Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Gezi Parkı Tutuklularının 1000. Günü: TMMOB Basın Açıklaması

    Gezi Parkı tutuklularının 1000. günü dolayısıyla TMMOB tarafından yapılan basın açıklamasını keşfedin. Bu önemli günde adalet, özgürlük ve dayanışma mesajlarına tanıklık edin.

    Gezi Parkı tutuklularının 1000. günü dolayısıyla TMMOB tarafından yapılan basın

    (İZMİR) –

    TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Parkı tutukluları için başlatılan adalet nöbetinin 1000. günü dolayısıyla bir basın açıklaması düzenledi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Sekreteri Ayşegül Yarış, hükümete hitaben yaptığı konuşmada, “Gezi’nin demokratik kamuoyu ve yasalar önündeki meşruiyetini asla gölgeleyemezsiniz. Halkın vicdanını derinden yaralayan bu kararların hiçbir geçerliliği yoktur. Bu siyasi zorbalıktan derhal vazgeçin ve arkadaşlarımızı hemen serbest bırakın.” ifadelerini kullandı.

    TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Parkı direnişi nedeniyle, aralarında Tayfun Kahraman ve Can Atalay gibi isimlerin de bulunduğu tutuklular için başlatılan adalet nöbetinin 1000. gününde gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, iktidara Gezi tutuklularının serbest bırakılması çağrısında bulundu. Açıklamaya, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, İzmir Barosu ve çeşitli siyasi partiler de destek verdiler.

    Akdemir: “Faşizm tarafından tutsak edilmişlerdir”

    TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, Gezi tutsakları cezaevinden çıkarılana dek mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, “Bin gündür, dostlarımız için nöbet tutmaya devam ediyoruz ve bu mücadeleye devam edeceğiz. Ta ki özgürlüklerine kavuşana kadar. Bizler biliyoruz ki faşizmle müzakere olmaz, mücadele edilir. Gezi de bunun en net örneğidir. Bu nöbetin bin gündür kararlılıkla sürdürülmesi, bu mücadelenin en şanlı örneğidir. Gezi’nin ruhu hala bu topraklarda yaşamaktadır. Faşizme inat, sizlerle beraber mücadele etmeye, sizleri cezaevinden çıkarana kadar geri adım atmamaya kararlıyız. Gezi kazanmıştır! Bugün Gezi Parkı’nda bir AVM yoksa ve hala halkın kullanımına açıksa, bu Gezi’nin zaferidir. Gezi, bugün İzmir’dir. Gezi, bugün İnciraltı’dır, Çeşme’deki turizm talan projesidir, Buca cezaevinin alanıdır. Bin gündür tuttuğumuz nöbetin herkes tarafından bilinmesi, bin gündür tüm kulakların sağır, gözlerin kör olduğu, iktidarın arkadaşlarımıza eziyet ettiği gerçeğinin herkes tarafından anlaşılması için buradan bir kez daha sesleniyoruz. Gezi tutsakları onurumuzdur ve faşizm tarafından tutsak edilmişlerdir. Bu toprakların gerçek sahipleri Anadolu halklarıdır. Anadolu halkının en büyük direnişi de Gezi’dir.” şeklinde konuştu.

    Yarış: “Suç işledikleri için değil, siyasi iktidarın gerçeklerden kaçmanın aracı olarak tutsak edilmiştir”

    TMMOB adına açıklamayı yapan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Sekreteri Ayşegül Yarış, Gezi tutuklularının gerekçesiz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirterek şu şekilde devam etti: “Arkadaşlarımız, dostlarımız, meslektaşlarımız bizden ayrılalı bin gün oldu. Bin gündür bizler, arkadaşlarımıza kavuşacağımız günü bekliyoruz. Bitmeyen bir adalet utancına tanıklık ediyoruz. Aralarında Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay gibi isimlerin de bulunduğu arkadaşlarımız, bin gündür cezaevinde tutuluyor. Uydurma delillerle, kurgulanmış bir iddianame ile yürütülen yargı süreci, siyasal iktidarın hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığının en somut göstergesi olarak tarihe geçmiştir. Arkadaşlarımız, suç işledikleri için değil, siyasi iktidarın hesaplaşmaktan, yüzleşmekten korktuğu gerçeklerden kaçmanın aracı olarak tutsak edilmiştir. Gezi Direnişi ve bu direnişin bir parçası olan herkes, tarih önünde ve toplum vicdanında lekesiz ve tertemizdir. Siyasi iktidarın asıl cezalandırmak istediği şey, Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarıdır. Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz: Hukuku ve yargı organlarını siyasal çıkarlarınız doğrultusunda kullanmaktan vazgeçin. Doğamıza, tarihimize, yaşamımıza sahip çıkmak bir suç değildir.”

    “Arkadaşlarımızın, bin gündür tutuklu olmasının sebebi de bizleri sindirmek istemeleridir”

    Siyasi iktidarın ‘Gezi tavrının’ nedeninin mevcut kötü koşulları örtbas etmek olduğunu ifade eden Yarış, “Siyasi iktidarın tüm bu saldırı politikalarının arkasında, üzerini örtmek istediği büyük bir toplumsal dram ve başarısızlık tablosu yatmaktadır. Arkadaşlarımızın, bin gündür tutuklu olmasının sebebi de bizleri sindirmek istemeleridir. Bizler, bu ülkenin aydınlık yarınları için direnen, emeğine, haklarına ve Gezi’ye sahip çıkan milyonlar olarak, tüm bu yıldırma politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki Gezi teslim alınamaz. Gezi Direnişi’nin sesleri, bugün hala ülkemizin sokaklarında yankılanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    “Gezi Parkı’nı korumak mesleğimizin en önemli toplumsal sorumluluğudur”

    TMMOB ve bağlı odaların en temel amacı, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Siyasi iktidarın TMMOB’yi cezalandırmak istemesinin asıl nedeni, TMMOB ve bağlı odalarının toplumcu duruşudur. Mesleklerimizin gereği, halka ait olanı korumak, kamu yararını savunmaktır. Bu görev doğrultusunda, İstanbul kentinin en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi Parkı’nın park olarak kalması için mücadele etmek, mesleğimizin en önemli toplumsal sorumluluğudur. Bu nedenle bilinmelidir ki, hiçbir dava ve hiçbir karar, Gezi’nin demokratik kamuoyu ve yasalar önündeki meşruiyetini gölgeleyemez. İnatla ve ısrarla bir kez daha haykırıyoruz; halkın vicdanını derinden yaralayan bu kararların hiçbir hükmü yoktur. Bu siyasi zorbalıktan derhal vazgeçin ve arkadaşlarımızı hemen serbest bırakın.”