Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Erzurum Deprem Araştırma Merkezi: Deprem Verileri ve Afet Yönetimi

    Erzurum Deprem Araştırma Merkezi, deprem verileri ve afet yönetimi konularında uzmanlaşmış bir merkezdir. Depremlerin etkilerini azaltmak ve toplumu bilinçlendirmek için güncel bilgiler ve araştırmalar sunmaktadır.

    Erzurum Deprem Araştırma Merkezi, deprem verileri ve afet yönetimi konularında

    Erzurum Deprem Araştırma Merkezi: Bilimsel Çalışmalar ve Afet Yönetimi

    Erzurum Deprem Araştırma Merkezi: Bilimsel Çalışmalar ve Afet Yönetimi

    Erzurum’un Palandöken ilçesinde, 36 yıl önce kurulan Deprem Araştırma Merkezi, Üniversiteler Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Platformu’nun da bir üyesidir. Merkez, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile sıkı bir koordinasyon içerisinde çalışarak, bölgedeki deprem aktivitelerini yakından takip etmektedir. Erzurum’un yanı sıra Ağrı, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzincan, Bingöl, Muş, Van, Tunceli, Bitlis, Gümüşhane, Artvin ve Bayburt’a yerleştirilen 30 adet hız ve ivme ölçerle donatılmış istasyon, deprem verilerini toplamakta ve bu veriler bilimsel çalışmalara zemin hazırlamaktadır.

    Merkezin müdürü Doç. Dr. Erdem Bayrak, bu merkezi, 1989 yılında kurulan ve Türkiye’nin en köklü deprem araştırma merkezlerinden biri olarak tanımlamaktadır. Bayrak, bölgedeki istasyonlar sayesinde depremlerin anlık olarak takip edildiğini belirtiyor. “Merkezin amacı, bölgede meydana gelen depremlerin kaydedilmesi, lokasyonlarının belirlenmesi ve bu verilerle bölgenin sismotektonik yapısının ortaya konulmasıdır. Bu sayede gelecekteki depremler konusunda daha iyi bir ön görüde bulunabiliriz.”

    Günlük Deprem Analizleri ve Çalışmalar

    Günlük Deprem Analizleri ve Çalışmalar

    Bölgedeki yaklaşık 30 deprem istasyonu ile ilgili bilgiler veren Bayrak, “Deprem verilerini anlık olarak bilgisayar sistemimize kaydediyor ve günlük analizlerini gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte, depremin yeri, büyüklüğü ve derinliği hakkında detaylı analizler yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

    Bayrak, Erzurum’un aktif tektonik özellikler taşıdığını ve Palandöken, Dumlu, Hasankale, Horasan ve Aşkale faylarının merkeze oldukça yakın bir konumda yer aldığını vurguladı. Bu fayların uzunluğunun, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayları kadar olmasa da, şehre yakın konumları nedeniyle küçük depremlerin bile şiddetle hissedildiğini ifade etti. Bayrak, bu durumu şöyle değerlendirdi: “Burada almamız gereken tedbir, 2018 yılında yayınlanan yönetmelikte belirtilen tasarım ivmelerini dikkate alarak yapıların inşa edilmesidir. 2018’de yayınlanan deprem tehlike haritasında, deprem ivmeleri doğrudan işin içine dahil edilmiş ve bu da bizler için olumlu sonuçlar doğurmuştur.”

    Veri Analizi ve İstasyonların Önemi

    Veri Analizi ve İstasyonların Önemi

    Uzman ekibiyle birlikte istasyonlardan gelen veriler doğrultusunda depremin lokasyonunu ve büyüklüğünü analiz ettiklerini aktaran Bayrak, “Bu verilerle depremlerin hangi faylarda yoğunlaştığını rapor ediyoruz.” dedi. İstasyonlar, yer hareketlerini algılamak için sismometreler kullanmakta ve bu veriler, uydu, telefon modemi veya internet bağlantısı ile merkezi sistemde anlık olarak takip edilmektedir. İstasyonlar, elektrik bağlantısının yanı sıra güneş enerjisi ile de çalışmaktadır.

    Bayrak, istasyonların bakımının teknik ekip tarafından yapıldığını belirterek, “Deprem istasyonları, hız ve ivme ölçerlerle donatılmış hassas cihazlarla faaliyet göstermektedir. Hız ölçerler genellikle şehir dışına, daha dağlık alanlara konumlandırılmakta, ivme ölçerler ise şehir merkezinde farklı lokasyonlara yerleştirilmektedir.” şeklinde bilgi verdi.

    Mesai saatleri dışında da verileri uzaktan erişim programları aracılığıyla takip ettiklerini belirten Bayrak, “Asrın felaketinin yaşandığı 2023 yılında bölgede 1757 deprem çözümü gerçekleştirdik. 2024’te ise bu sayı 1186’ya düştü. Bu veriler ışığında, ‘Bu depremler nerelerde yoğunlaştı, hangi faylarda daha fazla deprem gözlemlendi?’ gibi analizleri bilimsel çalışmalarla yayınlamayı hedefliyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

    KAYNAK: AA