Asrın Felaketi ve İnşaat Malzemeleri Üzerindeki Etkisi
Kahramanmaraş merkezli depremler, inşaat malzemeleri konusunu derinlemesine tartışmaya açtı. Uzmanlar, bu felaketlerin ardından konutlarda çelik ve ahşap gibi betona alternatif malzemelere ilginin giderek arttığını belirtiyor. Birçok konut firması, bu yeni trend doğrultusunda çelik konstrüksiyonlu projelere yönelmeye başladı. Betonun kısa ömürlü oluşu, karbon salımına yol açması, geri dönüştürülememesi ve deprem sırasında büyük hasarlara sebep olabilmesi gibi ciddi dezavantajları olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle, depremleri daha az hasarla atlatmak için çelik ve ahşap gibi malzemelere yönelim artıyor.
“TÜRKİYE, ÇELİK ÜRETİMİNDE DÜNYADA 7.”
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, Türkiye’nin dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise en büyük çelik üreticisi olduğunu ifade etti. Bu alandaki üretim kapasitesinin önemine değinen Şimşek, çelik yapıların avantajlarını sıraladı.
“ÇELİK YAPILAR DEPREME KARŞI GELENEKSEL BİNALARA GÖRE 7-10 KAT DAHA DAYANIKLI”
Çelik yapıların, depreme karşı dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği konusunda Şimşek, bu yapıların hızlı bir şekilde inşa edilebildiği ve maliyet avantajı sağladığını dile getirdi. Şimşek, çelik yapıların geleneksel binalara göre 7-10 kat daha hafif olduğunu ve depreme karşı aynı oranda daha dayanıklı olduğunu belirtti. Bu yapıların üretim süreçlerinin endüstriyel ortamda sağlandığı ve yüzde 100 denetim altında gerçekleştiği için insan hatalarına karşı daha güvenilir olduğunu da ekledi. Ayrıca, deprem sırasında yapıların salınım yapabilme ve esneklik yeteneklerinin, hasar alma riskini azalttığını vurguladı. Çelik yapıların inşa süresinin geleneksel konutlara göre en az yüzde 50 daha kısa olduğunu, bu sistemle enerji tasarruflu yapıların inşa edilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Kağıt üzerinde çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri eşit görünse de, çelik yapıların zaman ve alan kazancı nedeniyle her zaman daha ekonomik olduğunu belirtti.
“DEPREMLERDE BÖLGEDEKİ ÇELİK BİNALAR HASAR GÖRMEDİ”
Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgedeki çelik binaların hiçbirinde hasar ya da yıkım yaşanmadığını belirten Şimşek, bu durumun çelik yapıların dayanıklılığını ve güvenliğini kanıtladığını ifade etti.
“TÜRKİYE’DEKİ KONUTLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 1,5’İ ÇELİKTEN”
Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde meydana gelen şiddetli depremlerde can kaybının az olmasının temel sebeplerinden birinin çelik yapılar olduğunu kaydeden Şimşek, Türkiye’deki endüstriyel binalarda çelik yapıların oranının yüzde 5 civarına ulaştığını, ancak konutlara yönelik yeterli artış yaşanmadığını vurguladı. Türkiye’deki konutlarda çelik yapıların toplam oranı sadece yüzde 1,5 seviyesinde. Dünyada ise, ABD ve İngiltere’de konutların yüzde 50’sinin, Almanya ve Fransa’da yüzde 30’unun, İran’da ise yüzde 50’sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiği gözlemleniyor. Çelik yapıların önemini her fırsatta vurguladıklarını söyleyen Şimşek, depremler sonrası çelik yapılara olan ilginin arttığını, ancak henüz istenilen seviyeye gelinmediğini ve bu konuda ciddi bir yol kat edilmesi gerektiğini ifade etti.