığını ve bu durumun uluslararası denklemler arasında bir belirsizlik yarattığını ifade etti.
HTŞ ve Uluslararası İlişkiler
Bakan Fidan, “Bazı çevreler, uluslararası düzlemde bir masada oturulduğunu ve Esad’ın gitmesi konusunda uzlaşıldığını iddia ediyor. Ancak biz bu sürecin bir parçası değiliz.” dedi. Harekatın başlamasıyla birlikte, HTŞ ve diğer muhalifler tarafından en az kayıpla bu sürecin nasıl yönetileceğine dair yoğun bir çaba gösterdiklerini kaydetti. Öncesinde ise hiçbir ülke veya grupla böyle bir planlama içinde olmadıklarını belirtti.
İsrail’in Suriye Üzerindeki Etkisi
Sunucunun, “Suriye konusunda en zararlı ülke İran, ardından da Rusya. Hamas ve İsrail arasındaki çatışmalar bölgedeki dengeleri nasıl etkiliyor?” sorusuna Fidan, “Bu konuda farklı görüşlerim var. 13 yıl boyunca istihbarat başkanlığı yaptım ve bölgedeki İranlılarla sıkça görüştüm. Esad’ın İsrail’e karşı bir direnç unsuru olarak değerlendirilmesi bir yanılgıdır. Esad, İran’a alan açıyordu, dolayısıyla Suriye’den İsrail’e yönelik bir askeri harekatın olmadığını görmekteyiz.” yanıtını verdi.
Fidan, Esad’ın geriye çekildiğini ve İran ile İsrail’in topraklarında savaşmasına göz yumduğunu belirterek, “Suriye muhalefeti 6-7 yıl önce Şam’da iken, o dönemde Biden Türkiye’ye geldi ve ‘Biz Esad’ın gitmesini istemiyoruz’ dedi. Bu aslında İsrail’in görüşüydü; çünkü İsrail, Esad’ın gitmesini hiçbir zaman istemedi.” dedi.
İsrail’in Suriye Topraklarını İşgali
Fidan, “Esad’ın gitmesinden en büyük zararı görecek olan İsrail’dir. Çünkü Esad, İsrail’in gündemine hizmet ediyor.” diyerek realist bir politika izlenmesi gerektiğini dile getirdi. Yeni Şam yönetiminin İsrail ile çatışma arayışında olmayacağına inandığını belirten Fidan, “İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmemesi gerekiyor. Suriye’nin de İsrail’e yönelik bir şey yapmaması gerekiyor.” dedi.
Suriye ve Bölge Ülkelerinin İlişkileri
Fidan, Suriye ile ilgili süreçlerde Rusya, Türkiye ve İran arasında yoğun bir görüşme trafiği olduğunu vurguladı. “Türkiye, muhaliflerin görüşlerini her zaman masaya taşıdı.” diyen Fidan, yeni Şam yönetimiyle iletişim kurmanın önemine değindi. Kalın’ın Şam ziyareti hakkında ise, “Şam’daki yeni yönetimle iletişim kurmak için geniş bir istişare trafiği yürütüldü.” dedi.
Suriye’deki politikalarının çok boyutlu olduğunu ve en önemli boyutunun mülteci akışını önlemek olduğunu belirten Fidan, “Özellikle Suriye Milli Ordusu ve Ulusal Kurtuluş Cephesi ile çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. İdlib’deki 4 milyon Suriyeli için bir kriz çıkmaması adına devam eden koordinasyonun önemine dikkat çekti.
Demokratik Bir Suriye İçin Beklentiler
Bakan Fidan, Suriye’de hem sivil hem de demokratik bir devlet yapısını hedeflediklerini belirterek, bu süreçte halkın refahını sağlamanın önemine vurgu yaptı. “Arap topraklarının artık kurtulması gerekiyor.” diyen Fidan, YPG’nin PKK’nın Suriye’deki bir kolu olduğunu, bu durumun sona ermesi gerektiğini ifade etti. “Kürtler, Araplar, Türkmenler, Yezidiler ve Aleviler kendi yerlerinde yaşamalıdır.” diyerek, bölgedeki etnik grupların haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Esad ile Temaslar
Fidan, Esad ile bir araya gelmek için teşebbüslerinin olduğunu, ancak kabul edilmediğini belirtti. “Bölgedeki ülkeleri aracı olarak kullanmak istedik ama bu konuda olumlu bir yanıt almadık.” dedi.