Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, aldığı sıkıyönetim kararının anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle meclis kararıyla azledilmiştir. Bu durum, ülkedeki siyasi atmosferin ne denli gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
7 Aralık’taki Önerge Kabul Edilmemişti
Ulusal Meclis’te benzer bir azil önergesi, 7 Aralık’ta yapılan oylamada, PPP (Halkın Gücü Partisi) milletvekillerinin çoğunun oylamayı boykot etmesi nedeniyle yeterli sayıya ulaşamayıp kabul edilmemiştir. Bu oylamada yalnızca 3 PPP milletvekilinin önerge için oy kullandığı bildirilmiştir.
PPP lideri Han Dong-hoon, hafta içinde yaptığı açıklamada, muhalefetin Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un görevden alınmasını talep eden önergeyi desteklediğini ifade etmiştir. Han, Yoon’un meclis tarafından görevden alınmasının şu anda “tek geçerli yöntem” olduğunu belirterek, “Gelecek azil oylamasında, partimizin milletvekilleri meclis salonuna girerek kendi inanç ve vicdanları doğrultusunda oylamaya katılmalıdır.” şeklinde konuşmuştur. Milletvekili olmadığı için azil oylamasına katılamayacak olan Han’ın muhalefetin önergesine desteğinin, partinin tavrını ne yönde etkileyeceği ise belirsizdir. Bu noktada liderin değil, parti grubundaki milletvekillerinin iradeleri belirleyici olmaktadır.
Azil Süreci Nasıl İşliyor?
Güney Kore’de bir devlet başkanının görevden alınması için Ulusal Meclis’e sunulan azil önergesinin, meclisin üçte iki çoğunluğu tarafından onaylanması gerekmektedir. Diğer siyasilerin azli için ise salt çoğunluk yeterli olmaktadır.
Azil oylamasının ardından süreç Anayasa Mahkemesi’ne intikal etmektedir. Azil sürecine ilişkin kanıtları dinleyip değerlendirmek üzere duruşma düzenleyen mahkemenin, azli onaylamak veya reddetmek için 6 aylık bir süresi bulunmaktadır. Mahkemedeki 9 yargıçtan 6’sının kararı onaylaması durumunda lider görevden alınmaktadır. Bu durumda, 60 gün içinde yeni bir başkanın seçilmesi gerekmektedir. Bu süreç, devlet başkanının istifa etmesi durumunda da geçerli olmaktadır.
Güney Kore’de Sıkıyönetim İlanı
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı açıklamada, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karışması” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiştir. Ancak, parlamentonun yaptığı oylamada bu kararın kaldırılması ve ardından bunun Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasıyla geri adım atmıştır. Yoon, muhalefeti “hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle” suçlayarak, sıkıyönetimin “Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını” savunmuştur.
Sıkıyönetim ilanının ardından, Savunma Bakanlığı ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştır. Ayrıca, “sıkıyönetim birlikleri” olarak görevlendirilen askerlerin Ulusal Meclis’e girdiği bildirilmiştir. Ulusal Meclis’te yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmiştir. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından “hükümsüz” hale geldiğini açıklamıştır.
Bunun üzerine Bakanlar Kurulu’nu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştur.