Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Güney Kore’de Yoon’un Sıkıyönetim İlanı ve Azil Süreci

Güney Kore’de Yoon’un sıkıyönetim ilanı ve azil süreci, ülkenin siyasi dinamiklerini nasıl etkiliyor? Bu içerikte, Yoon’un kararlarının nedenlerini, sonuçlarını ve halkın tepkilerini derinlemesine inceleyin.

Güney Kore'de Yoon'un sıkıyönetim

Güney Kore’nin önde gelen haber ajanslarından Yonhap’ın bildirdiğine göre, milletvekilleri, devlet başkanı Yoon’un sıkıyönetim ilanı nedeniyle azil sürecini görüşmek üzere bugün Ulusal Meclis’te toplandılar. Devlet Başkanı Yoon, aldığı sıkıyönetim kararının anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle azledildi.

Ana muhalefet partisi olan Demokratik Parti ve beş küçük muhalefet partisi, Yoon’un sıkıyönetim ilanının anayasaya ve mevcut yasalara aykırı olduğu iddiasıyla devlet başkanının görevden alınmasına yönelik yeni bir önergeyi meclise sundu. Önergede, 3 Aralık’ta ilan edilen geçici sıkıyönetimin “anayasayı ve yasaları ihlal ettiği” vurgulanarak, Yoon’un görevden alınması gerektiği ifade edildi.

Ayrıca, Yoon’un sıkıyönetim ilanından sonra sıkıyönetim birliklerine ve polise milletvekillerini tutuklama emri verdiğine dair ciddi iddialar da yeni önergede yer aldı.

7 Aralık’taki Önerge Kabul Edilmedi

Ulusal Meclis’te daha önce benzer bir azil önergesi 7 Aralık’ta görüşülmüş, ancak PPP (Halk Gücü Partisi) milletvekillerinin çoğunun oylamayı boykot etmesi nedeniyle yeterli sayıya ulaşılamayarak kabul edilmemişti. Bu oylamada yalnızca 3 PPP milletvekilinin önerge için oy kullandığı bildirilmişti.

PPP lideri Han Dong-hoon, hafta içinde yaptığı açıklamada, muhalefetin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un görevden alınmasını talep eden önergeyi desteklediğini duyurdu. Han, Yoon’un meclis tarafından görevden alınmasının şu anda “tek geçerli yöntem” olduğunu belirterek, “Gelecek azil oylamasında, partimizin milletvekilleri meclis salonuna girerek kendi inanç ve vicdanları doğrultusunda oylamaya katılmalı.” şeklinde görüş belirtti.

Ancak, milletvekili olmadığı için azil oylamasına katılamayacak olan Han’ın muhalefetin önergesine verdiği destek, partinin genel tavrını ne yönde etkileyeceği konusunda belirsizlik yaratıyor. Bu durum, liderin değil, parti grubundaki milletvekillerinin iradelerinin belirleyici olacağı anlamına geliyor.