Demir, konuşmasına bütçenin yalnızca bir rakamlar tablosu olmadığını, aksine halkın refahını artıracak ve ülkenin geleceğini şekillendirecek bir yol haritası niteliği taşıması gerektiğini belirterek başladı. Türkiye ekonomisinin uzun yıllardır enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları, bütçe açıkları ve gelir adaletsizliği gibi yapısal sorunlarla mücadele ettiğini dile getiren Demir, özellikle enflasyonun halkın alım gücünü her geçen gün daha da azalttığını ifade etti.
Milletvekili Demir, “TÜİK’in açıkladığı rakamlar ne olursa olsun, halkımızın hissettiği enflasyon çok daha yüksek. İnsanlarımız temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanıyor. Paramız adeta pul oldu. Asgari ücretliler, emekliler geçim derdiyle baş başa bırakıldı. Bugün en düşük emekli maaşının en az asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini söylüyorum. Ayrıca engelli bireylerimizin aldıkları maaşlar, yaşam maliyetlerini karşılamaktan çok uzak. Bu tabloyu düzeltmek bizim görevimiz” dedi.
Demir, bütçe açıklarının ve faiz giderlerinin yükselmesinin ülkenin borçlanma ihtiyacını artırdığını belirtti. 2025 bütçesindeki en büyük harcama kalemlerinin cari transferler ve faiz ödemeleri olduğuna dikkat çeken Demir, bu kaynakların üretken yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğini savundu.
Üretim ve ihracat politikalarının önemine vurgu yapan Demir, Türkiye’nin katma değerli üretim kapasitesini artıracak ve dışa bağımlılığı azaltacak bir sanayi politikasına ihtiyaç duyduğunu söyledi. Tarım ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları engellemek için çiftçilerin girdi maliyetlerinin azaltılması ve tarımsal üretimin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomik istikrar ve yatırımcı güveninin yeniden tesisi için kapsamlı yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu belirten Demir, hukukun üstünlüğü, kurumsal şeffaflık ve liyakate dayalı kamu yönetimi anlayışının öncelikli olduğunu ifade etti.
Demir, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“2025 yılı bütçesi halkımız için bir umut kaynağı olabilir. Ancak bunun için siyasi çekişmeleri bir kenara bırakarak ortak akıl ve uzlaşıyla hareket etmeliyiz. Halkımız bizden boş vaatler değil, somut çözümler bekliyor. Bu ülkenin vatandaşları hak ettikleri refah seviyesine ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Hibya Haber Ajansı