Ege Denizi’nde Deprem Fırtınası
Ege Denizi’nde son bir haftada büyüklükleri 1 ile 5 arasında değişen 500’den fazla deprem meydana geldi. Bu sarsıntılar, yer yer Türkiye’de de hissedilirken, komşu Yunanistan alarma geçti. Özellikle Santorini adasında, yerel ekipler teyakkuz haline geçerken, okullar tatil edildi. Ayrıca, vatandaşların tahliyesi için ek uçak ve feribot seferleri düzenlendi. Tsunami ve yanardağ patlaması uyarıları ise devam ediyor. Bu süreçte, jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan endişe verici açıklamalar geldi.
“EGE’DE YERİN DOĞUM SANCISI SÜRÜYOR”
Prof. Dr. Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Ege Denizi ortasında yerin doğum sancısı sürüyor” ifadelerini kullandı. Ercan, “Ege’de yaşanan bu sancı, deprem fırtınası Santorini (Thira) yanardağ adası, Anafi, Amorgos, Aniye, Skinos ve Naksos adaları ile çevrili yaklaşık 50 km yarıçaplı bir çember içinde devam ediyor. Bu sancının büyüklüğü kaygı verici. Deprem fırtınası çemberi içinde meydana gelen sarsıntıların büyüklükleri genellikle 1 ile 4 arasında değişirken, 4 ile 5 arasında olan küçük depremler de gözlemleniyor. Bu küçük depremlerin çoğu, 5 km derinlikte meydana geliyor; ancak bazen bu derinlik 1 km’den 20-26 km’ye kadar çıkabiliyor.” dedi.
“DÖRT GÜNDÜR DEPREM YOĞUNLUĞUNDA AZALMA YOK”
Ercan, depremlerin diziliş biçiminde bir yönlenme olmadığını belirterek, “Depremler genellikle çember biçiminde organize oluyor ve burada oluşan kırılmalar çok küçük göçüntü kırıkları şeklinde. Dört gündür deprem yoğunluğunda herhangi bir azalma gözlemlenmiyor; yerin sancısı her geçen gün devam ediyor. Santorini çemberinin Türkiye’ye uzaklığı 140-150 km, Atina’ya olan uzaklığı da yine aynı ölçülerde. Girit’in kuzeyindeki konum, Güney Ege dalma-batma kuşağının yaklaşık 150 km kuzeyinde yer alıyor. Bu bölge, birinci derecede önemli bir dalma-batma kuşağı olarak biliniyor. Bu kuşak, Santorini’den başlayarak Türkiye’deki Bozburun Küdür Yanardağı’na kadar deniz içinde uzanıyor.” diye ifade etti.
“YA BÜYÜK BİR DEPREM YA YENİ BİR YANARDAĞ”
Ercan, iki korkutucu ihtimale dikkat çekerek, “Jeofizik açıdan endişe verici durum şu: Bu deprem fırtınası nedeniyle, Santorini yanardağının yaklaşık 50-60 km kuzeyinde yeni bir yanardağ mı ortaya çıkacak, yoksa burada yıkıcı büyük bir deprem mi olacak? Jeofizik bilimciler iki gruba ayrılmış durumda; çoğunluk, büyük ölçekte bir depremin beklendiğini ve bu depremin bir süpürme dalgasıyla birlikte geleceğini öngörüyor. Bu süpürme dalgalarının, hem Pelepones kıyılarında hem de Türkiye’nin Batı Anadolu kıyılarında ve ayrıca adalarda olumsuz etkiler yaratması bekleniyor. Diğer bir öngörü ise, burada patlamalı değil, püskürmeli bir yanardağ oluşumu olması. Bu tür bir püskürme, çevreye yayılacak kızgın kül bulutları yaratabilir.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’Yİ ETKİLER Mİ?
Depremlerin Türkiye üzerindeki etkilerini de değerlendiren Ercan, “Yer altından gelen uğultular ve gümbürtüler duyuluyor. Doğa olayları kontrol edilemez. Şu an için beklemedeyiz ve olayları sadece izliyoruz; bugün itibarıyla Türkiye kıyılarında uyarı gerektirecek bir durum yok. Ancak Yunanistan, özellikle Santorini Adası’nda yaşayanları tahliye etmeye devam ediyor. Sancının sonucunu bekliyoruz.” dedi.