Nöbetçi Eczaneler
Ege Denizi’nde son günlerde meydana gelen depremler, bölgedeki sakinleri tedirgin ediyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde büyüklükleri 1,3 ile 4,8 arasında değişen 400’den fazla sarsıntı kaydedildi. Bu depremler, zaman zaman Türkiye’de de hissedildi. Yunanistan, bu gelişmeler karşısında adeta alarma geçerek çeşitli önlemler almaya başladı. Özellikle Santorini’de açık hava stadyumunda acil durum çadırları kuruldu; polis ve itfaiye ekipleri teyakkuz halinde beklemekte. Özel afet müdahale ekipleri ve arama köpekleri de hazır durumda tutuluyor.
“4 Küçük Limandan Uzak Durun” Uyarısı
Ada sakinlerine, büyük açık hava etkinliklerinden kaçınmaları ve özellikle Fira Limanı gibi kruvaziyer gemilerine hizmet veren dört küçük limandan uzak durmaları tavsiye edildi. Yunanistan Başbakanı Miçotakis, sarsıntıların ardından halka sakin olmaları yönünde çağrıda bulundu. Ayrıca, ev ve otel sahiplerine, güçlü bir deprem durumunda binaları istikrarsızlaştırabileceği endişesiyle yüzme havuzlarını boşaltmaları talimatı verildi. Feribot şirketleri, adadan ayrılan yabancı işçilerin sayısında belirgin bir artış olduğunu bildirdi. İngiltere hükümeti ise seyahat tavsiyelerinde Yunan Sivil Savunma Bakanlığı’nın depremlerle ilgili yayımladığı kılavuzlara atıfta bulundu. Yunan medyası, Ege Denizi’nde art arda gelen depremlerle ilgili uzman yorumlarını aktardı.
“Kademeli Bir Azalma Bekliyorduk, Ama Tersi Gerçekleşiyor”
Kathimerini gazetesine konuşan Yunanistan Jeodinamik Enstitüsü Müdürü Vassilis Karastathis, 1-2 Şubat tarihlerinde sıklık ve büyüklük açısından çok sayıda depremin kaydedildiğini ve bunların çoğunun 4 büyüklüğünü aştığını ifade etti. Karastathis, “Hedeflediğimiz şey sismik aktivitede kademeli bir azalmadır, ancak şu anda bunun tam tersi gerçekleşiyor” dedi. Uzman, dikkatlerinin Kaldera’dan, aktivitenin tamamen tektonik nedenlere bağlandığı Anudros bölgesine kaydığını belirtti. Ayrıca, bu sarsıntıları 1956 yılındaki depremle karşılaştırmanın riskli olduğunu vurguladı; zira 9 Temmuz 1956’da meydana gelen Amorgos merkezli deprem 7,8 büyüklüğündeydi ve bu felakette 54 kişi hayatını kaybetmiş, binaların yüzde 35’i yıkılmıştı.
“En Zoru Depremden Önce Duyulan Yüksek Uğultu”
Anafi Belediye Başkanı Iakovos Rousos, sarsıntılar sonrası yaptığı açıklamada, “Sakiniz. Biz küçük bir ada’yız, birbirimizi tanıyoruz, hepimiz bir aradayız. Gün içinde birçok kez sarsılıyoruz, her geçen gün daha da şiddetleniyoruz, ama en zor olanı, depremden önce duyduğumuz o yüksek uğultu” dedi. Rousos, 1956 yılındaki büyük deprem sırasında adadaki hasarın asgari düzeyde olduğunu da belirtti. Atina Ulusal Gözlemevi’nden bir ekibin Anafi ve Amorgos’a giderek yeni sismograflar yerleştireceği bilgisi verildi. Belediye başkanı, “Bizimki Anafi helikopter pistine yerleştirilecek” diye ekledi.
“Okullar Kapalı Kalacak”
Yunanistan Deprem Planlama ve Koruma Örgütü, meydana gelebilecek en büyük depremin 5.5 Richter ölçeğini aşmasını beklemediğini bildirdi. Tsunami riskinin düşük olduğu da vurgulandı; ancak vatandaşların denize yakın bölgelerden uzak durmaları tavsiye edildi. Örgüt, Santorini’de okulların kapatılmasını ve kapalı alanlarda kalabalık toplantıların önlenmesini önerdi. Bugün itibarıyla okulların kapalı kalacağı açıklandı. Ayrıca, daha şiddetli sarsıntıların yaşanması durumunda Ammoudi limanları ve Fira Eski Limanı’na giriş ve çıkışlardan kaçınılması gerektiği belirtildi. Santorini, Amorgos ve Ios adalarında doktor ve kurtarıcıların yanı sıra ambulanslardan oluşan Özel Afet Tıbbı Dairesi ekibi de takviye edildi.
“Bilim İnsanlarının Açıklamalarını Ciddiye Alın”
Naftemporiki gazetesinde yer alan habere göre Santorini Belediye Başkanı Anastasios Zorzos, adanın yerel televizyon kanalı Volcano TV’ye verdiği demeçte, “Bu depremler Richter ölçeğine göre 4,5’e kadar ulaşıyor, bilim insanlarıyla sürekli iletişim halindeyiz ve çok büyük bir deprem öngörmüyorlar, çünkü fayın yüklenmesi uzun yıllar alıyor” açıklamasında bulundu. Ada halkına, “abartılı başlıklar taşıyan yayınlara” itibar etmemeleri ve yalnızca bilim insanlarının geçerli güncellemelerini dikkate almaları çağrısında bulundu. Habere göre, sismik aktivite Kiklad Adaları bölgesinde sürekli devam etmekte, en fazla deprem ise Santorini ve Amorgos arasındaki deniz alanında kaydedilmekte. Kurtarma ekipleri Santorini’ye ulaşırken, çadırlar da kuruldu; bu çadırlar, her türlü olasılığa karşı hazır bekleyen ekiplerin sadece konaklama ve operasyonel ihtiyaçları için tasarlandı. Yetkililer, vatandaşları yalnızca resmi kaynaklardan bilgi edinmeye ve haksız paniğe yol açabilecek asılsız haberlerin yayılmasından kaçınmaya çağırdı. Vatandaşların kapalı alanlarda toplanmamaları ve metruk binalara yaklaşmamaları istendi.
“Volkanlardan Bahsettiğimizde İse…”
Doğal Afet Yönetimi Profesörü Efthimis Lekkas, sismik aktivitenin volkanik alanla ilgili olmadığını vurguladı. Volkanoloji doktoru Stavros Meletlidis, Naftemporiki TV’ye yaptığı açıklamada, “Şu anda gördüğümüz şey, Anydros havzasında yoğunlaşan bazı depremler ve bunlar yanardağdan oldukça uzaktalar” ifadesini kullandı. Ancak, “Volkanlardan bahsettiğimizde depremlerin çoğunlukla yatay hareket ettiğini, merkez üslerinin 10 ile 20 kilometre hareket edebildiğini bilmeliyiz. Bunlar, içinde yaşadığımız uzay ve zamanla hiçbir ilgisi olmayan, yüz binlerce yıl önce başlamış jeolojik olaylardır. Saniyelerle ölçülen bir depremden bahsetmek kolay olsa da, bunlar zaman içinde çok daha uzun süren olaylardır” dedi. Şu anda hiç kimsenin bunun bir etkisi olup olmayacağını kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığını söyleyen Meletlidis, “Orada bir fay var ama bunun diğer fayları harekete geçirip geçirmeyeceğini veya bu depremlerin Santorini adasına dönüp dönmeyeceğini bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
