Nöbetçi Eczaneler
HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası, Yunusemre Belediyesi’ne yönelik olarak sendika üyelerinin haklarını savunma konusundaki kararlılıklarını vurgulayarak, mücadelelerinin devam edeceğini duyurdu. Sendika, yıllardır örgütlü bulundukları Yunusemre Belediyesi önünde bir basın açıklaması düzenleyerek, yaşanan haksızlıkları kamuoyuna aktardı.
Basın açıklamasını gerçekleştiren Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, toplu iş sözleşmesinin geçerlilik süresi devam ederken sendikal yetkilerin zayıflatılmaya çalışıldığını dile getirerek şunları ifade etti:
“Bugün burada sendikal yetkimizi düşürmek ve iş barışını bozmak amacıyla yürütülen girişimlere karşı toplandık. Bu tür girişimler, demokratik haklara ve hukukun üstünlüğü ilkesine tamamen aykırıdır.”
Yunusemre Belediyesi’nin yeni bir şirket kurarak sendikal hakları zayıflatmaya yönelik çabalarına dikkat çeken Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en büyük örgütlü işçi gücü olan HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikası olarak bu girişimlere karşı sahadayız. Belediye Başkanı Musa Semih Balaban tarafından kurulan Organizasyon A.Ş. aracılığıyla işçilere daha iyi şartlar sunma vaadi, yapılan hukuksuzluğu örtbas etme çabasıdır.”
Sendika Seçimleri ve Hukuki Geçerlilik
Özdemir, Yunusemre Belediyesi tarafından 11 Ocak’ta yapılması planlanan sendika seçimlerini eleştirerek, bu seçimlerin hukuki geçerliliğinin olmadığını belirtti. Özdemir, bu seçimlerin tehdit ve baskı altında yapılacak bir tiyatrodan farksız olduğunu vurguladı:
“Gerçek özgürlük, zorbalık ortamında sağlanamaz.”
Yunusemre Belediyesi yönetimine seslenen Özdemir, sendikal hakların ihlaline yönelik her türlü müdahalenin sonlandırılmasını talep etti:
“Emeğe ve emekçiye değer veren bir yönetim anlayışı benimseyin. Sendikal mücadelemizi baltalamaya yönelik girişimler karşısında asla susmayacağız.”
İş Barışının Korunması ve Gelecek Mücadele
Özdemir, Yunusemre Belediyesi emekçileriyle dayanışma içinde haklarını savunmaya ve iş barışını korumaya devam edeceklerini belirtti. Ayrıca, yandaş sendikalar aracılığıyla işçilerin sendikal haklarını zayıflatmaya yönelik uygulamaların iş barışını tehdit ettiğini ifade etti:
- “Bu uygulama, iş yerlerinde huzursuzluğu artırır.”
- “İşçilerin birbirlerine olan güvenini zedeler.”
- “Kolektif mücadeleye dair tüm değerleri yok sayar.”
Sonuç olarak, işçilerin yalnızca belirli çıkarlar doğrultusunda yönlendirilmekle kalmayıp, aynı zamanda bağımsızlıklarını da yitireceklerini belirten Özdemir, bu durumun iş barışını bozacağını ve işin verimli bir şekilde yapılmasını engelleyeceğini vurguladı.
“Haklarımızı savunmak için her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz.” diyen Özdemir, sendikanın üyelerinin haklarını korumak için sahada olduklarını ve bu mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini açıkladı.