Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye ve Ortadoğu Politikaları Hakkında Açıklamaları

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye ve Ortadoğu politikaları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Bölgedeki gelişmeler, Türkiye’nin stratejileri ve uluslararası ilişkilerdeki yeri hakkında detaylar için makalemizi okuyun.

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye ve Ortadoğu politikaları üzerine önemli

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Açıklamaları

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin terörden arındırılmasının 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alacağını vurguladı ve “Bugün geldiğimiz noktada, bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için artık yolun sonunun göründüğünü belirtmek isterim. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, eski düzen devam etmeyecek. Suriye’deki yeni düzende kimsenin ‘ama’lı ya da ‘fakat’lı ifadeler kullanma lüksü kalmamıştır.” dedi.

    Fidan, Türkiye’de faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle İstanbul’da bir araya geldiği toplantıda, gündemi değerlendirdi. Burada yaptığı konuşmada, bölgenin savaşlardan ve çatışmalardan yorulmuş bir durumda olduğunu ifade ederek, “Kalıcı barış, dayanışma ve işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Zamanın ruhu, dayanışmayı, kalkınmayı, bölge kaynaklarını etkili bir şekilde kullanmayı ve işbirliğini artık zorunlu kılmakta.” şeklinde konuştu.

    Bakan Fidan, Türkiye’nin komşularıyla güçlü ortaklıklar kurmaya odaklandığını, birçok bölge ülkesiyle ittifaklarını güçlendirmeye devam ettiğini ve yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüğünü belirtti. “Türkiye, etkin ve saygın bir uluslararası aktör olarak öne çıkmayı sürdürüyor.” diyerek, “İçinde bulunduğumuz konjonktürde Türkiye’nin atıl ve reaksiyoner bir dış politika izleme seçeneği yoktur. Bu nedenle, güçlü dış politika araçlarımızla desteklenen dış politikamızı, uzak görüşlü ve ön alıcı bir diplomasi aklıyla yürütmeye devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.

    2011 yılından bu yana stratejik bir sabırla sürdürdükleri Suriye politikasıyla, tüm saldırılara, provokasyonlara ve engellemelere rağmen hakkı, adaleti ve insanlığı savunduklarını aktaran Fidan, “‘Haklının acelesi yok’ dedik. Bugün, tarihin doğru tarafında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Geçmişte Kırım’dan, Kafkasya’dan, Balkanlardan, Türkistan’dan ve Irak’tan gelen kardeşlerimize gönlünü açan Türkiye, komşumuz Suriye halkına karşı farklı bir tavır içinde olamazdı. Hamdolsun, geldiğimiz noktada hem milletimize hem de Suriyeli kardeşlerimize mahcup olmadık.” değerlendirmesinde bulundu.

    “Suriye’deki Hikayemiz Yeniden Başlıyor”

    Fidan, “Son 13 yıldır Suriye konusunda yoğun mesai harcayan biri olarak, bu sonucu görmek hepimizi memnun etmiştir. Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor.” diyerek, Suriye halkının ülkenin yeniden imarı gibi büyük sınamalarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Türkiye’nin büyükelçiliğinin rejimin devrilmesinin ardından bir hafta içinde açıldığını ve sahada aktif çaba gösteren kurumlarının Suriye’nin yeniden imar ve kalkınma çabalarına destek olmaya başladığını hatırlattı.

    Fidan, “Suriye politikamızın ana eksenini oluşturan unsurlar, bugünkü dönemde de Suriye’nin istikrara kavuşturulmasının ana reçetesidir.” diyerek, Türkiye’nin dış politikasının ana ekseninin barış, işbirliği, dayanışma ve refah olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin hiçbir ülkenin topraklarında gözü olmadığı gibi gizli bir gündemi de bulunmadığını belirtti.

    Dış politikalarını adaletsizlik ve zulme karşı durmayı bir borç bildiklerini kaydeden Fidan, “Komşularımızdan ve bölge ülkelerinden beklentilerimiz bu yöndedir. Gelin, bölgemizde baskı ve tahkim politikaları yerine işbirliği ve kalkınma kültürünü inşa edelim. Artık çatışma kültürünü, birbirine çelme takma kültürünü, bölgeyi geriletme kültürünü ve halkı yoksulluğa itme kültürünü arkamızda bırakalım.” dedi.

    “Bölücü Örgüt ve Suriye’deki Uzantıları için Artık Yolun Sonu Görünmekte”

    Bakan Fidan, bu bağlamda, “Suriye sahasının terörden arındırılması, 2025’in temel önceliklerinden biri olacaktır. Dikkat ederseniz, bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi her zaman Türkiye olmuştur. Terörle en etkin mücadeleyi de tabiatıyla yine ülkemiz gerçekleştirmektedir.” dedi.

    Fidan, “Türkiye, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve kararlılığına sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada, bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için artık yolun sonu görünmektedir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” diyerek, terörle mücadelede ikircikli tavır sergileyen ülkelerin, yaşanan son terör saldırılarından ders çıkarması gerektiğine dikkat çekti.

    Fidan, “Gelecek dönemde DEAŞ ve PKK terör örgütlerine karşı ayrım yapmaksızın aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Terörsüz Türkiye hedefimizi, mutlaka Allah’ın izniyle gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

    Dış politika prensiplerinin yalnızca terörle mücadeleye odaklı olmadığını, terörle mücadele eden ülkelere de destek vermeyi içerdiğini belirten Fidan, Irak’ın güvenlik ve istikrarının Türkiye’nin güvenlik ve istikrarından ayrı olmadığını vurguladı.

    “Yunanistan ile İlişkilerde Olumlu İvme”

    Fidan, Yunanistan ile ilişkilerde yakaladıkları olumlu ivmeyi 2024 yılında karşılıklı ziyaretler ve üst düzey diyalog ile canlı tutacaklarını belirterek, “Bu tempoyu 2025’te de devam ettireceğiz.” dedi. İki ülke arasındaki mevcut fikir ayrılıklarının, ikili diyalog mekanizmaları çerçevesinde ele alınmaya devam edileceğini ifade etti.

    Fidan, “İyi komşuluk ruhuyla hareket etmemiz, iki ülkenin ve bölgenin menfaatine olmaktadır.” şeklinde konuştu.

    “Gazze’ye En Fazla Yardım Gönderen Ülkeyiz”

    2024’te İsrail’in, cezasız kalmanın verdiği özgüvenle Filistin’deki mezalimini sona erdirmek bir yana, savaşı diğer bölge ülkelerine de taşıdığını vurgulayan Fidan, “Türkiye, savaşın ilk gününden itibaren, İsrail’in yaptıklarını dünya çapında gözler önüne sererek, Filistinlilerin yaşadığı mezalime son vermeyi hedeflemiştir. Tüm imkanlarımızı seferber ederken, uluslararası toplumu harekete geçirecek girişimlerde de bulunduk.” dedi.

    • Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke olduklarını belirten Fidan, “Bugüne kadar 88 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Gazze’ye gönderdik.” ifadesini kullandı.
    • İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için gerekli adımları attıklarını ve Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını durdurması için uluslararası hukuki çabalara dikkat çektiğini söyledi.

    Fidan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına da vurgu yaparak, “Lübnan’da bugün ateşkes sağlanmış olsa da, bir milyondan fazla insanın yerinden edildiği bir insani krizle karşı karşıyayız. Lübnan’da sağlanan ateşkes, bölgedeki yangını söndürmeye tek başına yeterli değildir. Filistin’de akan kan durmadıkça, bölge barış ve huzura kavuşamayacaktır.” dedi.

    “Filistinlilerin Kendi Öz Yurtlarında Vatansız Bırakılmaları Kabul Edilemez”

    Fidan, Türkiye’nin Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması için çabalarını sürdürdüğünü ve var olan tüm çabalara aktif destek verdiklerini belirtti. “Orta Doğu’da kalıcı barış, İsrail-Filistin meselesinin iki devletli çözümünden geçmektedir.” diyerek, “Filistinlilerin öz yurtlarında vatansız, devletsiz bırakılmaları asla kabul edilemez.” ifadesini kullandı.

    Fidan, “Bu tarihi adaletsizlik giderilmediği müddetçe, Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunması, İslam dünyasının yaşadığı sorunların aşılması mümkün değildir. Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında olmaya, onların haklı davalarını desteklemeye devam edecektir.” dedi.

    Rusya-Ukrayna Savaşı

    Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 4. yılına gireceğini hatırlatarak, Türkiye’nin aracılığıyla yapılan Tahıl Anlaşması sayesinde 33 milyon ton tahılın dünya piyasalarına girdiğini belirtti. “Gelecek dönemde de barışa yönelik her türlü çabayı destekleyen bu ilkeli duruşumuzu korumaya devam edeceğiz.” dedi.

    Önleyici diplomasi ve uluslararası arabuluculuğa verdikleri önemi vurgulayan Fidan, “Geniş bir coğrafyada çok sayıda girişime öncülük etmekteyiz.” ifadesini kullandı. Türkiye’nin Somali ve Etiyopya arasında arabuluculuk çalışmalarına da dikkat çekerek, “Önümüzdeki dönemde, başta yakın çevremiz olmak üzere uluslararası düzlemde sorun çözücü ve ara bulucu rolümüzü öne çıkaran başka girişimlere, barış platformlarına ve süreçlerine de öncülük ettiğimizi inşallah göreceksiniz.” şeklinde konuştu.

    Fidan, Afrika ile olan ilişkilere de dikkati çekerek, “Afrika ülkeleriyle savunma ve işbirliği konusunda önemli mesafe kat ettik.” ifadesini kullandı.

    (Sürecek)